Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/394 E. 2023/298 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/394 Esas
KARAR NO : 2023/298

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Davalının—– numaralı tesisatın bulunduğu ——adresindeki işyerinde kaçak elektrik tüketmiş olup, Müvekkil Şirket kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davalı hakkında aşağıda yazılı iş ve işlemlerin yapıldığını, müvekkili şirketin ilgili ekipleri tarafından 19.12.2016 tarihinde kullanım yerinde yapılan kontrolde “dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden, perakende satış sözleşmesi düzenlemeden ve dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açılarak” kullanıldığı tespit edilerek davalı aleyhine—– seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı düzenlendiği ve bu tutanaktaki tespitler dikkate alınarak tüketilen elektrik enerjisine karşılık olarak 23.045.11 TL. miktarlı kaçak elektrik tahakkuk hesabı yapılarak faturalandırıldığı tespit edildiğini, bu tutanak, tahakkuk ve fatura bedeli dava ve icra takibinin konusu olduğunu, dava konusu alacağın talebe rağmen ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında ——-Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulmuş olup davalı dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulması neticesinde i.İ.K. md.67 uyarınca itirazın iptali davasının açılması zaruretinde kalındığını, Davalının da hali hazırda kuruma olan borçlarını ödemediğini, davalı haksız ve kötü niyetli
olarak borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi amacıyla bu davanın açıldığını, davanın kabul ile davalı tarafından ——Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takibe itirazın haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle İİK 67/2. maddesi uyarınca hükmolunan bedelin % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekâletin davalıya yükletilmesine, arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu, davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının kaçak elektrik kullandığından bahisle davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir.
—— yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan ——Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 03/05/2017 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya Elektrik Mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Emsal Yargıtay kararları gereği, aksi ispat edilmedikçe geçerli belgelerden olan dava konusu 19.12.2016 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında, perakende satış sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı yapıldığı tespitinde bulunulmasına rağmen, dağıtım sistemine bir müdahaleden bahsedilmediği gibi, 25.12.2015 tarihli mühürleme işlemi sonrasında sayacın tüketim kaydetmeye devam ettiği, dolayısıyla elektriğin kesilmemiş veya davalının sorumlu olduğunda dair kanıt bulunmayan 25.12.2016- 16.02.2016 tarihleri arasında açılmış olabileceği, ancak asıl olarak Önceki abonenin sözleşmesinin sonlandırıldığı 16.05.2016 tarihli kapanış faturası sonrasında da Yönetmeliğin amir hükmü gereği elektrik kesilerek sayacın mühürlenmesi gerektiği halde bunun yapıldığına dair bir bilgi ve belge de sunulamadığı için davalının söz konusu adreste faaliyette olduğunu gösteren 10.04.2016 tarihinden sonra da enerjisi kesik durumdaki sayacın açılarak elektrik kullanımı yapılmasından da bahsedilemeyeceği, sayacın açık durumda ve tüketimi doğru şekilde kaydettiği ve karşılıksız yararlanma durumu da olmadığı için kaçak elektrik kullanımından söz edilemeyeceği, söz konusu tespitin kaçak değil usulsüz elektrik kullanımı olarak değerlendirilebileceği, söz konusu tesisat üzerinde 16.05.2016 tarihli kapanış faturası düzenlendiği halde sonrasında herhangi bir denetim ve kontrol yapılmadığı için 19.12.2016 tarihine kadar davalıya yükümlülüklerini yerine getirerek abone olması için bildirim yapılmadığı, davalının da abonelik sözleşmesi olmaksızın fatura da ödemeden elektrik kullanmaya devam ettiği ancak sayaca ölçü sistemine veya dağıtım