Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/24 E. 2023/296 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/24 Esas
KARAR NO : 2023/296

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin —— markası ile e-ticaret yazılımları geliştirdiği, sektördeki büyük e-ticaret siteleri ve markalara entegrasyon hizmeti verdiği, davacı ile davalı arasında 18.05.2015 tarihinde “Bayilik Protokolü” isimli sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmenin akdedilmesiyle, davacı şirketin müşterilerinin davalıdan hizmet alması halinde davacı şirket belirli bir komisyona hak kazandığı ve davalı yan bu komisyon bedelini ödemekle yükümlü kılındığı, davacı şirket kendi müşteri portföyüne davalı ile çalıştığını bildirecek, olumlu görüşleri ile referans olacak ve davalı ile iş yapılmasını teşvik edecek olup, davacı portföyündeki müşteriler davalı şirket ile çalışmaya başladığı takdirde davalı davacıya ilgili kazançtan % 15 pay vermekle yükümlü olacağı, davacı şirket basiretli bir tacir olarak sözleşmeye uygun davrandığı ve yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalı davacının geniş müşteri kitlesi ve ticari çevresi sayesinde bir çok ticari işlem yaptığı ve halen de yapmaya devam etmekte olduğu ve kendi müşteri çevresini de bu nedenle genişlettiği, davacı ile davalı taraf arasında yapılan sözleşme gereğince davacı şirket müşterilerinin kendilerine referans edilerek yönlendirilmesi nedeniyle her bir iş için % 15 komisyon ve pay vermesi gerekirken bu bedelleri hem davacıya bildirmediği hem de ödeme yapmadığı, davalı taraf davacıya sözleşme gereği yapılan işin % 15’i oranında alacağını ödemesi gerekirken ödeme yapmadığı, sözleşmenin imzalanması ile davacı sözleşmeye uygun davranarak kendi müşteri portföyünü davalı ile iş yapması için teşvik etmiş ve yüksek miktarda komisyonlara hak kazandığı, davacı sözleşmeye uygun davranırken davalı şirket yükümlülüklerini yerine getirmemiş ve davacıya karşı hak ettiği komisyon bedelini ödeme borcunu yerine getirmediği, bunun akabinde ise davalı “Bayilik Protokolü” isimli sözleşmeyi 10.10.2019 tarihinde —–Noterliği —— yevmiye numarası ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin sona erdirilmesine yönelik ihtarname düzenlenmiş ve davacı şirkete gönderdiği, davacı ve davalı arasında yapılan görüşmelerde iyi niyetli revize girişimleri ile beraber yapılan sulh protokolü girişimlerinin de sonuçsuz kaldığı, davacının gerek ekonomik gerek iş bazında yukarıda belirtilen şartlar altında 18.05.2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin devam ettirilmesi imkansız hale geldiği gerekçeleriyle davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davalının ileri sürdüğü gerekçelerin haklı olmadığı, davalının sözleşmeyi feshinin tamamen haksız olduğu, davacı şirketin sözleşmeye uygun davranmış olduğu, güven ve huzur ortamının temini için basiretli bir tacir olmanın gereklerini yerine getirdiği, davalı güven ilişkisini zedeleyici hareketler sergilediği, davacıya olan borçlarını yerine getirmediği, ardından sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davalının hukuka aykırı davranışlarının ve sözleşmeyi haksız feshetmesi akabinde, davacı hak edişlerin faturalar üzerinden tespit edilerek tarafımıza ödeme yapılması aksi halde hak edişlerin temin edilmesinin yasal yollara başvurulacağı —-. Noterliği 12/11/2019 tarih ve ——- yevmiye numarası ile davalıya ihtaren bildirildiği, davalı şirket ihtarnamenin tebliğinin ardından ödemelerinin bir kısmını yapmış olsa da sözleşmeyi haksız yere feshettiği 10.01.2020 tarihinden bu yana hiç bir ödeme yapmadığı, davalının haksız olarak yaptığı tek taraflı fesih sebebiyle, davacı maddi ve manevi zarara uğradığı, davacının sözleşmeye uygun davranışları ile davalı yan bir çok müşteri kitlesine ulaşarak kazanç sağlamış olduğu, tarafların ticari defter, belgelerin ve diğer delillerin incelenerek davalı yanın davacı sayesinde edindiği ve edinmeye devam ettiği hususu göz önünde bulundurularak davacının mahrum kaldığı kârın tazminat olarak ödenmesini yukarıda izah edilen sebeplere istinaden, davanın kabulüne, sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespitine, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak; 100,00 TL maddi tazminat ve 100,00 TL portföy tazminatının sözleşmenin haksız fesih tarihi olan 10.