Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/320 E. 2022/651 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/320 Esas
KARAR NO:2022/651

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:22/04/2022
KARAR TARİHİ:08/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı —-şirketine karşı, trafik kazası sonucu oluşan hasar bedeli ve değer kaybı alacağının tahsili talepli olarak—-nezdinde —–başvuru numarası ile başvuruda bulunduğunu, başvuruya istinaden verilen —- tarihli ve — sayılı karar ile başvurunun reddine ve—-vekalet ücretinin başvuru sahibinden alınarak —şirketine ödenmesine karar verildiğini, karara istinaden davalı—-şirketinin—-numaralı hesabına — tarihinde,—-ödendiğini,söz konusu—-karşı taraflarınca itiraz yoluna gidildiğini, itiraz sonucunda itirazımızın kabulü ile — şirketi lehine hükmedilen — ücretinin kaldırıldığını,— heyetinin kararının verildiği tarihten itibaren haksız zenginleşen —işbu parayı avans faiziyle geri verme borcu altında olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan davalı—-sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız olarak itiraz ettiği takipteki dava konusu miktar üzerinden —- az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—–şirketine dava dilekçesi ve —tebliğ edildiği, dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere — gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK, 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davaları “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlemiştir. — grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren — ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken — haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. ——Davaya konu icra takibi,—Kararınca ödenen vekalet ücretinin— tarafından kaldırılması sonucu fazla ödenen —-tahsiline ilişkindir. Uyuşmazlığın konusunun—- ile ilgisi olmayıp, sebepsiz zenginleşmeye göre alacak istemine ilişkindir. Bu nedenle uyuşmazlığın konusu TTK’nın 4.maddesinde düzenlenmiş mutlak ticari davalardan değildir.
—sistemi üzerinden yapılan—sorgulamasında; davacının gelir getirici bir işten dolayı — bulunmadığı, sadece belirli işlemlerde kullanmak üzere —–aldığı görülmüştür. Davacı gerçek kişi olup tacir değildir. Dolayısıyla ortada her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava da yoktur. Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığı, ortada mutlak ve nispi ticari dava söz konusu olmadığı anlaşılmakla, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak iddiasının genel hükümler uyarınca HMK 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren — hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesin olduğundan, kararın tebliğ tarihten itibaren– hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli — Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda KESİN olmak üzere karar verildi.