Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/208 E. 2022/708 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/208 Esas
KARAR NO:2022/708

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2022
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;– tarihli—tarihli bayilik sözleşmesine ek protokol hükümleri uyarınca davalıların asgari mal alım taahhütlerini yerine getirmemiş olmaları sebebiyle tahakkuk eden cezai şart alacaklarının —- tutarındaki kısmının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ; cezai şart alacaklarına bayilik sözleşmesinin 22/a maddesinde yazılı olan —– tarafından— aylık ticari krediler için uygulanmakta olan en yüksek faiz oranına aylık — puan ilave edilmek suretiyle bulunacak oranda temerrüt faizi işletilmesine; Davanın — Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın kabulüne,yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın basit yargılama usulüne tabi olduğunu, davacı tarafından dava açıldığı esnada dava dilekçesiyle beraber delillerin dosyaya eklenmeden dava açıldığını, delillerin sonradan dosyaya sunulmasına muvafakatinin olmadığını, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, sözleşmenin—tarihinde son bulduğunu ve huzurdaki davanın —tarihinde açıldığı dikkate alındığında zamanaşımı süresi dolduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı tarafın, müvekkilim şirkete ait teminat mektubunu haksız paraya çevirmesinden dolayı —- esas sayılı dosyasında dava görüldüğünü, —- esas sayılı dosyasında da davalı taraf, iş bu davada da haksız olarak ileri sürdüğü cezai şart alacağı iddiasında bulunduğunu, davalı tarafın kötüniyetli olarak hareket ettiği ortada olup huzurdaki davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, yetkili mahkemenin—- olduğunu, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, müvekkil şirketin— bulunduğu alanın ön kısmından karayolları tarafından taşıtlar için üst geçit yapılmış olup üst geçit nedeniyle de istasyonun karayolu araç trafiğinin direkt olarak kesildiğini, inşaat sebebiyle— ay boyunca iş yapamaz hale geldiğini, müvekkilinin rekabet şansını olumsuz etkilediğini, ekonomik şartlarda dikkate alındığında müvekkillerimin kusurundan kaynaklanmayan nedenlerden dolayı taahhütün yerine getirilemediğini, müvekkilinin davacı firmadan almış olduğu karı, piyasada var olabilmek adına müşteriye iskonto olarak vermek zorunda kaldığını, davacı tarafından müvekkillerine hiçbir destekte bulunulmadığını, ayrıca davacı tarafından —- yılları arası ikinci sözleşme döneminde tahhhüt edilmiş bulunan (—— ) desteklerin yerine getirilmediğini, davacı taraf, müvekkillerime hiçbir destek vermediği halde yine de müvekkillerim iyi niyetli olarak sözleşme boyunca davacı firma haricinde hiçbir firmadan yakıt alımı ve satımı yapmadığını, müvekkilinin istem dışı zor durumda kaldığını, yetki itirazının kabulüne, zamanaşımı itirazının kabulü ile reddedilmesine, derdestlik itirazının kabulü ile reddedilmesine, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesine, haksız davanın tüm sonuçlarıyla reddine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart tazminatına ilişkindir.HMK md. 7;”Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri
mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında
ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
(2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendiyerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veyabelirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı
ayırarak yetkisizlik kararı verir.”
HMK md. 10 ise;”(1) Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yermahkemesinde de açılabilir” hükmüne amir olmakla süresi içerisinde yetki itirazında bulunan davalının yetki itirazında haklı olduğu sözleşmeden kaynaklanan işbu davada davalılardan —yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa yeri olan—yetkili olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazının kabulü ve davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nın 6. maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine, —Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna,
2-HMK’nın 20.madde gereğince karar kesinleştiği tarihten itibaren — hafta içerisinde mahkememize başvuru halinde, dava dosyasının — Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilmesi için, — Mahkemeleri Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine yetkili mahkemede hükmedileceğinden, HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca bu konuda şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren— haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.