Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/292 Esas
KARAR NO: 2023/930 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 14/04/2022
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari faaliyetleri kapsamında davalı borçluların talebiyle ——— ——— şehrine büyük kanalizasyon ve yeraltı su borularını taşıyarak nakliyecilik işini eksiksiz olarak yerine getirdiğin ancak davalı borçluların, sözleşme gereği yapması gereken ödemeyi yapmadığını bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı/borçlular aleyhine ——– Esas numaralı dosya ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını fakat davalının davacı müvekkiline herhangi bir borcu olmadığından bahisle takip konusu borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu ancak dekontlardan anlaşıldığı üzere eksik ödeme yapıldığını, söz konusu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirketin davalılara borcu ödemesi hususunda defalarca şifahi olarak ihtaratta bulunduğunu ancak bir sonuç alamadığını, müvekkil şirketin, davalılar için yapmış olduğu taşımacılık ve bu malların tesliminden doğan alacaklarını tahsil edemediğini, davalılar yapmış olduğumuz icra takibine karşı yaptıkları itirazda, müvekkil şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirtmiş ise de bu itirazın gerçeği yansıtmadığını, davalı tarafından eksik ödeme yapılarak uğradıkları zarar nedeniyle başlatılan takibin fatura ve dekontlarla sabit olan 10.817,67 TL yönünden iptali ile takibin 10.817,67 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, davalı müvekkili şirket dışındaki 3 davalı gerçek kişi yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı vekilinin davaya konu alacak talebi ile ilgili olarak ——– E. Sayılı dosyasından da 30.548,14-TL tutarlı, “nakliye kaynaklı faturalar ve dekontlar ile sabit asıl alacak” konulu ilamsız icra takibi başlattığını, takibe itiraz etmeleri üzerine bu defa aynı alacak konusu ile ilgili davaya konu ——– E. Sayılı dosyasından 22.817,67-TL tutarlı ilamsız icra takibi başlatıldığını, taraflarınca mükerrer alacak olduğu ve borçlarının bulunmadığı yönünde itiraz sunmaları üzerine davacı vekilinin bu defa ——– E. sayılı dosyası yönünden alacak talebinden vazgeçtiğini, ilgili icra dosyasına bildirerek davaya konu ——— E. sayılı dosyasından 22.817,67-TL tutarlı ilamsız icra takibi için yaptıkları itirazın 10.817,67-TL kısmı yönünden itirazın iptali talebinde bulunduklarını, icra dosyalarına yönelik mükerrer alacak, faiz ve borçlarının bulunmadığını, davacı şirkete ilgili tüm ödemelerinin yapıldığını ayrıca şirketin nakdi durumu müsait olmadığı için kısmen yol izin paralarını da fazladan davacı şirket adına ilk etapta ödendiğini daha sonra ödenen bu tutarlar için izin parası yansıtma faturaları kesildiğini ve cari hesaptan düşüldüğünü, davacı tarafın müvekkil şirkete kestiği ödemesi gereken farklı bir fatura olmadığını, davacı nakliyeci şirketin yol izin ücretlerini kendisinin ödemesi gerektiğini, farklı yöndeki alacak iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle; İİK m.67/1 hükmü gereğince açılan itirazın kısmi iptali davasıdır.Dava basit yargılama usulüne tabi olup bu usule göre olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış ve tahkikatın bittiği bildirilmek suretiyle hüküm kurulmuştur.İcra dosyası ve banka kayıtları celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle incelenmiş, taraf vekilleri tarafından sunulan fatura ve ödeme kayıtları incelenmiştir.