Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/235 E. 2022/573 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/235 Esas
KARAR NO : 2022/573

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekili— nolu—-dönem —- sigortalı aracın alkollü şekilde sevk ve idaresi sonucu kaza meydana geldiğini, Kaza sonucu —— oluşan hasar için— ödeme yapıldığını, kaza sırasında sigortalı aracı kullanan kişinin alkollü olması nedeni ile müvekkil şirketçe ödenmiş olan tazminatı davalı sigortalıdan talep ve tahsil etme hakları doğduğunu, sigortalı araç sürücüsünün —-şekildeyken kaza yapmış olması sebebiyle, — genel şartları, KTK uyarınca müvekkil şirketçe sigortalıya rücu edilebileceğini, —-veya keyif verici maddeleri almış olan kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasak olduğunu, Zararın doğmasına neden olan trafik kazası sırasında sürücünün uyuşturucu madde veya alkol almış olması, Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na B.4Ç maddesi c bendine göre, sigortalıya rücu hallerinden olduğunu, tüm bu sebeplerlerle davalı sigortalıya karşı müvekkil şirket TTK md.1472-1481 uyarınca ve poliçe genel şartları kapsamında rücu haklarının doğduğunu, bu sebeple davalıdan ödeme talep edilmiş ancak ödeme yapılmaması üzerine— ile takip başlatıldığını, Başlatılan takip itiraz üzerine durduğunu, dava öncesi başvurulan arabuluculuk süreci de olumsuz sonuçlandığını, Bu nedenlerle davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Huzurda ikame edilen dava, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açılması gerekirken söz konusu davayı Tüketici Mahkemeleri’nde açıldığını, Dolayısıyla davanın esasına girilmeden görevsizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava,—-poliçesi ilişkisinden doğan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için hukuki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiş olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış, Kanun’un ———- 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacının, davalı sigortalıya ait aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığını, davalıya ait araç sürücüsünün alkollü olduğu iddiasıyla, davacı sigorta şirketi tarafından 3.kişiye yapılan ödemelerin zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesi genel şartları B.4 maddesine aykırılık sebebiyle davalıdan tahsili talebiyle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, takibe karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine Tüketici Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı sigortacı ile davalı sigortalı arasında akdi bir ilişki mevcut olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Taraflar arasındaki sigorta poliçesine konu araç hususidir.
Bahsi geçen yasal düzenlemeler gereğince somut uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. Nitekim—– kararında;
Genel Şartların B.4 maddesinde sayılan durumlarda sigortacının kendi sigortalısına karşı dönme hakkını kullanabileceği trafik kazası sonucunda 3.kişiye ödenen hasar bedelinin sigortalısına rücu ettiği durumlarda, 6502 Sayılı Kanun’nun 1. maddesine göre taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi tüketici işlemi olduğundan davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğu belirtilmiştir.
Yine —— sayılı kararlarında;
“…davalının sigortalısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde zarar görenlere poliçe kapsamında ödeme yaptığından bahisle yaptığı ödemelerin —- sözleşmesi genel şartlarına aykırılık sebebiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince somut olayda davanın görülmesinde tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir.
Açıklanan nedenlerle Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nun 114/1-c bendi uyarınca mahkememizin görevli olmaması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeni ile HMK nun 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.’ nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE, Mahkememizin görevsizliğine,
2-HMK’nun 21. maddesi gereğince, Mahkememizce verilen işbu kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde —– ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle görevli mahkemenin tayini (merci tayini) için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
3- HMK’nun 20. maddesi gereği, —– yargı yeri olarak belirlenmesine dair merci kararı verilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurularak dosyanın görevli ve yetkili —-gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli—- devam edilmesi halinde, yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair tarafların davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye mahkemesi’nde istinaf yasa yolu açık olmak üzere ile karar verildi.

DÜZELTME KARARI

Hükmün 3. Bölümünde sehven ” —-Tüketici Mahkemesi’ne ” ibaresinin “—- Tüketici Mahkemesine ” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.