Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/361 E. 2022/829 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/361 Esas
KARAR NO : 2022/829

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili —- numaralı ——gösterdiği —–bulunan bariyerine, davalının sahibi/işleteni—— çarpması sonucunda hasar meydana geldiğini, oluşan hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalısına 6.116,05 TL tazminat ödenmiş olduğunu, kazanın davalıya ait — plakalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana geldiğini, bu nedenle sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine—– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, davalının—–. Sayılı icra takibine yaptığı tüm itirazların iptali ile takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE;
Dava, TTK’nın 1472.maddesi uyarınca davacının sigortalısı olan dava dışı site yönetimine —— davalı aracının çarpması ile meydana gelen hasar nedeniyle, davacının sigortalısına ödediğin tazminatın kusurlu olan davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Buna göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı, ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açmıştır. Bu durumda görevli mahkeme sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetine göre belirlenir. —- sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, —davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde hükme bağlanmıştır. Bu durumda görevli mahkeme sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetine göre belirlenir. Buna göre; davacı sigorta şirketi, sigortalısı davalıya hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak idi ise o mahkemede davasını açmalıdır.
Davacı tarafından ibraz edilen —- incelenmesinde, davacının sigortalısının ———” olduğu anlaşılmıştır. Davacının sigortacısı olan dava ——- kişiliği olmayıp, tacir sıfatına da haiz değildir. Bu nedenle davaya konu hasar nedeniyle davacının dava dışı —davalı şirkete açacağı davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davacının kanuni halefiyete dayanarak açtığı işbu davaya konu uyuşmazlığın çözümünde de Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine davanın usûlden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesin olduğundan kararın tebliğ tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli — Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için —- gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı KESİN olmak üzere karar verildi.