Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/290 E. 2022/478 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/290 Esas
KARAR NO:2022/478
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:18/06/2021
KARAR TARİHİ:01/06/2022
Mahkememizin—-Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek —– sırasına kaydı yapılan ve mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememizin —- Esas sayılı dosyamıza sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından —– ilgili bulunduğu, ——- davalıların sorumluluğuna tam ve hasarsız olarak teşlim edilmiş olmasına karşın, emtianın —— bulunan alıcısına sevki esnasında, davalıların ilgili okluğu aracın kusuruyla meydana gelen trafik kazası sonucu hasara uğradığını, olay sonrası düzenlenen ————– ve —— göre, davalının kendisinden beklenen gerekli dikkat ve ağırlaştırılmış özenin gösterilmemesi nedeniyle dava konusu hasarın meydana geldiği kesinlik kazandığını, bu aşamada müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarına müteakip yapılan inceleme sonucu hasarın nevi ve miktarı kesin olarak belirlendiğini ve müvekkili şirketçe sigortalısına sigorla tazminatı ödendiğini, davalıların, işbu hasar nedeniyle haksız fiil hükümleri, kusur/kusursuz – tehlike sorumluluk esaslarınca ve sonra üçüncü şahıslara zarar verilmemesi için gerekli önlemin alınmamasının dolayısıyla kusuru ve sorumluluğu mevcut olduğunu, müvekkilinin TTK. Md. 1472 v.d. gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan, davalının kusur / kusursuz sorumluluğunu karşılayanalacak için rücu hakkı işbu ödeme ile sigortalısından dava, alacak, talep haklarını temellük ettiğini, bu dava açılmadan önce, davalılar aleyhine ——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalılar tarafından haksız ve dayanaksızca itiraz edildiğini, itiraz üzerine, hukuki uyuşmazlığın taraflarca müzakere edilmesi amacıyla —— Başvuru numarası ile —– yoluna başvurulduğunu, —- son tutanağı —- olarak düzenlendiğini, beyan ederek —- hasar bedelinin ödeme tarihi olan—–tarihinden itibaren işleyecek avans faizi yargılama giderleri ve ücreti vekalet ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı —— tarihli süre tutum dilekçesinde özetle; müddeabihin boyutu, adli tatile girilmesi ve belgelerin toparlanması sebepleri ile davaya cevap verme süresinin 6100 sayılı HMK.nun 127. Maddesine istinaden —- ek süre verilmesini talep ettiklerini, davacı taraf hasar tarihini bildirmediği bir nakliyat hasarı sebebi ile —— tarihinde sigortalısına yaptığı bir ödeme için taşıyana ve taşıyan sigortacısı olarak müvekkiline —– tarihinde bu davayı açtığını, hasar tarihi davacının sigortalısına ödeme yaptığı —–tarihinden daha önce olduğunu, Halbuki ister ulusal bir taşıma olup TTK. hükümlerine tabi olsun ister se de uluslararası bir taşıma olup,—-konvansiyonu hükümlerine tabi bir taşıma olsun, davanın hasar tarihinden itibaren —- yıllık süre içerisinde açılmış olması gerektiğini, davacının ise ödeme yaptığı tarihten itibaren —- yıl geçtikten sonra bu davayı açtığını, bu nedenle kanuni cevap verme süresine ek olarak kendilerine — ay ek süre tanınmasına, davacının davası zamanaşımına uğramış olması ve vaki zamanaşımı def”i sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Ayrıca aynı davada diğer davalı olan ——- vekilinin de cevap dilekçesi sunarak davanın reddini istediği anlaşılmaktadır. Dava; davacının—— kapsamında sigortalısının emtiasının davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu aracın kusurundan dolayı oluştuğunu iddia ettiği trafik kazasında davacının sigortalısına ödediği hasarın davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkin olup, Uyuşmazlık; Davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, olayda davalı tarafa atfı kabil kusur bulunup bulunmadığı, kusur oranının ne olduğu, hasarın miktarı, şekli ve tutarı, rücu şartlarının olup olmadığı, özen yükümlülüğünün kimde olduğu, davacının dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davalı taraf mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş ise de; davalılardan sigortanın adresi mahkememiz yetki alanında bulunduğundan her iki davalı yönünden de mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılarak alacak davası yönünden mahkememizin yetkisine itirazın reddine karar verilmiştir. Dosyada zaman aşımı itirazı nedeniyle bu davaya konu olmayan ancak davacı tarafından davalılar aleyhine yapılan—— Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede; alacaklı —– tarafından borçlular—— aleyhine ” ——- nolu ——–tarihli,——-tutarında alacaklı ——ilgili olduğu alüminyum ergitme ve tavlama fırını emtiasında borçluların sorumluluğunu gerektirir şekilde meydana gelen hasar bedeli ” alacağına dayanılarak——– Asıl alacak, ——– işlemiş faiz toplamı ——alacak için —— tarihinde başlatılan icra takibi olduğu, icra takibinde borçlulardan —— yasal süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ederek yetkili icra dairelerinin —– daireleri olduğunu beyan ettiği, bu borçlu yönünden takibin durduğu, diğer borçlu—— süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve icra takibine konan borca itiraz ettiği, ancak yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği için usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizin —-Esas sayılı dosyasında ——müzekkere yazılarak; davalılardan —— zaman aşımı def’inin değerlendirilmesi için bu borçlunun yetki itirazına göre takibin yetkili icra dairesine gönderilip gönderilmediği sorulmuş,—— gelen yazı cevabında yetki itirazı sonucu dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmediği anlaşılmıştır.