İtirazın iptali istemine konu ——— E sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklının davacı, borçluların ise davalılar olduğu, takibin nakliye işlerinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 22.817,67 TL alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde yapılan itiraz sebebiyle takibin durdurulmasına karar verildiği ve iş bu davanın 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflarca delil olarak ticari defter ve kayıtlara dayanıldığından HMK m.222 hükmü uyarınca öncelikle davacının adresi gözetilerek davacı ticari defter ve kayıtları incelenmiş, ——– Talimat sayılı dosyasına mali müşavir ——— tarafından sunulan bila tarihli raporda özetle; davacı şirketin 31.12.2018 tarih ve ——— yevmiye numaralı “Kapanış” fişinde ——— Alıcılar hesabında davalı şirketin adı olmadığı halde ——— Alıcılar hesabının ———- alt hesabı “———” adına kayıtlı olduğu halde davacı şirketin 01.01.2019 tarih ve ——– yevmiye numaralı “Açılış” fişinde ———- Alıcılar hesabının ———- alt hesabı “———–” olarak güncellenmiş olduğu ve 01.010.2019 tarihi itibariyle hesabın 20.000,00 TL borç bakiyesi verdiği tespit edildiği, davacı şirketin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yaptırmış olduğu, defterlerin tutulmuş olduğu, yazılması gereken noterce mühürlü yüzeye yazdırılmış olduğu tespit edildiği, davacı şirketin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin, T. T. K. Uyarınca lehte delil teşkil etme özelliği taşıyabilmesi için gerekli olan kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, davacı ——– Şti tarafından ——– Şti. ——– Şubesi adına düzenlenen ve davaya konu teşkil eden faturaların, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu davacı şirket tarafından davalı şirket adına 2018 yılında düzenlenen faturaların tutarının 40.651,00 TL olduğu ve bedelin peşin tahsil edilmiş olduğu tespit edildiği, ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirket adına 2019 yılında düzenlenen faturaların toplamının 288.362,64 TL olduğu halde 2019 yılında yapılan tahsilat 257.099,10 TL ve 2020 yılında ise yapılan tahsilat 20.995,00 TL olduğundan dolayı davacı şirketin, davalı şirketten alacağı (288.362,64 TL-278.094,10 TL (257.099,10 TL * 20.995,00 TL ) ) 10.268,54 TL olarak hesaplandığı, ancak bizzat davacı tarafından yapılan 30.268,54 TL virman işleminin hatalı olarak yapılmamış ise davalının davacıdan 20.000,00 TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirilmiş; akabinde davalıların ticari defter ve kayıtları incelenmiş; mali müşavir ——— tarafından sunulan 05/07/2023 tarihli rapor içeriği HMK m.282 hükmü gereği denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında kurulan yazılı olmayan taşımacılık sözleşmesi kapsamında bakiye alacağının tahsili istemi ile başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalılardan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davalı gerçek kişilerin söz konusu alacak isteminden sorumlu olup olmadığı bu kapsamda itirazın kısmi iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı şirket arasında taşıma işine ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davacının taşıyan, davalı şirketin ise taşıtan olduğu, taraflar arasında taşıma işine ilişkin işin yapılmadığı ile ilgili uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenen 2018 ve 2019 yılına ait bir takım fatura bedellerinden bakiye davacı alacağının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu, talimat yolu ile incelenen davacının 2018-2019 ve 2020 yılına ait ticari defterlerinin kapanış tasdikleri olmadığı dolayısıyla HMK m.222/II hükmü uyarınca sahibi lehine delil vasfını haiz olmadığı, 2018 yılına ilişkin düzenlenen faturaların davacı ticari defterlerinde ödenmiş olarak göründüğü, 2019 yılında ise toplam 288.362,64 TL bedelli 9 adet faturanın düzenlendiği, bu faturalara istinaden ise 2019 yılında 257.099,10 TL ve 2020 yılında 20.995,00 TL ödemenin yapıldığı dolayısıyla davacının 10.268,54 TL alacaklı olduğu ancak takip tarihi olan 20/01/2020 tarihinden sonra 31/12/2020 tarih ———- yevmiye numarasıyla davacı ortağı davalı şirketten 30.268,54 TL tahsilat yapıldığına dair kayıt girildiği ve 2020 yılı dönem sonu itibariyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı bilakis 20.000,00 TL borçlu göründüğü, davalının 2018-2019-2020 yılları ticari defter ve kayıtlarının açılış kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, defter ve kayıtların birbirini doğruladığı sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafından 2019 yılında davalı adına düzenlenen toplam 288.362,64 TL bedelli 9 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya banka