Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2022/479 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/34 Esas
KARAR NO : 2022/479

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Kurum tarafından—-aleyhine —- Esas sayılı dosyası ile rücuan alacak davası ikame edildiğini, —–sayılı yazısında şirketin davalı şirketin terkin edilmiş olduğunun bildirildiğini, —- bozma kararında “..— tüzel kişiliği— terkin ile sona erer. Ne var ki , — sona erdiğinin kabulü için —- işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. — işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik— terkin edilmiş olsa bile —- tasfiye edilmiş olduğunun kabulü imkansızdır. Bu nedenle —- aleyhine ticaret mahkemesinde dava açılması gerekir. ” şeklinde bozulduğunu beyan ederek — kayıtlı —-kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin TTK ‘nın 32 maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 34 maddeleri hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili –resen terkin işleminin usule ve kanuna uygun şekilde olduğunu, ihyası istenen şirketin adresinin tespit edilemediğini ve —getirilmesinin ardından 09/10/2015 tarihinde —kaydının resen terkin edildiğini ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri müvekkiline ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde — bildirmesi gerektiğini, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde buna ilişkin yazılı beyanı müvekkiline vermesi gerektiğini ancak şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını ve bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, mahkememizin de bu yönde karar vermesini talep etmiştir.
İhyası istenen —–kayıtları celp edilmiş, yapılan incelemede; şirketin 6102 sayılı TTK nun geçici 7.maddesine göre —tarihinde resen terkin edildiği ve bu terkin işleminin tescil edildiği anlaşılmıştır.
— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı —— tarafından içlerinde ihyası istenen ——davalılar aleyhine açılan—alacağının davalıdan rücuan tahsili davası olduğu, dosyanın halen derdest bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacının ihya talebi yerinde görülerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; — sicil sırasında kayıtlı kayıtlı — uyarınca — dosyası yönünden geçerli olmak üzere ihyasına,
2-İhya kararı kesinleştiğinde —– ilanına, ilan masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
3-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yasal hasım olması nedeniyle davalı —– aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.