Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/396 E. 2023/299 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/396 Esas
KARAR NO: 2023/299
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/05/2022
KARAR TARİHİ: 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı —- tesisatın bulunduğu— —–adresindeki işyerinde kaçak elektrik tüketmiş olup, Müvekkil Şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davalı hakkında aşağıda yazılı iş ve işlemler yapıldığını, müvekkil şirket’in ilgili ekipleri tarafından 27.06.2018 tarihinde kullanım yerinde yapılan kontrolde “dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden, perakende satış sözleşmesi düzenlemeden ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açılarak” kullanıldığı tespit edilerek davalı aleyhine —- seri numaralı —– düzenlendiği ve bu tutanaktaki tespitler dikkate alınarak tüketilen elektrik enerjisine karşılık olarak 17.442,38 TL miktarlı kaçak elektrik tahakkuk hesabı yapılarak faturalandırıldığının tespit edildiğini, Müvekkil Şirket’in ilgili ekipleri tarafından 08.01.2019 tarihinde kullanım yerinde yapılan kontrolde “dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kesin halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden, perakende satış sözleşmesi dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açılarak” kullanıldığı tespit edilerek ——düzenlendiği, tutanaktaki tespitler dikkate alınarak tüketilen elektrik enerjisine karşılık olarak 9.996,54 TL miktarlı kaçak elektrik tahakkuk hesabı yapılarak faturalandırıldığı tespit edildiğini, Bu tutanağın tahakkuk ve fatura bedeli dava ve icra takibinin konusu olduğunu, dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında —–sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulmuş olup davalı dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulması neticesinde 1.1.K. md.G7 uyarınca itirazın iptali davasının açılması zaruretinde kalındığını, Davalının da hali hazırda kuruma olan borçlarını ödemediğini, davalı haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davanın kabul ile davalı tarafından —–sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın takibin kaldığı yerden devamına, Takibe itirazın haksız ve kölüniyetli olması sebebiyle İİK 67/2. Maddesi uyarınca hükmolunan bedelin % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekâletin davalıya yükletilmesine, Arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkil şirketin davacı şirkete huzurdaki dosya içeriğinden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, her ne kadar davacı taraf iddia ettiği üzere kaçak elektrik kullanımından ötürü bir alacağı olduğunu ileri sürmüş olsa da söz konusu tarihlerde müvekkil şirket bahsi geçen adresteki şantiyesini her ne kadar iskanını o tarihlerde almamış olsa da tamamlamış ve oturuma hazır hale getirildiğini, bu sebepten bahsi geçen adresteki kullanımlar ve davacı tarafa ait olan sayaca müdahalelerin müvekkil şirket tarafından yapılmadığını, dolayısıyla davacı şirketin müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığı, müvekkil şirketin ——- tesisatın bulunduğu söz konusu şantiyenin müteahhitliğini yaptığını ve imalat sonrasında projede yer alan bağımsız bölümleri mülk sahiplerine teslim ettiğini, müvekkili şirketin her ne kadar söz konusu projenin iskanını ilerleyen süreçte almış olsa da bahsi geçen projede çok daha öncesinde oturumların başladığını, bu durumun pekâlâ —kayıtları ile ortaya çıkabileceğini, Zira söz konusu projedeki mülk sahiplerinin doğalgaz enerjisi kullanımı için —- abonelik sözleşmesi akdettiklerini, söz konusu tarihlerde ilgili bağımsız bölümlerde kimlerin enerji kullanımı yaptığı —- yapılmış olan sözleşmelerden hareketle pekâlâ tespit edilebileceğini, örnek kabilinden söz konusu bağımsız bölümlerde ilgili tarihlerde —- sözleşme yapmış olan iki sözleşme bilgisini sunduklarını, dolayısıyla söz konusu kaçak elektriğin müvekkili şirket tarafından kullanılmadığı ortada iken, bununla birlikte elektriği kullanan kişilerin de tespitinin—- yapılacak bir başvuru ile pekâlâ mümkün iken bilirkişinin müvekkil şirketin sorumlu olduğuna dair kanaatinin isabetli olmadığını, zira — yılında söz konusu projede oturumun başladığı, Nitekim —- Bağımsız bölümlerin mülk sahiplerinin —–abonelik sözleşmesi yaptığı, bununla birlikte yine dikkat edilecek olursa davacı tarafın bahsi geçen alacaklarının —- sonrası tarihlerinden kaynaklı olduğunun görüleceğini, dolayısıyla söz konusu tarihlerde müvekkili şirketin bahsi geçen adresteki kullanımlar yahut sayaca yapılacak olan müdahalelerde herhangi bir dahli olmadığının açıkça ortada olduğunu, zira bir projede şayet fiili olarak oturumlar başladı ise orada müteahhit firmanın imalat işlerini tamamlamış olduğu hususunun izahtan vareste olduğunu, bu durumun bahsi geçen adresteki —–yapılmış olan abonelik sözleşmelerinin celbi ile ortaya konulacağını, sonuç olarak her ne kadar davacı taraf bahsi geçen adresteki mezkür sayaç üzerinden yapılan kullanımlara ve sayaca yapılmış olan müdahalelerden ötürü müvekkil şirket aleyhine yapmış olduğu tahakkuklara istinaden alacaklı olduğundan bahisle huzurdaki davayı açmış ise de bu durum hakkaniyete aykırı olduğunu, söz konusu tarihlerde müvekkil şirketin bahsi geçen adreste herhangi bir enerji kullanımı olmadığını, bahsi geçen adreste kimlerin enerji kullandığı ve dolayısıyla sayaca müdahalede bulunabileceğinin tespit edilebileceğini, huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının kaçak elektrik kullandığından bahisle davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan —- Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 08/02/2019 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 14/03/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya Elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davalının imalatını gerçekleştirdiği yapının inşası aşamasında şantiye aboneliği yaparak elektrik kullanımı yapmaya başladığı, iptal ettirilmediği sürece abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bütün yükümlülüklerden emsal —— kararları gereğince fiili olarak elektriği kullananlar ile birlikte zaten bölüşümlü sorumlu olduğu, sonrasında aboneliğin iptal ettirildiğine dair bir belge sunulamadığı gibi zaten şantiye aboneliğinin iptal ettirilmesinin belli prosedürleri olduğu ve bu konudaki yani şantiye elektriğinin iptal edilerek bireysel abonelik için gerekli koşulların oluşturulması sorumluluğun tamamen davalı tarafta olduğu, davalı tarafın iskanı sonradan aldığına dair beyanı ile bireysel aboneliğe geçiş için koşulların oturum yapılmaya başlanmadan gerçekleştirilememiş olduğunu kabul ve beyan ettiği, dosyada söz konusu tesisatta elektriğin çok sayıda olduğu anlaşılan kaçak elektrik kullanımı tespitlerinden önce neden kesildiğini açıklayan bir bilgi belge bulunmamakla birlikte üst üste düzenlenen kaçak elektrik kullanımı tespit tutanaklarından anlaşıldığı kadarıyla, ödenmeyen fatura borçları sebebiyle elektriğin kesilmiş olabileceği, ancak faturaların ödendiği ve elektriğin kesilmesini gerektirecek bir durum olmadığı konusu davanın konusu olmadığına göre, kaçak elektrik kullanımı tespiti yapılarak elektriği kesilmiş olan tesisat üzerinde elektriğin açılarak kullanılmasının kaçak elektrik kullanımı olduğu ve dava konusu ve önceki kaçak elektrik kullanımı tespitlerinden, şantiye aboneliğinden bireysel aboneliğe geçiş için gerekli prosedürleri gerçekleştirmeyen davalı tarafın sorumlu olduğu, yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda sayaç endeks değerleri kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda davacı tarafından paylaşılan belgelerde de doğru şekilde hesaplandığı görülen kaçak elektrik tüketimi miktarına kaçak elektrik tüketimi tespit tarihindeki birim fiyatlarla yapılan hesaplama sonucunda fatura tutarı 9.995,72.-TL ve ticari avans faizi üzerinden yapılan hesaplama ile borç tutarı 05.02.2019 takip tarihi itibariyle 10.086,91.-TL olarak hesaplandığını, davalının icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ,08.12.2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ; Davacı tarafın, davalının daha önce kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek elektriği kesilen ve sayacı mühürlenen sayaç üzerinde kaçak elektrik kullanımına devam ettiğinin 08.01.2019 tarihinde tespit edildiğini, davalı tarafa tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinden sorumlu olduğundan bahisle icra takibine konu edilen bedellerin tahsilini talep ettiği ,Davalı tarafın ise, kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddia edilen adreste şantiye elektriği kullanıldığını, inşaat çalışmaları bitirildikten sonra mülk sahiplerine teslim edildiğini, iskanın geç alındığını ancak öncesinde oturumlar başladığı gibi bazı dairelerin——–aboneliği yaptırdığını, dolayısıyla kaçak elektrik kullanımından kendisinin değil, bizzat elektriği kullananların sorumlu olduğu itirazında bulunduğu ,ancak Davalının imalatını gerçekleştirdiği yapının inşası aşamasında şantiye aboneliği yaparak elektrik kullanımı yapmaya başladığı, iptal ettirilmediği sürece abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bütün yükümlülüklerden emsal —- gereğince fiili olarak elektriği kullananlar ile birlikte zaten bölüşümlü sorumlu olduğu, sonrasında aboneliğin iptal ettirildiğine dair bir belge sunulamadığı gibi zaten şantiye aboneliğinin iptal ettirilmesinin belli prosedürleri olduğu ve bu konudaki yani şantiye elektriğinin iptal edilerek bireysel abonelik için gerekli koşulların oluşturulması sorumluluğun tamamen davalı tarafta olduğu, dolayısıyla davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmediği ,denetime elverişli bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere ,Yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda sayaç endeks değerleri kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda davacı tarafından paylaşılan belgelerde de, doğru şekilde hesaplandığı görülen kaçak elektrik tüketimi miktarına kaçak elektrik tüketimi tespit tarihindeki birim fiyatlarla yapılan hesaplama sonucunda fatura tutarı 8.470,95 TL asıl alacak üzerinden takip tarihine kadar 18 güne tekabül eden (18.01.2019-05.02.2019 tarihleri) 81,46 TL işlemiş faiz ve talepli bağlılık kuralı gereğince takip talebinde talep edilen 25,19 TL KDV olmak üzere toplam 8.577,60 TL üzeriden takibin devamına,alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ——Davalının —– sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin 8.470,95 TL asıl alacak ve 81,46 TL işlemiş faiz ve 25,19 TL KDV olmak üzere 8.577,60 TL üzerinden devamına ,takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi işletilmesine
Alacak yargılamayla belirlendiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 585,94-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 122,74-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 463,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 8.577,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.584,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 122,74-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 203,44TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 116,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.116,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.786,57-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
8-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 1.114,23 TL’lik kısmın davalıdan, 205,77 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2023