Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/174 E. 2023/971 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/174 Esas
KARAR NO: 2023/971
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2022
KARAR TARİHİ: 08/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı taraf ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, ticari ilişki sebebiyle mal alımına karşın davalı tarafa 24/02/2017 düzenlenme tarihli 30/06/2017, 30/07/2017, 30/08/2017 ödeme tarihli 1.500,00 TL bedelli toplamda 3 adet senet verdiğini, senetlerin toplam bedelinin 4.500,00 TL tutarında olduğunu, senetlerin bir kısmını elden makbuz karşılığı, bir kısmını bankadan havale ile bir kısmının başlatmış olduğu ——- E. dosyası üzerinde icra takibi ile ödediğini, ancak davalının ödenen senet bedellerini iade etmediğini, aleyhine işlem yapmaya devam ettiğini, İş bu nedenle ödenmiş olan senetlerin iptal edilmesini talep ettiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ilgili senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın açmış olduğu davanın haksız ve kötü niyetli olduğu, davacının açtığı davanın usule aykırı olduğu, davacının dava dilekçesinde “senerlerin iptalini talep etmiştir” senet iptal davası, zıyaa uğrayan bir senedin yetkili hamilinin hak kaybına uğramaması adına açılan bir dava olduğu, senet iptali davasında yetkili hamil olduğunu iddia eden kişi, senedin zıyaa uğradığını ispat ederek iptalini talep edebileceği, mahkemece senedin zıyaa uğradığına kanaat getirildiği takdirde senedin iptal edilebileceği, oysaki bu davanın konusu bu olamayacağı gibi davacının böyle bir dava açmaya ilişkin davacı sıfatının da olamayacağı, ayrıca ekte sunduğumuz delillerimiz arasında yer alan cari hesap ekstresinden de anlaşıldığı üzere davacı tarafından davalı şirkete olan borcuna ilişkin ödeme işlemi de süresi içerisinde davacı tarafından yapılmadığı, davacı taraf tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında belirtilen dosyası kapsamında takibe geçildiği, davacı tarafından iş bu dava haksız ve kötü niyetli olarak ikame edildiği, ilaveten, takip konusu meblağ davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilindiği, aynı zamanda likit bir alacak olduğu, bu nedenlerle davanın reddine, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının davaya konu senetler ve ——–Esas sayılı dosyası sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir. ——-İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan ——– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 20/02/2018 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 09/04/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır. Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Tacir olan davalı şirketin yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde; e-defter kullanıcısı mükellef olduğu, 2017-2018 yılları GİB onaylı Yevmiye ve defter-i kebir e-defter beratları ile Envanter defterlerinin noter tasdiklerinin süresinde alındığı, usulüne uygun tutulduğu, Davacı ——— 08.03.2023 tarihli beyanında defter tutmadığını beyan ettiği, yapılan incelemeye de katılmadığı, Davacının, dava konusu 30.06.2017 vade 1.500,00 TL, 31.07.2017 vade 1.500,00 TL ve 31.08.2017 vade 1.500,00 TL olmak üzere 3 adet toplamda 4.500,00 TL tutarlı senet bedellerinin davalı tarafa ödenmiş olduğu iddiası ile ilgili senetlerin davalı şirketin ticari defter ve kayıtları raporun 4.b.1. bölümünde detaylı olarak özetlendiğini, 2018 yılı sonu itibariyle davalının kendi ticari defter kayıtlarında davacı açık hesabına 15.409,93 TL tutarında borç, aynı tutarda alacak kaydetmek suretiyle borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, muavin hesap hareketleri irdelendiğinde ise; 24.02.2017 tarihinde senet girişi açıklaması ile 4.500,00 TL (3.000,00 TL, 1.500,00 TL) tutarında davacı lehine alacak kaydedildiği, davacının dosya kapsamında sunmuş olduğu tahsilat makbuzu başlıklı raporun 4.c.2 bölümünde incelenen 7 adet belge tahsilat makbuzu içeriği toplamda 2.800,00 TL tutarlı senedine mahsuben açıklaması düzenlenen belgelerde yazılı tutarların davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarında davacı lehine alacak kaydı yapılan tutarlar olduğunun tespit edildiğini, tüm bu hususlar çerçevesinde davacının senet iptali talebine ilişkin nihai ve hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede, davacının——– esas sayılı icra takibine konu 24/02/2017 düzenleme, 30/06/2017 vade tarihli 1.500,00 TL bedelli, 24/02/2017 düzenleme, 30/07/2017 vade tarihli 1.500,00 TL bedelli ve yine 24/02/2017 düzenleme ve 30/08/2017 vade tarihli 1500,00 TL bedelli senetler sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebiyle mahkememizde dava açtığı, bononun bağımsız borç ikrarını içeren ödeme vaadi niteliğinde olduğu, kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği kambiyo senedinin temel ilişkiden bağımsız olduğu hususu yadsınamaz bir gerçek olsa da; davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, kendi ticari defterlerine göre, davacı açık hesabına 15.409,93 TL tutarında borç, aynı tutarda alacak kaydetmek suretiyle borç-alacak bakiyesin kapattığı, davacıya ait muavin hesap özeti incelendiğinde; davaya konu senetlerin de girişlerinin yapıldığı ve ödeme olarak bakiyeden düşüldüğü netice itibariyle de davalının kendi defterlerine göre, davacıdan herhangi bir alacağının olmadığı anlaşılmakla davacının davaya konu senetler bakımından borçlu olmadığının tespitine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile, Davacının——— Esas sayılı dosyasına konu 30.06.2017 vade 1.500,00 TL, 31.07.2017 vade 1.500,00 TL ve 31.08.2017 vade 1.500,00 TL olmak üzere 3 adet toplamda 4.500,00 TL tutarlı senetler sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 307,40-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 270,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 36,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, 190,00-TL Tamamlama Harcı, 1.058,00-TL Bilirkişi ücreti, 109,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.518,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2023