Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/35 E. 2022/454 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/35 Esas
KARAR NO:2022/454
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/01/2022
KARAR TARİHİ:24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davalı/borçlu şirketle olan ticari ilişkiden kaynaklı —— alacağına ilişkin —– yevmiye numaralı ve ——- tarihli ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnamenin —- tarihinde borçlu şirkete tebliğ ve ihtar olunmuş ise de borçlu şirket tarafından ihtarnameye yanıt verilmediği, müvekkili şirketin —-tutarındaki cari hesap alacağından dolayı davalı/borçlu şirket aleyhine —– tarihinde —-Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri —-tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından—— tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini, —- sayılı —- uyarınca müvekkilin cari hesap alacağının ticari alacak olmasından kaynaklı olarak —- madde 5/A uyarınca dava şartı olan —— başvurulmuş ise de yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, taraflar arasında cari hesaba dayalı süre gelen ticari ilişki mevcut olup ticari defter kayıtlarına bakıldığında ticari ilişkinin varlığının açıkça görüleceğini, müvekkili şirketin, cari hesaba ve cari hesapta belirtilen fatura ve işlemlere ilişkin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiği konusunda ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasında uzun zamandır süregelen cari hesap ilişkisi bulunmakla birlikte davalı, borçlu konumda olduğunu ve borcun miktarını bildiği halde, borcunu inkâr ederek icra takibin uzatılmasına sebebiyet verdiğini, dolayısıyla —— Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin haklılığı sabit olmakla birlikte borçlu tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takip talebindeki şartlarda takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, her ne kadar davalı tarafça işlemiş faize ve faiz oranına da itiraz edilmiş ise de, her iki taraf da tacir olduğu ve yapılan işlemlerin ticari iş kapsamında olduğu için uygulanacak faizin ticari faiz olduğunu, yine davalı yan —–yevmiye numaralı ve—–tarihli ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnamenin tebliğinden itibaren ticari faiz talep edildiğini, davalı tarafça haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir şekilde yapılan itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın — aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin tüm dava talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile borçlu/davalının —– Esas sayılı dosyasına sunulan haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, davalı aleyhine —– az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akedilmiş olan ——- tarihli Sözleşmenin İhtilafların Halli” başlıklı 18.md.si hümkünde aynen; “Bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak ihtilafların halli için—– şeklinde belirtilmek suretiyle, sözleşmeye yetki şartı getirildiğini, —sayılı — 17.md.sinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” belirtilmekle, Yetki Sözleşmesi / Yetki Şartı ile yetkili kılınan mahkemenin münhasır yetkili olacağı, genel ve özel yetkili mahkemelerinin yetkisinin ortadan kalktığı hükme bağlanmış olduğundan, —– yetkili olmadığı gibi, bu davaya bakma yetkisi de bulunmadığını, yetki Sözleşmesi / Yetki Şartı ile kararlaştırılan mahkemenin münhasır yetkili olacağı, genel ve özel yetkili mahkemelerde dava açılamayacağının açıkça belirtilmiş olduğu, kesin yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu, taraflarca her aşamada ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de taraflar ileri sürmemiş dahi olsa re’sen nazara alınabileceğini, dolayısıyla, davada kesin yetki hali söz konusu olduğundan, mahkememizin yetkisiz olduğunu, mahkemenin yetkisine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, —– gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, yetki itirazları aynen baki ve saklı kalmak ve kesinlikle kabul anlamına gelmemek kayıt ve koşulu ile; müvekkili aleyhine arz ve ikame edilen İtirazın İptali davasının dayanağını teşkil eden ödeme emrinin, müvekkiline —– tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçenin—–tarihinde, sunularak; takibe, borca, borcun sebebine/dayanağına, borç miktarına, faize, faiz miktarına, faiz oranına, cari hesap alacağına, faizin başlangıç tarihine, takip dosyası eklerine itiraz edilmesi üzerine, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını, müvekkili şirket ile İdare / ——arasında —-ve tanzim edilen sözleşme gereğince, müvekkilinin yüklenicinin yapım taahhüdü altında bulunan—- tarihli iş makina temini ve işletme sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı firmanın bu dava ve icra takibi tarihi itibariyle davalı müvekkilinden sözleşme koşullarında ödenebilir herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının her ne kadar cari hesap alacağı olduğunu belirtmişse de, davacının cari hesaptan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, esasen icra takibi ve işbu dava ile nakit teminat kesintisini, diğer bir deyişle teminatın iadesini talep ettiğini, davacı, taraflar arasında—olunan sözleşme gereği yükümlülüklerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmemiş ve nakit teminat alacağının ödenmesinin de taraflar arasındaki sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince belirli şartlara bağlandığını, geçerliliği