—— gelen yazı cevabına göre; icra müdürlüğünde usulüne uygun yetki itirazında bulunan davalılardan ——-yönünden davanın tefriki ile mahkememizin——–Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizin ——tarihli ara kararı ile davacı vekiline tefrik nedeniyleyatırması gereken —– başvurma harcı ve —— peşin harcı yatırması için Harçlar Kanunun 28-30 maddeleri ile HMK’nın 120/1 maddesi uyarınca yatırması için– hafta kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde harçların tamamlandığı anlaşılmıştır. Davaya dayanak —— davacının dava dışı sigortalısı ile yapmış olduğu ——- hasar dosyası celp ve ibraz edilmiştir. Bu dosyadaki davalı ——– yasal sürede vermiş olduğu cevap içinsüre uzatım dilekçesinde iddia ettiği zaman aşımı def’i yönünden inceleme yapılmıştır. Yapılan incelemede; taşıma sigortasında ödeyen sigortacının dava açma hakkının ödeme ile ilgili değil halef olduğu sigortalının başvuru hakkının oluştuğu tarihte
başlayacağı, davacı sigortacının sigortalısına ——- tarihinde ödeme yaptığı, hasarın ise bu tarihten de önce oluştuğu, buna göre alacak davası olarak açılan bu davanın —-yıllık zaman aşımı geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine —– yıllık süre içerisinde icra takibi yapılmış ve bu icra takibi zaman aşımını kesmiş ise de; davalı borçlunun icra takibinde yasal sürede usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu,——-dairelerinin takipte yetkisiz olduğu, yetki itirazına rağmen davacı tarafından icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi için başvuru yapılmadığı, takibin durduğu ve halen işlemsiz kaldığı anlaşılmıştır.
Kural olarak, yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile de zaman aşımı kesilir. Yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi, yetkili icra dairesince geçerli sayılmaz. İİK.nun 66/1 maddesi uyarınca borçlu süresi içerisinde yetki itirazının bildirir ise icra takibi kendiliğinden durur. Bu yetki itirazı alacaklı tarafından kabul edildiğinde dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini talep eder. Dosya kendisine gönderilen icra dairesi, borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlunun yetki itirazını kabul etmeyen alacaklı—— itirazın kaldırılmasını talep eder. Hem yetkiye hem de borca itiraz edildiği takdirde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenebileceği gibi genel mahkemede itirazın iptali davası da açılabilir. Davacı tarafından açılan itirazın kaldırılması yada itirazın iptali davası yoktur. Borçlunun yetki itirazına rağmen dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini talep etmezse İİK.nun 50 ve 6100 sayılı HMK’nun 20.maddesi uyarınca takip yapılmamış sayılır. Bu halde takibin yapılması ile kesinlen zaman aşımı takibin yapılmamış sayılması ile doğal olarak hükümsüz hale gelir.
Açıklanan nedenlerle davalı —— icra takibinde yaptığı usulüne uygun yetki itirazı sonrasında davacının icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi yönünde bir başvurusu olmadığı, itirazın iptali yada itirazın kaldırılması davası açmadığı anlaşılmakla davacının davalı aleyhine yaptığı icra takibi ile kesinlen zamanaşımının hükümsüz hale geldiği, bu nedenle alacak davası olarak açılan bu davada süresinde ileri sürülen zamanaşımı def’inin yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının zamanaşımı def’inin kabulü ile davanın — yıllık zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken— peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre takdiren —– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı—- vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren — hafta içerisinde —- açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.