Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/23 E. 2023/84 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/23 Esas
KARAR NO: 2023/84
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/06/2019
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkin gereğince davalının faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini, davacı tarafından mermer kaplama işlerinin eksiksiz gerçekleştirildiğini, faturanın tebliği akabinde davalı şirket tarafından itirazda bulunulmadığını, davalı şirket tarafından söz konusu faturaya konu 132.500,00 TL ödeme gerçekleştirildiğini ancak bakiye 16.705,72 TL fatura alacağının ödenmediğini, davalı şirket ile görüşmelerden bir sonuç elde edilememesi ve makul bir süre tanınmasına karşın davalı tarafından ödeme gerçekleştirilmemesi akabinde ——sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulduğu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında —– dairelerin mevcut iç mimari tasarım projesindeki mermer işlerinin tamamı için anlaşıldığını,—- görüntülerinde de davacı tarafından, eksik işlerin süresinde tamamlanmadığının görüleceğini, davalı tarafınca defalarca düzeltilme yapılması ve işin süresinde bitirilmesi talep edilmiş ise ide davacı tarafından eksik işlerin yapılmadığını, mermer işçiliğinde en önemli unsurun mermer siliminin yapılması olduğunu, mermerin takılmasına müteakip gerek parlaklığının ortaya çıkması gerekse de mermerler arasındaki pürüzün temizlenmesi amacı ile silme yapıldığını ancak davacı tarafından bu işlemin yapılmadığını ve davalı tarafından başkaca firmalara yaptırılmak zorunda kalındığını, davacı tarafından merdivenlerin takılmadığını, merdiven süpürgeliklerinin takılmadığını, eksik işlerin başkaca firmalara yaptırılmak zorunda kalındığını, davacının imalâtının ayıplı olmasına rağmen faturaya bu indirimin yansıtılmadığını, davacının faturayı teslim ettiği tarihte daha işin bitmemiş olduğunu, işin biteceğine igüvenle davalı tarafından faturanın kabul edildiğini ancak işin ayıplı ve eksik teslim edilmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde,—– sayılı takip dosyasını, takip dayanağı 149.205,72 TL bedelli faturayı, cari hesap ekstresini, davacı ticari defter ve kayıtlarını, faturanın, fatura konusu malın teslimine, hizmetin yerine getirildiği kayıtları, yemin tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde taraflar arasında geçen konuşmaları, kesif, yemin tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, yetkili yerde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve İİK 67.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair kararı, —–kararı ile, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Davaya konu ——– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 16.705,72-TL fatura alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Kaldırma kararı öncesi inşaat mühendisi bilirkişi ——– tarihli rapor alınmış, ancak keşif yapılmadan rapor alınması ve teknik bilirkişi tarafından hazırlanan raporda takdiri bir rakama yer verilmesi nedeniyle rapora itibar edilmemiştir.
Kaldırma kararı öncesi tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, takip dayanağı faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan 16.705,72-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Kaldırma kararı sonrası tanık deliline dayanan taraf vekillerine, tanıklarını bildirmek üzere süre verilmiş, davacının tanık olarak bildirdiği ——— yoluyla dinlenmiş, davalı taraf verilen kesin süre içinde taraf tanık bildirmediğinden tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılmıştır.
—–kayıtları ile ilgili olarak davacının isticvabına karar verilmiş, 14/04/2022 tarihli duruşmada dinlenen davacı, söz konusu görüşme kayıtlarının doğru olduğunu, yazışmaların işin devamı sırasında yapıldığını, daha sonra işi teslim ettiklerini beyan etmiştir.
Kaldırma kararı sonrası, mahallinde keşif yapılarak inşaat mühendisi ve borçlar hukuku alanında nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, —— tarihli bilirkişi raporunda;
-Yerinde yapılan incelemede, bağımsız bölümün zemin döşemesinin,üst kata çıkan iç merdiven basamak ve sahanlık kaplamasının, banyoların zemin ve duvar kaplamalarının mermer yapıldığı, mermerlerin,——– damarlı olduğu, süpürgeliklerin takılı olduğu,
-Yapılan mermer imalatında hatalı malzemenin bulunduğu, silim yapılmamış mermer kaplama alanlarının bulunduğu, banyoda kırık mermerin bulunduğu, bazı mermer yüzeylerinde kılcal çatlakların bulunduğu,
-Dava dışı 3.kişi tarafından düzenlenen 17.500-TL tutarındaki fatura bedelinin uygun ve makul olduğu, olduğu, böylece imal edilerek teslim edilen eserde bulunan eksik işin 17.500-TL olduğu kanaatine varılabileceği,
-Kırık mermer pârçasının aynı malzemeyle değiştirilmesi, kılcal çatlakların olduğu mermer parçalarının değiştirilmesi bedelinin 25.06.2019 dava tarihi itibariyle 1.000-TL olacağı, böylece imal edilerek teslim edilen eserde bulunan açık ayıbın 1.000-TL olduğu kanaatine varılabileceği belirtilmiştir. Rapor teknik yönden denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Takip dayanağı fatura, dolayısıyla davaya konu uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, 20/12/2017 tarihli ve 149.205,72-TL bedelli faturanın ödenmeyen 16.705,72-TL’lik kısmının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatmış, vaki itiraz üzerine işbu davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının işi süresi içinde tamamlamadığı, eksik işlerin bulunduğu, mermer silme işleminin yapılmadığını, eksik merdivenlerin mermerlerinin takılmadığını, merdiven süpürgelikleri takılmadığını, banyolarda kırık mermer imalatı yapıldığını, eksik işlerin başka firmalara yaptırıldığını ileri sürmüştür.
Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu, bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise, iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. İşin tam ve eksiksiz yapıldığının ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispat yükü de iş sahibindedir.
Eser sözleşmelerinde eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırılan işlerden bir ya da bir kaçının yapılmamasıdır. Ayıplı eser ise, sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan ya da olmaması gereken bazı bozukluk ve özellikleri taşıyan eserdir. Ayıplı iş ile eksik işi karıştırmamak gerekir. Ayıplı iş yukarıda belirtildiği gibi vasıf noksanlığını ifade ettiği halde, noksan iş yapılmayan işi ifade eder.———
Eksik İş Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Eser sözleşmelerinde kural sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalâtın, yapımı üstlenen yüklenici ya da taşeron tarafından ifa edilmiş ve gerekçeleştirilmiş olmasıdır. Bunun aksini ileri süren iş sahibi yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkalarına tamamlattığı ya da kendisinin tamamladığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır.——— Buna göre; davalı işin eksik yapıldığını ispatlamakla yükümlüdür. Davalının işin eksik yapıldığına ilişkin olarak —–görüşme kayıtları ve işi 3.kişiye tamamlattırıldığına dair fatura dışında delili yoktur. Davacı tarafından kabul edilen ——- görüşme kayıtları incelendiğinde, yazışmalarda eksik işlerin tamamlanmadığından bahsedilmişse de, tek tek hangi işlerin eksik olduğu belirtilmemiş, banyodaki bir kısım eksikliklerden bahsedilerek fotoğraflara yer verilmiş, kırık bir mermer ve üzerinde çizik olan mermerlerin fotoğrafları yer almıştır. Yapılan görüşmelerde 3.kişiye tamamlatıldığı belirtilen mermerlerin silme işinden ise hiç bahsedilmemiştir. Davalı her ne kadar davacının bir kısım işleri eksik yaptığı ve eksikliklerin sunulan fatura ile dava dışı 3. kişiye tamamlatıldığını ileri sürmüşse de fatura her zaman düzenlenebilecek belge olup, bu hususta dosya kapsamında herhangi bir tespit bulunmadığından söz konusu faturaya itibar edilmesi mümkün değildir ———Davacı söz konusu yazışmaların işin devamı sırasında yapıldığını ve eksikliklerin tamamlandığını ileri sürmüştür.
Ayrıca, dava itirazın iptali davası olup, davalının defterlerinde kayıtlı bulunan ve davalı tarafca itiraza uğramayan takip dayanağı faturada, alacak kalemleri tek tek yazılmış, yazılan kalemler içinde mermer silme kalemi yer almamıştır. Faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması halinde, davacının söz konusu faturalardaki iş bedeline hak kazandığı kabul edilmelidir. ———-
Açıklanan nedenler davalı eksik iş iddiasını ispatlayamamıştır.
Ayıplı İş Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
TBK’nın 477/3 maddesi,”Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir. Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda TBK’nın 474, gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, TBK’nın 475. maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede ——gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir —– Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır.
Eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. ——–
Bilirkişi heyet raporunda eserde bulunan ayıpların açık ayıp olduğu, ayıplı imalat bedelinin 1.000-TL olduğu belirtilmiştir. Rapordaki ayıplı imalatlar kırık mermer pârçasının aynı malzemeyle değiştirilmesi, kılcal çatlakların olduğu mermer parçalarının değiştirilmesi olarak tespit edilmiştir. Söz konusu kırık mermer ve mermerdeki kılcal çatlaklar, davacı tarafından içeriği kabul edilen ——— görüşme kayıtlarında fotoğraf olarak yer almış olup, söz konusu ayıp ihbarı davalı tarafından yapılmıştır. Yapılan keşif sırasında söz konusu ayıpların giderilmediği görülmüştür. Bu nedenle ayıplı imalat bedelinin davacı alacağından düşülmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı davacı alacağı olan 16.705,72-TL’den ayıplı imalat bedeli 1.000-TL düşüldükten sonra, 15.705,72-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İtirazın iptaline karar verilen alacak miktarı, bilirkişi incelemesi sonrası ayıplı imalat bedeli hesaplandıktan sonra tespit edildiği, bu nedenle alacak likit olmadığından, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——- sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 15.705,72-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.072,86 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 285,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 787,56 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 6.469,80 TL yargılama gideri, 285,30 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 571,90 TL keşif harcı toplamı 7.371,40 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 6.930,15 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından bilirkişi ücreti olarak yapılan 1.000,00 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 59,86 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları ———dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın red ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.240,99 TL’nin davalıdan, bakiye 79,01 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/01/2023