çekişmesiz olan işbu sözleşme gereği teminat alacağının ödenebilir olması için gerekli yükümlülüklerini de yerine getirmediğinden, davacının sözleşme şartlarında ödenebilir hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, müvekkiline ait şantiyede, davacının işçilerinden birinin geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefat ettiği, müteveffanın mirasçıları tarafından —– sayılı dosyası ile, iş kazası hukuksal nedenine bağlı ve dayalı olarak maddi ve manevi tazminat talepli dava olduğu, yargılamasının devam ettiğini, iş kazası dosyasında dinlenen tanıkların da, müteveffanın davacı firmanın çalışanı olduğu, onun talimatı ile kaza geçirmiş olduğu işe yönlendirildiğini belirttiklerini, davacının müvekkilinden talep ve dava konusu edilebilir/ödenebilir hiçbir hak ve alacağı bulunmadığından haksız ve kötüniyetli davanın reddine; mahkeme aksi kanaatte ise,——-sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşme ve taahhütname uyarınca, teminatın iadesi koşulları somut olayımızda gerçekleşmemiş olduğundan, davacının işbu iddia ve davasının tamamen haksız, taraflar arasındaki akdi bağ ve münasebete aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davacının her ne ad altında olursa olsun ödenebilir hiçbir hak ve alacağının kesinlikle bulunmadığını, davalı müvekkilinin tüm edimlerini sözleşmeye tam bir uygunluk ile ifa ettiğini, davacının, sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimleri tam ve gereği gibi yerine getirmemiş olması sebebi ile ve sözleşme gereği nakit teminat kesintisi yapma hak ve yetkisi bulunmakta olduğunu, meydana gelen ölümlü iş kazası itibariyle de teminatın iadesi şartları da gerçekleşmediğinden, işbu davaya konu ödeme emrine itirazlarının haklı ve yerinde olduğu haksız ve kötüniyetli davanın reddine ve davacı aleyhine dava konusunun en az—-oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davacının sorumluluğunda olan ve şantiyede meydana gelen ölümlü iş kazasının varlığı karşısında; —— mezkür madde hükümleri uyarınca müvekkilinin davacının alacağını bloke etme hak ve yetkisi bulunduğundan, iş kazası sebebiyle de teminatın iadesi şartları da gerçekleşmediğinden, işbu davaya konu ödeme emrine itirazlarının haklı ve yerinde olduğu, aksine davacının talep ve dava konusu edilebilir / ödenebilir hiçbir hak ve alacağı bulunmadığından, davacının taleplerinin kötüniyetli, hadiseye aykırı, gerçek dışı, haksız ve mesnetsiz olduğu, öncelikle maddi ve hukuki olgu ve dayanaktan yoksun, davanın reddi ile, davacının icra / haciz tehdidi altına sokması sebebiyle, davacı aleyhine dava konusunun en az—–oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, ——- sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini öncelikle, Yetki Şartı ile münhasır yetki getirilmiş olması nedeni ile mahkemesinin işbu davaya bakma yetkisi bulunmadığından, yetki itirazının kabulü, ile yetkisizlik kararı verilmek sureti ile, davanın usulden reddine, hukuki yarar bulunmayan davanın usulden reddine, haksız, maddi ve hukuki olgu ve dayanaklardan yoksun, kötüniyetli ve bir hakkın suistimali mahiyet ve niteliğindeki davanın esastan reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine; davacı işbu davada haksız ve kötüniyetli olmakla, İİK.67.maddesi gereği davacı aleyhine dava konusunun en az —-oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme aksi kanatte ise;—sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü. —– yazılan yazılara ikmalen cevap verildiği, cevap yazılarının dosya arasına alındığı görüldü.Dava dilekçesi ,cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;davacının cari hesap alacağı sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlattığı,davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,davalının cevap süresi içinde süre uzatım talebinde bulunduğu ancak mahkememizce olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği,bu durumda davalının —— tarihli cevap dilekçesinin süresinde olduğunun kabulünün gerektiği,davalının —- yetkili olduğuna yönelik yetki itirazında bulunduğu,taraflar arasında akedilmiş olan—– tarihli Sözleşmenin İhtilafların Halli” başlıklı 18.md.si hümkünde”Bu sözleşmenin uygulanmasından doğacak ihtilafların halli için —–şeklinde belirtilmek suretiyle, sözleşmeye yetki şartı getirildiği, —- sayılı — 17.md.sinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünün düzenlendiği, her iki tarafın tacir olduğu,Yetki Sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemenin münhasır yetkili olacağı, genel ve özel yetkili mahkemelerinin yetkisinin ortadan kalktığı hükme bağlanmış olduğundan davalının yetki itirazında haklı olduğu kanaatine varıldığından —- 14/2 maddesi uyarınca —– 114/1-ç maddesindeki dava şartı yokluğundan— 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin Yetkisizliğine,——– yetkili olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1—– 14/2 maddesi uyarınca —–114/1-ç maddesindeki dava şartı yokluğundan —-115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, —-yetkili olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren — hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının yetkili—- gönderilmesine,
3-Yetkisizlik kararından sonra davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine yetkili mahkemede hükmedileceğinden, bu konuda —- 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren— haftalık süre içerisinde—- yolu açık olmak üzere karar verildi.