Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/234
KARAR NO : 2023/562
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin, müvekkili şirkete aralarındaki ticari ilişkiden doğan cari hesaptan kaynaklı borcunu ödememesi sebebiyle, taraflarınca 02.10.2020 tarihinde —-. İcra Dairesinin—-Esas numaralı dosyası ile davalı borçluya karşı icra takibi başlatıldığı, ödeme emrine borçlu vekili itirazda bulunmuş ve takip durdurulduğu, taraflarınca 04.11.2020 tarihinde arabulucuya başvurulmuş, anlaşma sağlanamadığı, davalı borçlu şirket ile müvekkil şirket arasında ticari iş ilişkisi bulunduğu, davalının bu kapsamda müvekkili şirkete cari hesaptan kaynaklı borcu bulunduğu ve vadesi gelmiş olmasına rağmen borç ödenmemiş, bunun üzerine borçlu tarafından maddi ve hukuki gerekçeden yoksun olarak, haklı alacaklarının geciktirmeye yönelik icra dosyasına itiraz edildiği, itiraz içeriğinde; müvekkiline borcunun bulunmadığı ileri sürüldüğü, bu mesnetsiz itirazın iptali gerektiği, bu nedenle davalarının kabulü ile, —-. İcra Müdürlüğünün —– Esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacaklarının likit olması ve itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeni ile 26.233,98 TL’nin avans faizi ile birlikte ve %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı müvekkili şirket ile davacı şirket arasında davacı lehine bir borç ilişkisi bulunmadığı, yanlar arasında bir takım ticari ilişki ve işlemler gerçekleştiği ve bu taraflarınca da kabul edildiği, toplamda 93.600,00 bedelinde bir ticaret gerçekleşmiş, bundan kalan borcun bir kısmı 3 adet çek ile, kalan kısmı da elden verilip tediye makbuzu kesilmek suretiyle kapatıldığı, müvekkili şirkete tebliğ edilmiş bir fatura da bulunmadığı, davacı şirket icra takibini faturaya dayanak başlattığı, ancak dayanak fatura göstermmediği, dava dilekçesinde de ekte fatura bulunduğundan bahsedilmişse de, ne uyap veritabanında ne de dosyanın fiziksel formunda mevcut bir faturaya rastlanmadığı, öncelikle icra dairesine de sunmuş oldukları itirazla mahkemenin yetkisine ilişkin itirazlarında gözetilerek yetki itirazlarımızın kabulüne ve yetkisizlik kararı verilmesine, bu taleplerinin yerinde görülmediği takdirde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce verilen 21/10/2021 tarih ve —- Esas —-sayılı kararı —- Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesi’nin 17/02/2022 tarih,—- Esas, —– Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verildiğinden dosya mahkemenin esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan—– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 05/10/2020 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğine dair tebligat parçasına rastlanılmadı, davalının 12/10/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan 12/10/2020 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır. Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının incelenen 2019, 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının incelenen 2019, 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan belgenin davacı Marka —. tarafından davalı —– düzenlenmiş tabloda bilgileri yer alan 1 adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet fatura ile ilgili davacı tarafından davalı adına tabloda bilgileri yer alan 1 adet sevk irsaliyesinin düzenlendiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın fotokopisinin dava dosyasında bulunduğu, bu fatura ile ilgili düzenlenmiş 1 adet sevk irsaliyesinin fotokopisinin dava dosyasında bulunmadığı, söz konusu sevk irsaliyesinin yapılan inceleme sırasında davacı tarafından ibraz edildiği ve tarafımca incelendiği, sevk irsaliyesinin fotokopisinin rapor ekinde sunulduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturada yazılı olan malların hizmetlerin davalıya teslimine ilişkin 1 adet sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında isim ve imza bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturaya davalı ya teslimine ilişkin tarafından edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet fatura davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, bu durumun dayanak faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturaya davalı tarafından itiraz ine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2019 yılına ait 1 adet faturanın davacının ve davalının 2019 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 2019, 2020 yıllarına ait ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan 02.10.2020 takip tutarıyla 23.603,50 TL alacaklı olduğu, davalının 2019, 2020 yıllarına ait ticari defter kayıtlarına göre; davalının davacıdan 02.10.2020 takip tarihi itibarıyla 1.396,50 TL alacaklı olduğu, Tarafların ticari defter kayıtları arasında 02.10.2020 takip tarihi itibarıyla 25.000,00 TL fark bulunduğu, Tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkın raporun 9. sayfasında “7) Tarafların Ticari Defter Kayıtları Arasındaki Farkın Değerlendirilmesi” başlıklı bölümde ayrıntılı bir şekilde açıklanmış olduğu, Davacının 2019, 2020 yıllarına ait ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan 02.10.2020 takip tarihi itibarıyla olan 23.603,50 TL alacağından, davalının ticari defter kayıtlarında yer alan belgeye dayalı 25.000,00 TL tutarlı davalının davacıya yapmış olduğu ödemeye dair kayıt düşüldüğünde davacının davalıya olan borcunun 1.396,50 TL olacağı, davacının ticari defterlerindeki eksik kayıt düzeltildiğinde tarafların ticari defterleri arasında bir fark kalmayacağı ve tarafların ticari defter kayıtlarına göre davalı —-, davacı —– 02.10.2020 takip tarihi itibarıyla 1.396,50 TL alacaklı olacağı, yani tarafların ticari defter kayıtlarına göre 02.10.2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan bir alacağının olmayacağı, bu konudaki hukuki nitelendirme ve değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı tarafın 23.600,00 TL asıl alacak ve 2.633,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.233,98 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı ptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 26.233,98 TL olarak gösterdiği, yönündeki görüşünü belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede, davacının faturadan kaynaklanan alacağı sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere davacı ve davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi içinde birbirini doğruladığı, davacının takip dayanağı olarak, bir adet 23.600,00 TL bedelli faturaya dayandığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olan bir adet faturaya ilişkin sevk risalesinde teslim alan kısmının isim ve imza bulunmadığı, ancak takibe konu faturanın davanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bunun fatura içeriği malın davalıya teslimine karine oluşturduğu, davalının ticari defter kayıtlarında yer alan 25.000,00 TL bedelli tediye makbuzunu içerir ödeme düşüldükten sonra davacının herhangi bir alacağının kalmadığı, her ne kadar davacı tarafça şirketlerin arasındaki ödemeleri sadece banka yoluyla yapılması gerektiğinden bahisle tediye makbuzundaki ödeme kabul edilmemiş ise de, tediye makbuzunda adı bulunan uzun süredir—— davacı şirket çalışanı olduğu, taraf defterlerinin incelenmesinde davacı şirket ile davalı şirket arasında gerek nakit gerekse çek teslimi yoluyla birçok ödemenin yapıldığı bu sebeple davacı tarafın bu yöndeki beyanlarına itibar edilmediği, dolayısıyla davacının alacağının ispata muhtaç olduğu, davacının ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 136,95-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —–Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.