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmistir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 18.05.2015 tarihli bir protokol akdedildiği, bu protokole istinaden, —— satış gerçekleştireceği kurum, kuruluş ve şahıs şirketlerinde, e-ticaret alt yapısı için T-: e-ticaret altyapı olarak kullanılıyorsa, —-bu satışın gerçekleşmi Müşterinin —–hizmetini satın alma şeklinde yer alan ödemesini takiben —– % 15 komisyon hak edeceği, taraflar arasındaki işbirliği anlaşması herhangi bir yönlendirme veya herhangi bir şekilde irtibatlanma şartı olmaksızın, davalı şirketin satış yapacağı kurum veya kuruluşun e-ticaret altyapısında —- ürünü var ise, —–komisyon elde edeceği, yani esasen, davacı şirket davalı şirketin satış yapması adına herhangi yönlendirme yapmadığı, tesadüfen —— ürünü kullanan bir —— müşteri: var ise buradan komisyon hak ediyor olduğu, Nitekim taraflar arasındaki anlaşmanın izah edilen şekilde yönlendirme ve irtibatlanma olmadan yapıldığı taraflar arasında geçen e-mail yazışmalarında da sabit olduğu, davacı taraf, kanaatimizce kendi yorumlarını da katarak müşteri portföyüne, davalı ile çalıştığını bildirdiğini, referans olduğunu, müşterileri teşvik ettiğini belirttiği, dosyada mübrez protokol incelendiğinde bu şekilde bir yönlendirme, referans veya teşvikin yer almadığı açıkça anlaşılacağı, kaldı ki taraflar arasında bu zamana kadar süregelen mevcut uygulama da davacının iddia ettiği şekilde olmadığı, davalı yukarıda belirtilen anlaşma şekli ile 4 seneyi aşkın bir süre davacı ile çalışmış, dilekçemiz ekinde sunulan ödeme planları, ekstreler ve ödeme dekontlarında görüleceği gibi komisyon bedeli ödemelerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirdiği, keza bu husus yine ekte sunulacak mail yazışmalarında da sabit olduğu, davacı taraf davalı tarafından gönderilen ödeme planlarına ve komisyon hak edişlerine onay verdiği, önemle belirtmek gerekir ki, davalı şirket tüm ödeme planlarına riayet ettiği, davacıya karşı ödenmemiş herhangi bir komisyon alacağı bulunmadığı, davalı şirket yukarıda bahsedilen şekilde, 4 sene boyunca aralarındaki protokole de riayet ederek tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiği, bununla birlikte 2019 yılında taraflar arasında aralarındaki işbirliği anlaşmasının güncellenmesi ve revize edilmesi gündeme geldiği, buna istinaden taraflar arasında geçen görüşmelerde,—– firmasının müşterilerine herhangi bir yolla —— için yönlendirme, referans veya irtibatlanma yapması şartının çalışma şekline ekleneceği kararlaştırılmış ve bu halde komisyon bedelinin de % 20’ye yükseltileceği belirtildiği, davalı, takdir edilecektir ki, değişen ekonomi ve piyasa koşulları çerçevesinde bu şekilde bir çalışma şeklinin daha hakkaniyetli olacağını düşünerek bu şekilde bir öneride bulunmuş, esasen davacı taraf da ilk görüşmede bunu kabul ettiği, ekte bulunan mail görüşmelerinde herhangi bir yönlendirme veya referans şartının kabul edilmeksizin komisyon oranının % 20’ye yükseltilmesi gerektiği davacı tarafından belirtildiği, e-mail yazışmalarında da görüleceği üzere taraflar aralarındaki işbirliğinin değişen şartlarında anlaşamamış ve mutabık kalmadıkları, ayrıca davacı tarafın e-mail yazışmalarında gösterdiği tutum, taraflar arasındaki saygıyı ve güven ilişkisini de zedelendiği, buna istinaden davalı şirket tarafından 10.10.2019 tarihinde —–.Noterliği’nin —— yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek, şirket mail hesaplarındaki yazışmalarda saygı, güven ve huzur ortamının yitirildiği, iyi niyetli Tevize görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı, bu nedenle 3 aylık makul süre sonunda taraflar arasındaki protokolün sona erdirildiği belirtildiği, işbu ihtarnameye cevaben 12.11.2019 tarihinde—- Noterliğinin —– yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, davacı tarafça feshin kabul edilmediği, ödenmeyen komisyon bedellerinin bulunduğu, davacının bugüne kadar müşterilerini teşvik ettiğini ve referans sağladığını belirtildiği, ihtarnamede belirtilen bu hususların gerçeği yansıtmadığı gibi, taraflar arasındaki çalışma prensibinde herhangi bir referans veya yönlendirme şartı olmadığı davacı şirkete ait mail yazışmalarında da açıkça kabul edildiği, yine davalı şirket tarafından gerçeği yansıtmayan ihtarnameye karşılık, 16.01.2020 tarihinde —– Noterliğinin ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiği, işbu ihtarnamede ise protokol yükümlülüklerine uyulduğu, komisyon bedeline ilişkin hak edişlerin ödendiği ve ödeme planına riayet edildiğinin belirtildiği, gönderilen ihtarnamelerde de belirtildiği şekilde, taraflar arasındaki mevcut protokolün 2015 yılının şartları ile sonsuza dek devam etmesi mümkün olmadığı, davalının protokolü iyi niyetli revize talepleri davacı tarafça oldukça olumsuz – karşılanmış ve işbirliği ilişkisi devam ettirilemez hale geldiği, keza taraflar arasındaki protokolde fesih için herhangi bir süre öngörülmemesine rağmen, davalı makul süre içinde haklı fesih bildiriminde bulunduğu, davacı taraf dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkiyi acentelik ilişkisi gibi göstermeye çalışmış ve TTK 122. maddeden bahsedildiği, halbuki taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin acentelik ilişkisi olması hukuken