Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/210 E. 2023/683 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/210
KARAR NO : 2023/683

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 09/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizden verilen 27/01/2021 tarih ve —- Esas, —- sayılı karar,—-Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesi’nin 02/03/2022 tarih ve —– Esas, —– Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMASINA karar verilmiş olmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla,Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- vatandaşı olduğunu ve —– Bankası’ndaki hesabına para gönderirken yanlışlıkla davalı firmanın hesabına para gönderdiğini, davalı firmanın iflas etmesinden dolayı—– tarafından yatırılan paranın iflas müdürlüğüne gönderildiğini, davalı şirketin iflasına ilişkin işlemlerin—– İcra İflas Müdürlüğü’nün —– iflas numaralı dosyası üzerinden devam ettiğini, paranın iadesi için iflas müdürlüğüne başvurulduğunu ancak söz konusu olayın yargılamayı gerektirdiğinden para iade taleplerinin reddedildiğini, müvekili ile davalı şirket arasında herhangi bir alacak – verecek ilişkisinin bulunmadığını beyan ederek müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen 82.644,63 USD tutarındaki paranın üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, sehven gönderilen söz konusu bedelin müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Söz konusu paranın yanlışlıkla müflis şirketin banka hesabına gönderilmesinin mümkün olmadığını, küsuratlı bir miktarın davacının kendi hesabına göndermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, havale işleminde hesap sahibinin isminin eksiksiz ve tam olarak yazıldığını, bu kadar uzun bir ünvanın yanlışlıkla yazılmasının mümkün olmadığını, söz konusu paranın 15/03/2016 tarihinde müflis şirketin hesabına gönderildiğini, paranın iadesinin ise iflas müdürlüğünden 01/08/2016 tarihinde talep edildiğini, yanlışlıkla gönderilen bir para için bu kadar uzun süre işlem yapılmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davalı şirket hakkında 16/03/2016 tarihi itibari ile —–Asliye Ticaret Mahkemesince iflas kararı verildiğini, paranın iflas kararından bir gün önce gönderildiğini, para iflas kararından bir gün önce gönderildiğinden iş bu davanın alacak kayıt kabul davası niteliğinde olduğunu, iflas masasına karşı açılacak davaların Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek gerek görev gerek esas yönünden davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
—–Asliye Hukuk mahkemesi dosyada görevsizlik kararı vermiş, dosya —–Asliye Ticaret mahkemesinin—- Esassına kaydedilmiş, bu mahkeme tarafından HSK—-.Dairesinin 05/04/2018 tarihli —-yayınlanan 03/04/2018 tarih ve —- numaralı kararı uyarınca 3’den fazla Asliye Ticaret mahkemesi bulunan yerlerde —– numaralı Asliye Ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine ilişkin karar uyarınca mahkememize 30/10/2018 tarihinde gönderildiği anlaşılmıştır.Müflis şirketin iflas masasına müzekkere yazılarak, davacının kendilerine başvurusu olup olmadığı, varsa başvuruya ilişkin belgeler, masa red kararı, sıra cetveli ve ilan belgeleri, davacıya yapılan tebligat varsa buna ilişkin belgelerin gönderilmesi istenmiş, icra müdürlüğü tarafından davacının kayıt kabul talebinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.—–Asliye Ticaret mahkemesinden —- Esas,—- Karar sayılı iflas karar örneği celp edilmiştir.
—-. İcra Dairesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, yazı cevabında müflis şirket yetkililerinin 2013 – 2014 – 2015 yıllarına ait ticari defterlerini icra müdürlüğüne teslim ettiklerini, 2016 yılına ait ticari defterleri teslim etmediklerini bildirdiği anlaşıldı.Dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış, müflisin iflas idaresinde bulunan ticari defterlerinin incelenmesinde; davacı şirket ile davalı müflis şirket arasında daha önce bir kez ticari ilişki bulunduğu, 2013 yılında çim halı alımı yapıldığı, o tarihte davacı tarafından davalının banka hesabına 133.875 USD ödeme yapıldığı, bunun dışında aralarında bir ticari ilişki olmadığı, davacı ile davalı müflis şirket tarafından başka bir ticari ilişki kurulduğuna ve buna istinaden 15/03/2016 tarihinde davaya konu edilen 82.644,63 USD ödendiğine dair herhangi bir anlaşma, yazışma, sipariş gibi somut bir belge olmadığı, müflisin ticari defter ve kayıtlarında davacıdan alacağı olduğuna ilişkin bir bakiye alacak kaydı bulunmadığı, davacı tarafından bu paranın sehven müflis şirket hesabına gönderildiği kanaatine varılarak, 82.644,63 USD’nin iflas tarihi olan 16/03/2016 tarihindeki Dolar kuru karşılığı 241.165,20 TL. üzerinden davanın kısmen kabulüne dair verilen mahkememizin —–Esas, —- Karar sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. —– Bölge Adliye Mahkemesi ——. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2022 tarih ve —– Esas—– karar sayılı kararı ile, ”davacı tarafından dava konusu paranın davacının kendi hesabına gönderilmek istenirken sehven müflis hesabına gönderildiği iddia edilmektedir. Davalı vekili ise paranın yanlışlıkla müflis şirketin banka hesabına gönderilmesinin mümkün olmadığını, banka eft-havale işlemlerinde paranın gönderileceği hesap sahibinin isminin eksiksiz ve tam olarak yazılmaması halinde yatırılan paranın gönderenin hesabına iade edileceğini savunmaktadır. Bu durumda ilgili banka kayıtları getirtildikten sonra davalı savunması kapsamında bankacı bir bilirkişiden rapor alınarak gerçekleştirilen havale işleminde gönderen tarafından yazılması zorunlu unsurların neler olduğu tespit edilmelidir.
Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtası, bir çeşit ödeme aracı olup aksi ispat edilmediği takdirde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı karine olarak kabul edilmektedir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu iddia eden davacı ise bu iddiası ispatla mükelleftir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksiklikler ikmal edildikten sonra yeni bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden” bahisle, karar kaldırılarak gönderilmiş olmakla yeniden esasa kaydı yapılmıştır.
—–Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere yazılarak, müflis şirketin iflas etmeden önceki yetkililerinin kimlik bilgileri ve tebligat adresleri sorulmuş, gelen yazı cevabına göre, şirket yetkilisine müflisin 2016 yılına ilişkin ticari defter ve belgeleri dosyaya sunması için davetiye tebliğ edilmiştir.
Şirket yetkilisi cevabı yazısında, şirketin 2016 yılı Mart ayında iflasına karar verildiğini, 2016 yılında herhangi bir ticari defter tutulmadığını beyan eden dilekçe sunmuştur.
Dosya banka hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek; banka kayıtları incelenmek sureti ile dosyaya gelen yazı cevapları da nazara alınarak, davalının savunması kapsamında paranın yanlışlıkla müflisin banka hesabına gönderilmesinin mümkün olup olmadığı, banka EFT ve havale işlemelerinde paranın gönderileceği hesap sahibinin isminin eksiksiz ve tam olarak yazılmaması halinde yatırılan paranın gönderenin hesabına iade edilip edilmeyeceği ya da gönderilecek hesap sahibinin isminin eksik ya da hiç yazılmaması durumunda havalenin yapılıp yapılamayacağı hususlarının ve havale işleminde gönderen tarafından yazılması gereken zorunlu unsurların neler olduğunun bankacılık mevzuatı yönünden değerlendirilmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda; Davalı —–dava dışı—– Nolu müşterisi olduğu ve bu müşteri numarası altında —– Ek hesap numarası ile USD (Amerikan Doları) Vadesiz Cari şirket hesabı kullandığı, davacı … dava dışı bankanın —- Nolu müşterisi olduğu, ve bu müşteri numarası altında —– Ek hesap numarası ile USD (Amerikan Doları) Vadesiz Cari hesap kullandığı, davacı talebi ile —- Devlet Bankası tarafından; 17.03.2016 tarihinde Swift kodu: “—–” IBAN: —– ALICI: —– açıklama: “Diğer İnşaat Ücreti” belirtilerek —– referans numaralı 82.644,63 USD tutarında para gönderimi yapıldığı, gönderilen tutarı dava dışı ödeme hizmeti sağlayıcısı banka —– Bankası nezdinde bulunan Davalı Müflis Firmanın hesabına geçtiği, 04.07.2016 Tarihli Dilekçesi ve —– İlgi efanslı İşlemin “Lütfen ödemeyi iptal ediniz ve ödemeyi tavsiye gereğince tarafımıza geri gönderiniz.” İptal Talebi Mesajı ile İptal ve tutarın iadesinin talep edildiği, davacı talebi ile gönderilen para transferi işleminde IBAN ve Alıcı bilgilerinin tam ve doğru olarak girildiği, süreçte operasyonel bir hata ve eksiklik olmadığı, belirtilmiş olmakla bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.Davacı iddiasına göre; her ne kadar davalı müflisin hesabına dava konusu havalenin sehven yapıldığı iddia edilmiş ise de bankacılık mevzuatı ve yönetmelik hükmüne göre yapılan havalede mevzuata aykırı herhangi bir durum olmadığı, bu hali ile tüm bilgiler doğru girilmeksizin bir hesaptan başka bir hesaba havalenin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının bu paranın yanlış hesaba gönderildiği iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı tarafından davalı ile aralarında herhangi bir hukuki ya da ticari ilişki olmadığı iddia edilmiş ise de; havale bir borç ödeme vasıtası olup aksi ispat edilmediği takdirde, gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacı ile yapıldığı karine olarak kabul edildiğinden, borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispatla mükellef olduğu, ancak davacının bu iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harcın, peşin alınan 5.259,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.990,02 TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT’ye göre takdir olunan 9.200-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.