Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/335 E. 2022/754 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/335 Esas
KARAR NO:2022/754

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/04/2022
KARAR TARİHİ:06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Olay tarihi olan— de plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç ile yaya konumda bulunan müvekkili — çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, Bu kaza nedeniyle müvekkili — yaralandığını, Plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K.‘nın ilgili maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, plakası tespit edilemeyen aracın — sorumluluğunda olduğunu,– tarafından ödeme yapılmadığını, Müvekkili — söz konusu trafik kazası nedeniyle yaralanması sonucu —- tarihinde Alınan Maluliyet Raporuna göre –oranında malul kaldığını, müvekkilinin haksız olarak mağdur edilmeye devam edildiğini, müvekkilinin bu mağduriyetinin ve zararının (maluliyetinin) giderilmesi için sigorta şirketinden— kapsamında alacağı olan maluliyet tazminat miktarının — marifeti ile hesaplanarak müvekkile ödenmesi için dava yoluna gittiklerini, bu nedenlerden dolayı müvekkilinde oluşan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri sebebi ile uğramış olduğu zararın güncel verilere göre hesaplaması yapılarak (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) şimdilik — sürekli iş göremezlik, — geçici iş göremezlik, — bakıcı gideri, — tedavi masrafları olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, harç, yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davanın kabulüne karar verildikten sonra ise vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın neden olduğu kaza dolayısıyla yaralanan —sakatlık, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri, tevdi gideri istemlerine yönelik olarak — başvuru tarihli — sayılı dosyası kapsamında aynı taleplerle, aynı başvurucuya ait, aynı konu ile ilgili başvuru yapılmış ve bu hususta — karar tarihi — nolu karar dosyası ile karar verildiğini, her ne kadar karar usulden red olarak değerlendirilmiş ise de, gerekçesinde açıkca görüleceği üzere kararın plakası tespit edilmeyen aracın varlığı hususunda herhangi bir delil bulunmaması sebebi ile esas olarak incelendiğini ve başvurunun reddinin gerektiğini, karara karşı temyiz yolu açık olarak belirtilmiş ancak davacı tarafından karar istinaf edilemeyerek yeni bir dosya suretiyle yeniden dava açması kesin hüküm itirazı doğurduğunu, bu halde mahkenizde görülmekte olan davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, — olması dolayısıyla yetkili mahkeme — Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetkisiz mahkemeden açılan davanın usulden reddi ile davanın yetkili —mahkemelerinde açılması gerektiğini, öncelikli olarak usuli itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine karar verimesini, davanın kusurlu araç sürücüsü ve işletenine ihbar edilmesine, — teminatına girmeyen tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, maluliyet oranının tespiti açısından— Esas Sayılı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde yetkili bir hastaneden rapor alınmasını, dosyanın —- dairesine gönderilmesine, dosyanın —siciline kayıtlı bilirkişiye gönderilmesine, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün davacıya çarpması neticesinde davacının uğradığı —sürekli işgöremezlik— bakıcı gideri — tedavi masrafı olmak üzere toplam — davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile — Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davacının adresi— ilinde olup davaya konu trafik kazası da — ilinde meydana gelmiştir. Davalının adresi ise—Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içindedir. Davacı davayı yetkisiz mahkemede açmış, böylece seçimlik hakkı davalıya geçmiş, davalı da kendi yerleşim yerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur. Bu nedenle davalının yetki itirazının kabulüyle, HMK 6. Maddesindeki genel yetki kuralı uyarınca mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 6. maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine,—Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna,
2-HMK’nın 20.madde gereğince karar kesinleştiği tarihten itibaren— hafta içerisinde mahkememize başvuru halinde, dava dosyasının — Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilmesi için, — Mahkemeleri Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine yetkili mahkemede hükmedileceğinden, HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca bu konuda şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren—haftalık süre içerisinde — Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.