Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/432 E. 2023/133 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/432 Esas
KARAR NO : 2023/133

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- içi şirketleri tarafından ihalesi kazanılan ve müvekkili şirket tarafından harfiyat işleri yapılan —–içinde yer alan dört konut projesinin —— devredilerek ihale ile başka müteahhit firmalara verildiğini, davalılardan mahsuplaşma için talepte bulunulmasına rağmen, hiçbir geri dönüş alınamadığını, ihale bedeli tespitinde hafriyat giderlerini eklenmeyerek davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, HMK m.107 hükmü uyarınca, şimdilik 9.000,-TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacının davaya konu taleplerinin muhatabının dava dilekçesinde de belirttiği üzere sözleşme imzaladığı——– Şirketleri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı——.vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu alanda müvekkili şirketin Bakanlık tarafından görevlendirildiğini, vekaleten işlem yapan müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —— dosyası,—– Sulh Hukuk Mah. —— dosyası, sözleşme ve fatura örnekleri, 04/02/2021 ve 27/07/2021 tarihli ihtarname örnekleri, yemin, tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde delil olarak; 07/04/2021 tarih ve ——sayılı Bakanlık Makam Oluru, Uygulamaların 6306 Sayılı Kanunun 6/A maddesi Uyarınca Yürütüleceği Alan Sınırı, Eski Yapı Ruhsatları, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.——–vekili cevap dilekçesinde delil olarak; Bakanlık ve müvekkil Şirket arasında akdedilen protokol 30/03/2020 ve 14/04/2022 tarihli Protokoller, Bakanlık tarafından yazılan talimat/görevlendirme yazıları, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.6098 Sayılı TBK’nın 77. maddesine göre; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” Davacı vekili, dava dışı şirketlerle imzaladığı sözleşme uyarınca harfiyat işlerini yaptığı taşınmazların, 6306 sayılı Kanun 6/A maddesinin 6. fıkrası hükmüne göre —— devredilerek ihale ile başka firmalara verildiği, yapılan yeni ihalede harfiyat giderlerinin eklenmediği, böylece davalıların harfiyat giderlerinden kurtularak sebepsiz zenginleştikleri, ihtarnameye rağmen davacı ile mahsuplaşma yapılmadığı iddiasıyla işbu davayı açmıştır.7181 sayılı kanun ile eklenen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6/A maddesinin 6. Fıkrasına göre, “Uygulama yapılacak alan sınırları içerisinde bulunan taşınmazlarla ilgili daha önce imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, bu sözleşmelerin taraflarının ve diğer ilgililerin muvafakati aranmaksızın, uygulamaların Bakanlıkça yürütülmesinin uygun görüldüğü tarih itibarıyla feshedilmiş sayılır. Taşınmazların siciline şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri Bakanlığın talebi üzerine terkin edilir. Feshedilmiş sayılan sözleşmelere istinaden herhangi bir iş ve uygulama yapılmış ise, bu iş ve uygulamaları yapan müteahhit ile Bakanlık arasında mahsuplaşma yapılır. Kira yardımı ödemeleri hariç olmak üzere, sözleşmenin taraflarından biri tarafından, diğer tarafa herhangi bir ödeme yapılmış ise, taraflar yapılan ödemeleri genel hükümler çerçevesinde karşılıklı olarak birbirlerinden talep etme hakkına sahiptir.”
Davacı ile davalılar arasında herhangi bir akdi ilişki olmadığı hususunda ihtilaf yoktur. Davacı, harfiyatını yaptığı işlerin faturaların, dava dışı ——-kesmiştir. Davacının taşeron olarak harfiyatını yaptığı projelere ilişkin dava dışı müteahhitin sözleşmelerin feshedilerek taşınmazların 6306 sayılı yasa uyarınca davalı bakanlığa devredilmiş olması, yeni ihaleye harfiyat bedelinin eklenmemesi, herhangi bir sebepsiz zenginleşemeye neden olmayacaktır. Zira yasanın 6/A-6 fıkrasına göre feshedilmiş sayılan sözleşmeye istinaden yapılmış işlere ilişkin müteahhit ve bakanlık arasında mahsuplaşma yapılacaktır. Davalı bakanlığın 18/11/2022 tarihli cevabi yazısına göre henüz mahsuplaşma yapılmamıştır.Kanun uyarınca mahsuplaşma yapılacak bir konuda sebepsiz zenginleşmenin meydana gelmesi mümkün değildir.
Söz konusu yasa uyarınca mahsup yapma hakkı sözleşmesi feshedilmiş sayılan dava dışı müteahhide ait olup, davacı vekilinin ileri sürdüğü şekilde mahsuplaşma hakkı müteahhidin taşeronu olan davacıya ait değildir.Açıklanan nedenlerle, davacının taşeron olarak harfiyatını yaptığı projelere ilişkin sözleşmelerinin 6306 sayılı yasa uyarınca davalı bakanlığa devredilmiş olmasının ve diğer davalı ——tarafından da yeniden ihaleye çıkarılmış olmasının sebepsiz zenginleşmeye neden olmayacağı, söz konusu devir nedeniyle sözleşmelerin tarafı olmayan davacının mahsuplaşma talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 153,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 26,20 TL’nin terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.