Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/33 E. 2023/37 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/33 Esas
KARAR NO: 2023/37
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/02/2017
KARAR TARİHİ:12/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde müvekkilinin de içinde bulunduğu sürücü—— sevk ve idaresindeki —-plakalı araç ile —- istikametinden —– istikametine seyir halinde iken yine aynı istikamet yönünde seyreden sürücüsü —— plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde meydana gelen çift taraflı yaralanmalı trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralanmasına ve özürlü kalmasına neden olduğunu, müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğunu, kazaya karışan —- plakalı araç sürücüsü —– öndeki araç geçerken geçme kuralını ihlal ettiğinden %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin hastane refakati ve bakım giderleri için — müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı cismani zarar ve beden gücü kaybı nedeniyle —- olmak üzere tüm tazminat kalemleri açısından toplam ——- asıl alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, söz konusu asıl alacağın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek işletme kredisi temerrüt faizinin uygulanmasına, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalı sigorta üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: söz konusu kaza nedeniyle müvekkili şirkete başvurunun yapıldığını ve —– tarihinde —– sakatlık tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkilinin bu ödeme ile sorumluluklarını yerine getirdiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, bakıcı giderlerinin ancak %69 maluliyet oranının altında ortaya çıkan kalıcı sakatlık sebebiyle talep edilen bakıcı giderlerinden davalı müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, sürekli maluliyet raporu alındıktan önce ortaya çıkan bakıcı giderlerine ilişkin müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, sürekli maluliyet raporu alındıktan sonra ortaya çıkacak bakıcı giderilerine ilişkin davalı müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun ise sakatlık teminatı limitleri ile ve genel şartlar dahilinde açıklanan hesaplama yöntemine uygun olarak belirlenecek tutar ile sınırlı olduğunu, her iki tazminat da sakatlık teminatı limitleri ile sınırlı tutulmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının — genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, toplam —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair kararı, ———- ilamı ile;
“Somut olayda; yerel mahkemece hükme esas alınan aktüerya rapor ve ek raporunda da —- uygulanmadan, tamamiyle —— yöntemine göre hesaplama yapılmış olup; her ne kadar ——uygulanmasında ——- bir hata yok ise de yerel mahkemece hükme esas alınan tazminat hesaplamasında,—— kullanılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla, davalı tarafça ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada yasal süresi içinde itiraza uğrayan iş bu aküerya ve kusura hesabına ilişkin rapor, aktüerya hesabı yönünden yeterli ve hükme esas alınmaya elverişli değildir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında yerel mahkemece yapılacak iş; davacı için, —– göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve —– faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için —— edilmesi yönteminin kullanılması, bilinen ve bilinmeyen dönem hesabının hangi tarihlerden başlayıp bittiği açık ve denetime elverişli bir şekilde belirtilerek; tazminat hesaplamasının taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek — verileri —– baz alınarak yapılması için, başka bir aktüer bilirkişiden rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
—- Adliye Mahkemesi kararında her ne kadar —– baz alınarak hesaplama yapılması istenilmişse de, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme—– tarihinde yapılmış, dava da — yılında açılmış, aktüerya raporu ise —– yılında alınmıştır. Bu durumda——– doğrultusunda, —– davalı sigorta tarafından yapılan ödemeye ilişkin ödeme tarihinden bir önceki yıla ait verilerin baz alınması mümkün olmadığı gibi, —– yılında yapılan aktüeya hesaplamasında da —– verilerinin baz alınması mümkün değildir. Bu nedenle aktüer bilirkişiden;
————– hesaplama yapılarak,
-Davacıya davalı sigorta şirketi tarafından ödemenin yapıldığı ——– tarihindeki verilere göre hesaplama yapılarak, davacıya ödenen ——- tazminatın davacının davaya konu zararını karşılayıp karşılamadığı,
-Ödeme tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre yapılan ödeme davacının maddi zararını karşılamıyorsa, davacı tarafça itiraza uğramayan kök rapor tarihi olan ——- tarihindeki gelire-ücrete ilişkin veriler dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılarak yapılan hesaptan ——- tarihinden kök rapor hesap tarihine kadar kadar işleyecek yasal faizi düşüldükten sonra davacının davalıdan maddi tazminat talep edip edemeyeceği, hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişi —-tarafından hazırlanan —— tarihli bilirkişi raporunda;
Ödeme Tarihindeki Verilere Göre;
-Davacının zararının; —- geçici iş görmezlik,—— sürekli iş görmezlik olmak üzere toplam—– olduğu,
-Davalı sigorta şirketi tarafından ödenen ——– altında kaldığı,
Kaldırma Kararı Öncesi Kök Rapor Tarihindeki Verilere Göre;
Davacının zararının; —-geçici iş görmezlik, —– sürekli iş görmezlik olmak üzere toplam —– olduğu,
-Davalı sigorta şirketi tarafından —- ödenen —— kök rapor tarihi olan —– tarihi arası yasal faizinin —– ödeme ve işlemiş faiz tutarı toplamının —- olduğu,
-Ödeme tarihi itibariyle hesaplanan davacının zararı —-, sigorta şirketinin güncellenmiş ——- ödeme tutarı düşüldüğünde, bakiye tazminat miktarının — olduğu, belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ——–refakati ve bakım giderleri için —-, müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı cismani zarar ve beden gücü kaybı nedeniyle — olmak üzere toplam —– temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, —- tarihli ıslah dilekçesiyle, dava dilekçesindeki talebini —- arttırılarak, toplam —- yükseltmiştir.
Davacı dilekçesinde talep edilen —- talebin —— hastane refakati ve bakım giderleri için talep edildiği, bu hususta delil ibraz edilmediği, bilirkişi incelemesi yapılmadığı, ilk kararda bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmediği halde, davacı vekili tarafından istinafa gidilmemiştir. Hastane refakati ve bakım giderleri için talep edilen—–alacak kaleminin ıslah sırasında geçici ve sürekli iş görmezlik alacak kalemlerine mahsup edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle refakat-bakıcı giderleri alacak kalemi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme, ödeme tarihindeki verilere göre davacının zararının altında kaldığı, kaldırma kararı öncesi alınan kök rapor tarihindeki verilere göre, güncellenmiş ödeme tutarının mahsubu sonrası davacının bakiye zararı —- olarak hesaplanmış olup, taleple bağlı kalınarak ıslah ile artırılan tutar olan —– refakat bakım gideri —– düşüldükten sonra bakiye —- üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 4.430,48 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 220,00 TL ıslah harcı toplamı 251,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4.179,08 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından bilirkişi, tebligat ve yazışma ücreti olarak yapılan 4.014,40 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 220,00 TL ıslah harcı toplamı 4.297,20 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 4.290,58 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 43,73 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 0,07 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 10.377,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/01/2023