Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/303 E. 2022/990 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/303 Esas
KARAR NO : 2022/990

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2013
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile,——– tarihinde saat ——–önünde karşıya geçmekte —— istikametine doğru seyreden davalılardan—— sevk ve yönetimindeki ve diğer davalı —-maliki olduğu —— sayılı aracın çok hızlı seyretmesi, fren yapmaması, hiçbir şekilde ikazda bulunmaması sebebiyle ve trafik kurallarını ihlal ederek müvekkiline çarptığını ve ağır şekilde yaralandığını, bu kaza sonucu çene, diş ve kafa bölümünden ağır hasar alan davacının aynı kazaya bağlı, sol gözünü tümüyle kaybettiğini, araç sürücüsü davalının olayda ağır kusurlu olduğunu, verilen bedeni zararlar nedeniyle sigorta limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinin 15 yıl süre ile ve pasif döneminde 19 yıl süre ile efor kaybına dayalı maddi zarara uğradığını, bu kazaya bağlı sol gözünü kaybetmesi sebebiyle meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği belli olmadığını, kusur incelemesinin de henüz yaptırılmadığını, 60.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan birlikte sorumluluk esaslarına göre olay tarihi olan —— hesaplanacak yasal faizi ile, HMK.107. maddeye göre ileride fazlasını talep etmek koşuluyla şimdilik 50.000 TL maddi tazminatın olay tarihi olan —– hesap edilecek yasal faizi ile her üç davalıdan birlikte sorumluluk esaslarına göre tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kazanın meydana gelmesinde tek ve ağır kusurlu olduğunu, kazadan sonra davacıyı kendi imkânları ile hastaneye götürdüğünü, davacıya kardeşi vasıtasıyla 2000 TL para verdiğini, davacının kaza neticesinde göz kaybına uğramadığı, kemik kırılmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ———-tarihli dilekçesinde özetle, Müvekkili—- sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, dava dilekçesinde davacı yanın herhangi bir maluliyeti olduğundan bahsedilmediği, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılardan —– usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava, ——– görevsizlik kararı sonrası Mahkememize tevzi edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
KTK’nın 85/I. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa,——-unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesine özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
—– tarihinde davalı ——- sürücüsü, davalı —– maliki, diğer davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalanan —- plakalı aracın, yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle 50.000-TL maddi tazminatın tüm davalılardan; 60.000-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya Konu Trafik Kazası Kusur Durumu Yönünden Değerlendirildiğinde:
Davaya konu trafik kazası sonrası, davalı sürücü davacıyı alıp hastaneye götürdüğünden trafik kaza tutanağı tutanağı tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası nedeniyle yapılan ceza yargılaması sırasında alınan raporlarda, davacı asli kusurlu, davalı sürücü tali kusurlu bulunmuştur.
Görevsizlik kararı öncesi —– tarihli bilirkişi raporunda;
– Davalı sürücü —– tali ve %25 oranında kusurlu olduğu,
– Davacı —— asli ve %75 oranında kusurlu olduğu,
kanaatine varılmıştır. Ceza dosyası ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda olayda davacı %75, davalı sürücü %75 kusurlu kabul edilmiştir.
Davacının Maluliyet Durumu Değerlendirildiğinde;
Mahkememizce —– poliçenin tanzim ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırladığı 13/04/2020 tarihli raporunda, davcının sürekli maluliyet oranının yüzde %9.3(yüzdedokuznoktaüç), geçici iş görmezlik süresi 3 ay olarak tespit edilmiştir. Mahkememizce söz konusu heyet raporu bilimsel ve denetime elverişli nitelikte bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davacının Maddi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
Görevsizlik kararı öncesi yargılama sırasında, davalı sigorta şirketi tarafından——-davacıya —– tarihli protokol uyarınca —- ana para ve feriler olmak üzere toplam 83.920-TL ödeme yapılmıştır.
Görevsizlik kararı öncesi Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, davalı —- tarafından davacıya ödeme yapılmasından sonra alınan, aktüerya bilirkişi raporunda, ödemenin yapıldığı ——- verilere göre, davacının % 9.3 maluliyeti ve %75 kusuru oranı üzerinden sürekli iş görmezlik zararının 15.957,62-TL olduğu, davacının maddi zararının karşılandığı belirtilmiştir. Bu nedenle davacının maddi zararı olan —— tarafından yapılan ödeme ile davacının zararı karşılandığından, talep edilen maddi tazminatın —– kısmı yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, kalan ——maddi tazminat yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Konusuz kalan miktar yönünden davacı dava açmakta haklıdır. Ancak reddedilen kısım olan 30.042,38-TL yönünden davacı dava açmakta haksız olduğu, davalı ——- sulh protokolü gereği vekalet ücreti talebi olmadığından, davalı ——– lehine vekalet ücretine karar vermek gerekmiştir.
Davacının Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. 22/06/1976 tarihli ve 7/7 sayılı İBK’na göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir.
Davacının, davalı sürücü ve işletenin sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yapılmıştır.
Davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı %75 oranında kusurludur. Kaza nedeniyle davacının sürekli maluliyet oranın %9.3’ür.
Sürücü olan davalı——sosyal ekonomik durum araştırması yapılmıştır.
İşleten olan davalı —- malvarlığı sorgulaması Uyap üzerinden yapılmış, adına kayıtlı —— mevcut olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasında sakat kalan davacının ağır bedensel zarar nedeniyle manevi zarara uğradığı, manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği,—- manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargılama giderleri maddi ve manevi tazminat ayrımı yapılmaksızın eşit olarak yapıldığı, 31/05/2019 tarihli protokol ile davacıya yargılama giderleri ödendiğinden, Ödemeden sonra yapılan yargılama giderleri yönünden kabul red oranına göre hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat yönünden, davacının talep ettiği 50.000-TL maddi tazminatın; ——-kısmı yönünden, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, —— kısmı yönünden davanın reddine,
2-Manevi tazminat yönünden, davanın kısmen kabulü ile, ——manevi tazminatın; 13/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar ——- tahsiline,
3-Alınması gereken 1.366,20 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 24,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.341,90 TL’nin davanın kabul ve ret oranı dikkate alındığında bakiye 1.093,50 TL’sinin davacıdan, 248,40 TL’nin davalılar —–tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.480,15 TL yargılama gideri ile 24,30 TL başvuru harcı, 24,30 TL peşin harç toplamı 2.528,75 TL’nin manevi tazminat oranı 1/2’si olan bakiye 1.264,37 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 229,89 TL’nin davalılar —— tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminatın reddi yönünden kendini vekille temsil ettiren davalı —– yürürlükte bulunan —- göre takdir olunan 9.200,00 TL’nin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Manevi tazminatın kabulü yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —— göre takdir olunan —- vekalet ücretinin davalılar —– tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Manevi tazminatın reddi yönünden davalı—– lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—– takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.