havalesi ile 269.563,37 TL tutarında ödeme yapıldığı ve davalı tarafından davacı aleyhine 12.724,24 TL tutarında bir adet fatura ile birlikte adlarına dava dışı şahıs tarafından toplamda 12.036,00 TL ödeme yapıldığı ve 2 adette toplam 7.217,54 TL alacak kaydı ve yine 2 adette toplam 1.256,57 TL borç kaydı olarak kur farkı değerlemesi açılaması ile alacak ve borç kaydı girişlerinin yapıldığı, bu kayıtlar dahilinde davacı lehine 5.960,97 TL kayıt yapılmış olduğu, bu kayıtların davacı ticari defterlerinde yer almadığı, bu kapsamda takip tarihi olan 20/01/2020 itibariyle tarafların ticari defter ve kayıtlarındaki farkın 31.263,54 TL olduğu, davalının ticari defterlerinde yer alan ancak davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 12.000,00 TL tutarlı havaleye ilişkin dekontun aynı zamanda dava dilekçesi ekinde sunulduğu ve celp edilen banka müzekkeresinde de davacı hesap ekstresinde kayıtlı olduğu dolayısıyla bu yönden davalı defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği yine 12.724,24 TL kayıt yönünden ise söz konusu bedelin davalı tarafından davacı adına ödenen toplam da 25.049,20 TL tutarındaki yol geçiş ücretlerine ilişkin yansıtılan ödeme olduğu, davalının söz konusu dekontları dilekçesi ekinde sunduğu ve ödenen bedelin bir kısmının davacı aleyhine yansıtılmadığı dolayısıyla bu kayıtlar yönünden davalı ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, bunun yanında davalı tarafından düzenlenen kur farklı değerlemesine ilişkin kayıtlar yönünden yapılan değerlendirmede ise taraflar arasında yabancı para cinsinden yapılan ödemeler sebebiyle oluşan kur farkının tahsiline yönelik yazılı bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı gibi bu yönde bir teamülün de oluştuğuna dair bir kanaatte de erişilemediği ancak söz konusu kayıtların toplamda davacı lehine oluşturulan kayıtlar olduğu ve davacı alacağını etkilemediği, ticari defterlerin alacağın varlığına dair tek başına delil olamayacağı ispat yükü kendisine ait olan davacı tarafça alacağın varlığı ile birlikte mal veya hizmetin teslimini/verildiğini de ispat etmesi gerektiği ancak dosyaya sunulan belge ve bilgilerin davacının dava konusu ettiği alacak iddiasının varlığının kanıtlamaya yeterli olmadığı, davacı ticari defter ve kayıtlarında dava sonrası davalıdan tahsilat yapıldığını gösterir 20/03/2020 tarihli 995,00 TL kayıt ile 20/09/2020 tarihli 20.000,00 TL tutarındaki kayıtların ve 31/12/2020 tarihli 30.268,54 TL tutarlı kayıt yönünden ise rapora karşı sunulan beyan içeriği de değerlendirilerek davacı ticari defterlerindeki ödeme kaydının muhasebe hatası olduğu yönündeki iddiasının da TTK m.18/I, II hükümleri ile bağdaşmayacağı, bu yöndeki iddianın TMK m.2 hükmü kapsamında “kimsenin kendi kusurundan faydalanarak hak iddia edemeyeceği” temel hukuk ilkesine aykırı olduğu, toplanan deliller kapsamında takip talebinde belirtilen ve iş bu dava konusu edilen alacağın takip sonrası dava öncesi davacının kendi ticari defter ve kayıtları ile kapatıldığı anlaşıldığından davacının davalı şirket yönünden alacak iddiasını ispat edemediği, davalı gerçek kişilerin alacak istemine konu hususlar yönünden sorumluluklarını doğuracak bir illiyetin de bulunmadığı kanaatine varılarak davalı gerçek kişiler yönünden davanın pasif husumet eksikliğinden davalı şirket yönünden ise alacağın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı gerçek kişiler yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davalı şirket yönünden açılan davanın esastan reddine,
3-Alınması gereken 269,85 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 184,74 TL harçtan mahsubu ile bakiye 85,11 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 10.817,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları ——— Arabuluculuk Bürosu ——— Dosya numaralı, ——– Arabuluculuk Numaralı görüşmeler neticesinde belirlenen 1.600,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğine yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalılar vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/11/2023