Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/370 E. 2023/731 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/80
KARAR NO : 2023/735

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, “07.07.2021 tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile —-istikametinden—–yönüne doğru seyir halinde iken aracın sol ön kısmıyla, önünde aynı istikamette sol şeritte bulunan müteveffa yaya —- çarpması sonucunda ölümlü ve maddi trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerin oğlu —- 33 yaşında genç yaşta vefat ettiğini,—- raporunda—-plakalı araç yasal hız limitinin çok üzerinde seyretmesi sonucu kaza meydana geldiğini tali kusur sürücü—–verildiğini, ZMMS yapan sigorta şirketi için, 2918 sayılı K.T.K ve T.T.K’ na göre kusursuz sorumludur. KTK m. 88 gereğince; Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Bu nedenledir ki; müvekkilin uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince müşterek müteselsil sorumluluğu bulunduğundan telafi edilmesi gerektiğini, Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkil —- için 100,00.-TL, müvekkil —-için 100,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak, kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesini,” dava ve talep etmiştir.Davalı vekilinin 28.02.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “…şirketimiz nezdinde —- numaralı ZMSS Poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, aracın karıştığı kazada davacıda meydana gelen arazlara ilişkin olarak maddi tazminat talebi olduğunu, davacıların taleplerinin haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, Davacıların Karayolları Trafik Kanunu m. 99/1.’de belirtilen başvuru şartını yerine getirmeden dava açtığını, usulen reddinin gerektiğini, Davacının kusura ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, kusur durumunun tespiti için dosyanın —- Trafik İhtisas Kurulu’na sevkinin gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğuna ilişkin bir karar ihdas edilmesi halinde müvekkil şirketin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri dahilinde sorumludur. Kabul manasında olmamak üzere, destek tazminatı hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara göre yapılmasının gerektiğini, Sonuç olarak yukarıdaki açıklamalarımızla; Trafik sigortası sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de yine yukarıda belirtilen Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olması karşısında, dosyada tazminat hesaplanması bakımından Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların dikkate alınmasını talep ettiği, Aracın hususi araç olarak kullanması nedeniyle avans faize hükmedilmesinin mümkün olmayacağını, aracın hususi araç olması nedeniyle faizin yasal faiz olması gerektiğini, Açıkladığımız nedenlerden dolayı; Davanın esastan ve usulden reddine, karar verilmesini,” talep etmiştir.

İNCELEME GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle vefat edenin mirasçları tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, dava dışı —–sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın 07/07/2021 tarihinde yaya konumda olan davacıların murisi —– çarpması neticesinde davacının murisi vefat etmiş, davacılar tarafından iş bu dava açılmıştır.
Olay akabinde düzenlenen 07/07/2021 tarihli kaza tespit tutanağında davacıların murisi —-kusurlu olduğunun, dava dışı sürücü —-kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Olayla ilgili olarak —-Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında aldırılan— raporunda muris —- asli, araç sürücüsü (davalının sigortalısı) —- tali kusurlu olduğu, muris —–2.27 promil alkollü olduğu belirtilmiştir.Mahkememizce kaza tespit tutanağı ile —- raporu arasında çelişkinin giderilmesi amacıyla—– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Daire Başkanlığı (eski adıyla Karayolları Trafik Fen Heyeti) üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturulmuştur. Usulüne uygun olarak alınan, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan 25/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacıların murisi —–kusurlu olduğunun, dava dışı sürücü —-kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. İşbu bilirkişi kurulu raporunun çelişkileri giderecek mahiyette ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek somut olayda davacıların murisi—- tam kusurlu olduğu, dava dışı davalı sigortalısı sürücünün ise kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, karşılıklı meydana gelen kazalarda, ancak sigortalısı olan işletenin 2918 sayılı KTK 91/1.maddesi gereğince 85/1-son maddesine göre sorumluluklarını kusuruna isabet eden miktar kadar zorunlu sigorta limitlerine kadar karşılamakla sorumludur. Bu anlamda karşılıklı olarak kusur oranlarının tespiti bu talepler açısından önem arzeder. Tüm dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketine sigortalısının kusuru olmadığından yüklenecek bir kusur yoktur. Tüm bu nedenlerle davalı aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı talepli davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.