sistemine bir müdahalesi olmadığı için söz konusu durumun davacı idarenin eksik denetim ve kontrol işlevinden kaynaklandığı ve davalının bundan sorumlu tutulamayacağı, davalının kaçak elektrik kullanımı tespitinden sorumlu tutulamayacağı, söz konusu tespitin usulsüz elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla birlikte, davalının kendi kullanımında olan tesisat üzerindeki enerji tüketiminden ve tahakkuk edecek faturadan sorumlu olacağını davalının söz konusu adreste 10.04.2016 tarihinden itibaren faaliyette olduğu anlaşıldığı için, firmaların —– beyanda bulunmadan önce ilgili adreste fiili olarak faaliyette başladıklarının bilinmesi sebebiyle de ekstreye göre en güncel endeks değerlerinin kayıt altına alındığı 16.02.2016 tarihli sayaç endeks değerleri tüketim miktarı hesabında kullanılarak hesaplanan 37.242,767.-kWh tüketime, tüketimlerin yapıldığı dönem ağırlıklı birim fiyat ortalaması ile fatura tutarı 29.01.2017 son ödeme tarihi itibariyle 15.442,014.-TL, 18.04.2017 takip tarihi itibariyle 15.767,88.-TL olarak hesaplanmış ve davalının icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğu yönünde sonuca varıldığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur. Dava dilekçesi cevap dilekçesi dosyaya celbedilen belgeler ve tüm dosya kapsamı ile birlikti yapılan değerlendirmede ,davacının davalı aleyhine kaçak elektrik kullandığından bahisle icra takibi başlattığı,Emsal Yargıtay kararları gereği, aksi ispat edilmedikçe geçerli belgelerden olan dava konusu 19.12.2016 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında, perakende satış sözleşmesi olmaksızın elektrik kullanımı yapıldığı tespitinde bulunulmasına rağmen, dağıtım
sistemine bir müdahaleden bahsedilmediği gibi, 25.12.2015 tarihli mühürleme işlemi
sonrasında sayacın tüketim kaydetmeye devam ettiği, dolayısıyla elektriğin kesilmemiş
veya davalının sorumlu olduğunda dair kanıt bulunmayan 25.12.2016- 16.02.2016 tarihleri
arasında açılmış olabileceği, ancak asıl olarak önceki abonenin sözleşmesinin
sonlandırıldığı 16.05.2016 tarihli kapanış faturası sonrasında da, Yönetmeliğin amir hükmü
gereği elektrik kesilerek sayacın mühürlenmesi gerektiği halde bunun yapıldığına dair bir
bilgi ve belge de sunulamadığı için davalının söz konusu adreste faaliyette olduğunu
gösteren 10.04.2016 tarihinden sonra da enerjisi kesik durumdaki sayacın açılarak elektrik
kullanımı yapılmasından da bahsedilemeyeceği, sayacın açık durumda ve tüketimi doğru
şekilde kaydettiği ve karşılıksız yararlanma durumu da olmadığı için kaçak elektrik
kullanımından söz edilemeyeceği, söz konusu tespitin kaçak değil usulsüz elektrik
kullanımı olarak değerlendirilebileceği,Söz konusu tesisat üzerinde 16.05.2016 tarihli kapanış faturası düzenlendiği halde sonrasında herhangi bir denetim ve kontrol yapılmadığı için 19.12.2016 tarihine kadar
davalıya yükümlülüklerini yerine getirerek abone olması için bildirim yapılmadığı,
davalının da abonelik sözleşmesi olmaksızın fatura da ödemeden elektrik kullanmaya
devam ettiği ancak sayaca ölçü sistemine veya dağıtım sistemine bir müdahalesi olmadığı
için söz konusu durumun davacı idarenin eksik denetim ve kontrol işlevinden
kaynaklandığı ve davalının bundan sorumlu tutulamayacağı, Davalının kaçak elektrik kullanımı tespitinden sorumlu tutulamayacağı, söz konusu tespitin usulsüz elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği,ancak takip talebinin incelenmesinde, davacının takip dayanağı olarak kaçak elektrik tutanaklarına dayandığı,itirazın iptali davalarında takip dayanağı alacak ile itirazın iptali davasında dayanak gösterilen alacak nev’inin aynı olması gerektiği,takip dayanağı ile itirazın iptali davasında bilirkişi incelemesine konu edilen alacak türünün aynı olmadığı dolayısıyla davacının işbu takiple bu alacağı talep edemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 110,55-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
5-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde—— Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.