Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/373 E. 2023/326 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/373 Esas
KARAR NO : 2023/326

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/09/2021 tarihinde —— plakalı sıfır km aracı satın aldığını, alındıktan kısa süre sonra aracın defalarca arızalanarak servise götürülmek zorunda kalındığını, araçta gizli ayıp bulunduğunu, aracın değiştirilmesinin ihtar edildiğini, ancak davalının olumsuz yanıt verdiğini ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, aracın 4 ay boyunca kullanıldıktan sonra servise götürüldüğünü, davacının seçimlik haklardan ücretsiz onarım hakkını kullandığını, aracın değiştirilmesini isteyemeyeceğini, aracın üretiminde yer almayan müvekkilinin araçtaki ayıplardan sorumlu olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; ödemeye ilişkin dekontlar, davalı tarafından tanzim edilen 21/09/2021 tarihli fatura, araç ruhsat fotokopisi,—– ait 03/02/2022 tarih —— nolu fatura örneği ile proforma faturala, İhtarname Örnekleri, aracın ihtirazi kayıtla teslim alındığını gösterir servis formu, arabuluculuk tutanağı, davalı tarafça düzenlenen iş emri ve servis kayıtları ve garanti belgesi, yetkili servis tarafından düzenlenen iş emri ve servis kayıtları, tanık, isticvap, bilirkişi incelemesi ve yemine dayanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; 21/09/2021 tarihli araç faturası, aracın servis kayıtları,—–Noterliği 18.04.2022 tarih ve —— yev. nolu ihtarnamesi, tanık,bilirkişi incelemesi ve yemine dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğuna dayalı, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebine ilişkindir.Davacı vekili, davacının davalıdan sıfır km olarak satın aldığı aracın defalarca arızalandığını ileri sürerek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talep etmiştir.
Davadan önce davacı, davalıya ihtarname çekerek aracın ayıpsı misliyle değiştirilmesini talep etmiş; davalı cevabi ihtarnamede araçta gizli ayıp bulunmadığını ileri sürmüştür. Her arızadan sonra aracın servise götürülmesi nedeniyle, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilmiştir.
TBK.nın “Gözden Geçirme ve Satıcıya Bildirme” başlıklı 223 maddesine göre;
Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.Alıcının seçimlik hakları ise TBK 227.maddesinde “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”şeklinde düzenlenmiştir.Davacı tarafın davalıya gönderdiği ihtarname ile seçimlik hakkını aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi şeklinde kullandığı anlaşılmıştır.Makine mühendisi ve borçlar hukuku alanında nitelikli hesap uzmanından oluşan heyetten alınan 07/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davacı aracındaki arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, parça hatasından kaynaklandığı, gizli ayıbın bulunduğu, ancak meydana gelen enjeksiyon beyni arızası, yakıt sistemindeki arıza ve —— tesisatındaki arıza garanti kapsamında tamamen giderildiği, aracın tamir edilmesinden dolayı artık misliyle değişime gerek kalmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, araçtaki arızaların halen giderilmediğini, Ocak ayında aracın su eksiltmesi nedeniyle aracın serviste olduğunu, 2023 tarihli servis kayıtlarının celbini talep etmiştir. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde “.. “araç değişim konusunda dava açma ve uğramış olduğumuz zararları tazmin etme hakkımız saklı kalmak kaydı ile ihtirazi kayıtlı olarak aracı teslim almıştır” şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava 2022 yılında açılmış olup, her davanın davanın açıldığı tarihteki maddi ve hukuki olgulara göre karara bağlanacağı, davadan sonra meydana gelen vakıalar hükme esas alınamayacağından, dava açıldıktan sonra 2023 yılı Ocak ayında meydana gelen başka bir arızaya ilişkin kayıtların getirilerek yeni heyetten rapor alınması talebi yerinde görülmemiştir.
Bilirkişi raporu; fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunduğundan hükme esas alınmıştır. Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan sıfır kilometre olarak satın aldığı aracın, satın alındıktan sonra 5 kez servise geldiği, bunlardan 2 tanesinin rutin bakım için, 3 tanesinin ise arıza için olduğu, davacının her arızadan sonra aracı onarım için servise getirerek seçimlik hakkını onarım olarak kullandığı ve arızaların garanti kapsamında orjinal parça ile değiştirilerek onarıldığı, seçimlik hakkını onarım olarak kullanan davacının; araç onarılıp davaya konu tüm arızalar giderildikten sonra, onarım olarak kullandığı seçimlik hakkını değiştirerek, aracın misliyle değiştirilmesini isteyemeyeceği, davadan sonra meydana gelen vakıaların hükme esas alınamayacağı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafından yatırılan 4.041,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.861,43 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 36.130,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —– Arabuluculuk Bürosu —– Dosya No.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.