Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/400 E. 2022/881 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/400 Esas
KARAR NO : 2022/881

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin lojistik hizmetleri verdiğini, verdiği hizmetler karşılığı faturalar düzenlendiğini, davalı ile arasında geçmiş dönemde ticaret ilişkisi kurulduğunu, Davalı şirketin, müvekkili tarafından verilen hizmetlere karşılık ödemeler yapmış olsa da müvekkile karşı ödenmemiş bakiye borcu bulunduğunu, bu nedenle, davalı şirketin söz konusu ödemeleri bugüne kadar yapmamış olması nedeniyle, iş bu davayı açtıklarını, müvekkilinin davalı şirkette verdiği hizmetler karşılığı fatura ve cari hesap kaynaklı ticari alacağı bulunduğunu, davalı şirketin, müvekkil tarafından düzenlenen faturaları tek tek ve karşılığı olacak şekilde ödemediğini, müvekkile kısmi ödemeler yaptığını, bu nedenle de müvekkilinin, davalıdan olan alacağının ticari defterlerin incelenmesi akabinde tespit edilebileceğini, bu dava açılmadan önce dava şartı olarak arabuluculuğu başvurulmuş olsa da arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin davalıdan olan bakiye alacağının müvekkile ödenmesine karar verilmesi için iş bu davanın açılmasının gerektiğini, arz ve izah edilen hususlar çerçevesinde, HMK 107/1 Maddesinde belirtildiği gibi talep ettikleri alacakların miktar ya da değerini bu aşamada tam ve kesin olarak belirleme olanağı bulunmadığından (Zira Söz Konusu Fark Ticari Deftelerin İncelenmesi Akabinde Tespit edileceğini,), fazlaya ilişkin talep, dava, ıslah ve her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla ve HMK’nun(107/2 Maddesi Gereğince Dava Konusu Alacakların Miktarının Tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırmak kaydıyla şimdilik; 500,00-TL’lik, Alacâğın | (Fatura ve| Cari HeSap “Kaynaklı) Arabuluculuk Son Tutanağının Düzenlendiği Tarihteh İtibaren İşleyecek Ticari Avans Faizi ile Birlikte Müvekkile Ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 114-İ: “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” Davacı taraf ile müvekkil şirket 2016-2018 yılları arasında ticari ilişki içerisinde bulunduklarını, Davacı tarafın bir dönem müvekkil şirketin taşıma ve nakliye işlemlerini gerçekleştirdiğini, söz konusu ticari ilişkinin taraflar arasında sonlandıktan sonra, davacı tarafın başlattığı —–İcra Müdürlüğünde—— esas no’lu icra takibine itiraz edildiğini, akabinde karşı taraf itirazın iptali davasını açmıştır.——-Asliye Ticaret Mahkemesinde ——- Esas numarası ile görülen iş bu dava ——- Karar numaralı karar ile reddedildiğini, davacı tarafın, yargılamanın iadesi talebiyle açtığı ——esas no’lu dava, ——- Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından——–karar ile yine reddedildiğini, Davalı tarafın mükerrer şekilde beyan ve iddialarda bulunduğu, kötü niyetli olarak ve basiretli bir tacir gibi hareket etmediği gerçeğinin ortada olduğunu, müvekkil şirketin, davacı tarafa, dava dilekçesinde belirtilen hususların aksine fatura ve cari hesap kaynaklı dahil hiçbir borcu bulunmadığını, Müvekkili şirketin ödenmemiş bakiye borcu bulunduğu iddiaları gerçeği yansıtmadığını, söz konusu bu hususun ticari defterler ile tarafların arasında görülen geçmiş tarihli dava dosyaları incelendiğinde görüleceğini, belirsiz alacak davasının ancak tarafın davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını/değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenmeyi veya bunun imkansız olduğu hallerde açabileceğini, davacı faturaya dayalı cari hesap ilişkisi kapsamında 500,00 TL tutarında belirsiz alacak davası açtığını, Fatura ve cari bakiyeye dayalı açılan iş bu hukuka aykırı davada talep edilecek miktarın belirsiz olduğundan bahsetmenin hukuka, fizik, mantık kurallarına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davacının kötü niyetli olarak yargı erkini haksız meşgul ettiği izahtan vareste olduğunu, belirsiz alacak davası hükümlerine aykırı olan bu husus kapsamında davanın usulen reddinin gerektiğini, Davacı ile müvekkili şirket arasında hukuki ihtilaf bulunmadığını, Davacı tarafın müvekkil şirket bünyesinde bir dönem çalışan kişiler ile birlikte müvekkil şirketi zarara uğrattıklarını, bu konuya ilişkin müvekkil şirketin yetkilileri tarafından yapılan şikayet neticesinde, davacının da için de bulunduğu birden fazla sanık hakkında, TCK m. 155/2 uyarınca Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinden bahisle iddianame düzenlendiğini, ——Asliye Ceza Mahkemesinin ——Esas sayısı ile söz konusu iddianamenin kabul edildiğini, diğer yandan, davacı taraf mükerrer şekilde beyan ve iddialarını kötüniyetli olarak sürdürdüğünü, Müvekkili şirketin, karşı tarafa, herhangi bir fatura veya cari hesap kaynaklı hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin ödenmemiş bakiye borcu bulunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, karşı tarafın hizmet vermediği bir işe yönelik kesmiş olduğu faturaların gerçeği yansıtmadığı yukarıda belirtilen geçmiş tarihli dava dosyaları ile yapılan icra takipleri kapsamında kanıtlandığını, davacı tarafin, haksız olmanın getirdiği bir hissiyatla hareket ederek çeşitli hususları çarpıtma ve tabiri caizse müvekkil şirketi uğraştırma çabası içerisine girdiğinin aşikar olduğunu, öncelikle davanın usulden reddi, aksi kanaate varılması halinde esastan reddine tüm yargılama gider, masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağı sebebiyle şimdilik 500,00 TL bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamıyla yapılan değerlendirmede davacının cari hesap alacağının sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL’nin tahsili amacıyla mahkememize dava ikame ettiği, mahkememizce davacı vekiline dava konusu olarak gösterdiği cari hesap ve faturalara ilişkin olarak cari hesaba konu faturaların hangi faturalar olduğunu bildirmek, faturaların ve cari hesap özetinin tasdikli bir suretini sunmak üzere HMK’nın 31.maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde istenilen husus yerine getirilmediği takdirde bu durumun delillerin değerlendirilmesi ve davanın sübutu aşamasında dikkate alınacağının tensip zaptı ile tebliğ edildiği, verilen kesin süre içerisinde davacının davaya konu alacağının hangi faturalardan oluştuğu, hususunda herhangi bir açıklama yapmadığı gibi davaya konu alacağı somutlaştırmadığı, hangi fatura sebebiyle ne kadar miktar alacaklı olduğunu bildirmediği, anlaşılmakla somutlaştırılmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmişitr.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —— göre hesaplanan—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara iadesine,
5-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——- Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.560,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.