mümkün olmadığı, bilindiği üzere, denkleştirme tazminatının talebi için öncelikle sözleşmede tekel hakkının verilmiş olması gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede ve iş ilişkisinde bu şekilde bir tekel hakkı söz konusu olmadığı gibi, davacı davalı haricinde birden çok şirket ile bahse konu işbirliği içerisinde çalışmakta olduğu, taraflar arasındaki protokolün 4. maddesinde davacı tarafın davalı şirketle olduğu gibi birden çok şirket ile aynı iş ilişkisinde yer aldığı anlaşıldığı, yukarıda izah edildiği gibi, taraflar arasındaki iş ilişkisi davacı tarafından farklı şekilde yansıtılmış ve buna dair gerçeğe aykırı beyanlarla tazminat talebinde bulunulduğu, davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, komisyon ödemesini gerektiren iş ilişkisine dayanmakla birlikte, taraflar arasındaki protokol haklı nedenlerle sona erdirildiği, işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetle ikame edilmesi sebebiyle, davacı tarafın tüm taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı ile davalı arasında imzalanan Bayiilik protokolü çerçevesinde davacının portföyündeki müşterilerin davalıdan hizmet alması alinde davacının ilgili kazançtan %15 pay almasının kararlaştırıldığından bahisle bu bedellerin protokole aykırı olarak ödenmemesi ve davalının haksız yere sözleşmeyi feshetmesi devamında haksız rekabet teşkil eden eylemler sebebiyle şimdilik 100.00 TL denkleştirme tazminatı ve 100.00 TL portföy tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkindir.—– Noterliği ve ——Noterliğine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya Mali Müşavir ve Hukuk bilirkişisine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; Mahkeme kaleminde 09.09.2022 tarihinde yapılan incelemede davacı şirketin 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayları ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir beratlarının süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davalı şirketin incelemede ibraz edilen 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter onaylarının süresinde ve usulüne uygun yapıldığının görüldüğü, Her iki tarafın ticari defterlerinde 56.506,80 TL tutarında borç aynı tutarda alacak kaydedildiği, Eş deyişle tarafların ticari defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu, borç alacak bakiyelerinin bulunmadığı, somut olayda; Taraflar arasındaki bayilik protokol kapsamında tarafların 2016 yılından 2020 yılına kadar süregelen ticari ilişkileri neticesinde toplamda 56.506,80 TL tutarında 4 ayrı hakedişe ilişkin faturalaşma gerçekleştiğinin tespit edildiğini, dosyanın bu aşamasında, davacının kazandırmış olduğu müşterilerden davalı firmanın gelir elde etmeye devam etmesi durumunun olmadığı ve bu sebeple denkleştirme talep şartlarının somut olay bakımından gerçekleşmediğini belerten raporunu mahkememize ibraz etmişlerdir.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 02.12.2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede; Davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda davacının portföyündeki müşterilerin davalıdan hizmet alması halinde davacının ilgili kazançtan %15 pay almasının kararlaştırıldığı, işbu bedellerin ödenmemesi ve davalı haksız yere sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle denkleştirme ve portföy tazminatı talebiyle davacının mahkememizde dava açtığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, 2016 yılından 2020 yılına kadar süregelen ticari ilişkileri neticesinde toplamda 56.506,80 TL tutarında 4 ayrı hak edişe ait fatura kesildiği, taraflar arasında müşteri portföyü kazandırmaya yönelik bir acente ilişkisinin bulunmadığı, Türk Ticaret Kanununun 122. Maddesi uyarınca denkleştirme talebinin ileri sürülebilmesi için gerekli olan belli bölgede tek satıcılık durumunun somut olayda gerçekleşmediği, sözleşmenin temelinin davacının portföyündeki müşterilerin davalıdan hizmet alması halinde ilgili hizmete tekabül eden bedelden %15 komisyon almasına dayalı olduğu, denkleştirme tazminatı talep edebilmek için, öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesi, acente tarafından yeni müşterilerin kazandırılması sonucu müvekkilin önemli menfaatler elde etmesi, acentenin ücret kaybına uğraması, denkleştirme talebinin hakkaniyete uygun olması şartlarının bulunması gerektiği, bu aşamada, davacının kazandırmış olduğu müşterilerden davalı firmanın gelir elde etmeye devam etmesi durumunun olmadığı, bu sebeple denkleştirme talep şartlarının oluşmadığı, tarafların ticari defterlerine göre birbirlerinden alacaklı olmadığı, dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı, anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 99,20-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde——– Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.