Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/261 E. 2023/114 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO : 2023/114

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan hizmet danışmanlığı alacağının tahsili için—–dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.

DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak——–. sayılı dosyası,——.sayılı ihtiyati haciz kararı, ticari defter ve kayıtlar, tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.Davalı cevap dilekçesi vermemiş, delil bildirmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Davaya konu ——-dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı—- —– ihtiyati haciz tutarı olmak üzere toplam 43.386,80 TL takip tutarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya—- tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ödeme emri tebliğ edilmeden 18/11/2020 tarihinde, ödeme emri tebliğe çıkarıldıktan sonra —- tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür.
Davalının bağlı bulunduğu —– davalının form—— celbedilmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, mali müşavir bilirkişi tarafından ——- bilirkişi raporunda;
– Davacının incelenen——–ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı,
– Davalının —- yılına ait ticari defterlerinin davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği,
– İcra takibine konu alacağın dayanağı olan——-davalı tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu——-bildirildiği,
– İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2020 yılına ait 2 adet faturanın davacının——— ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
– Davacının 2020 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan 14.09.2020 takip tarihi itibarıyla 42.480,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Takibe konu faturalar, faturaya konu malların teslim edildiğini, faturadan dolayı davacının alacaklı olduğunu göstermez.Ancak, davalı, bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği—— ile takibe konu faturalar karşılığı mal aldığını beyan etmiş olup, bu durum faturalarda yazılı emtianın teslim alındığı anlamına gelmektedir.—–
Ayrıca, ticari defterlerin ibrazı için davalıya çıkarılan tebligatta, “ticari defterlerini ibraz etmez ise; 222/3.maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmesi halinde davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kabul edileceği ihtar” edilmesine rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Bu nedenle de davacının ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalının takip dayanağı faturalara itirazının haksız olduğu anlaşılmıştır. Davaya konu takip talebinde 906,80-TL ihtiyati haciz tutarı olarak talep edilmiştir. Talep edilen 906,80-TL’nin neye göre hesaplandığı konusunda bir açıklamaya yer verilmemiştir.—- haciz kararında “—- maktu vekalet ücreti ile istemede bulunan tarafından yatırılar 144.00 TL harcın borçluya yükletilmesine” karar verilmiş olup, vekalet ücreti ve harç tutarı toplamı 899-TL’dir. Bu nedenlerle 42.480-TL fatura tutarı 899-TL ihtiyati haciz yargılama gideri olmak üzere toplam 43.379-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı, takip dayanağı faturaları bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmiştir. İhtiyati haciz yargılama gideri de kararda açıkça yazılıdır. Bu nedenlerle itirazın iptaline karar verilen alacak likit olduğundan, davacı lehine itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile————- sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı-borçlunun 43.379-TL asıl alacak miktarına yaptığı itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 43.379-TL’nin %20’si oranında (8.675,8-TL) icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.963,22 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 508,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.454,69 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.269,50 TL yargılama gideri ile 508,53 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı toplamı 2.858,73 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.858,22 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, davanın kabulüne karar verilen kısmı yönünden gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere, davanın reddine karar verilen kısmı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.