Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/158 E. 2022/178 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/158 Esas
KARAR NO : 2022/178

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesi ile özetle; Müvekkili—-Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı —-olduğu ve kaza akabinde ehliyet kontrolü yapılmaksızın olay yerini terk ettiği için kimliği tespit olunamayan — plakalı araç sürücüsü, — tarihinde, — mevkiinde sürücü — sevk ve idaresinde bulunan —- araca %100 kusuru ile çarparak hasara uğramasına neden olduğunu, Dava konusu kaza nedeniyle zarar gören — aracın maliki —- aracındaki değer kaybı ve hasar bedelinin tazmini için müvekkili şirket aleyhine — başvurduğunu,—–hasar onarım ve değer kaybı bedelinin 22/10/2020 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı sigorta— alınarak davacıya ödenmesine ” karar verdiğini, —- ilamı uyarınca zarar gören 3. Kişi tarafından müvekkili şirket aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını ve müvekkili şirket tarafından icra dosyasına —- sigorta tazminatı ödendiğini, Dava konusu olayda ise kazaya %100 kusuru ile sebebiyet veren müvekkili şirkete sigortalı —- plakalı —- — yaptırmaksızın olay yerinden —- suretiyle Genel Şartta belirtilen kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davrandığından müvekkili —— Poliçesinden— poliçe limiti dahilinde ödediği—- için davalı sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, Müvekkili şirket tarafından ödenen — dava öncesinde gönderilen rücu ihtarlarından sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine icra takipleri başlatıldığını, icra takiplerine karşı davalı/borçlunun itirazı üzerine icra takiplerinin durduğunu, başlatılan icra takibine karşı herhangi bir haklı sebep göstermeksizin itiraz etmiş olmasının davalının kötü niyetini ortaya koyduğunu, bu nedenlerle itirazin iptalini, takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı — müvekkiline rücu edilebilmesi için mevzuat hükümleri uyarınca gerekli şartların oluşmadığını, kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için öncelikle uzman bir bilirkişi tarafından ayrıntılı bir rapor alınması gerektiğini, Müvekkiline ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu iddiasının alelade bir beyan olduğunu, hasar miktarını ödemesi gereken tarafın, kazadan dolayı söz konusu hasardan sorumlu olan, davacı alacaklı– alacaklı– mahkemece tespit edilecek zarar miktarını müvekkilinin sigorta poliçesi limiti oranında karşılaması gerekmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davacının — poliçesi kapsamında sigortaladığı—- araca çarpması sonucu dava dışı bu araçta meydana gelen hasar onarım ve değer kaybı olarak ödediği bedeli , olay yerini terk edilmesi gerekçesi ile rücusuna ilişkin rucuen tazminat davasıdır.
Mahkememiz dosyası incelendiğinde dosyanın —tarihli ‘ …davacı sigortacı ile davalının işleteni olduğu — plaka sayılı araca ilişkin olarak — akdedilmiş olup, — meydana gelen maddi — kazası nedeniyle karşı tarafa oluşan maddi zararına karşılık ödenen bedellerin tahsili amacıyla başlatılan —-Esas sayılı iki ayrı takip dosyalarına davalı tarafından yapılan itirazların iptali amacıyla işbu itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Ancak dosya arasındaki belge ve fotoğraflar incelendiğinde her ne kadar dava Mahkememizde açılmış ise de sigortalı aracın— davalının da —– ile iştigal ettiği anlaşılmakla uyuşmazlık bakımından bir tüketici işleminin bulunmadığı; bu durumda sigorta sözleşmelerinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmakla görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin olarak dava değeri itibariyle kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir…’ gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
TKHK ‘Tanımlar’ başlıklı 3. maddede ‘l’ fıkrasında tüketici işlemi; ‘mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler —- sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi’ olarak tanımlanmıştır. TKHK md. 2’ye göre de, TKHK her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamına almaktadır.
TKHK md. 73/1’e göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir ve TKHK md. 73/1’e göre de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellememektedir. Bu hüküm dolayısıyla artık sigorta, —- gibi başka kanunlarda düzenlenen sözleşmelerden doğan davalar da tüketici mahkemesinin görevine girebilecektir—
Bir hukuki işlemin tüketici işlemi olarak değerlendirilmesinde esas — sözleşmenin kimler arasında yapıldığıdır. Böylece tüketicinin taraflardan birisini oluşturduğu işlemler tüketici hukukunun konusuna girmekte olup, TKHK md. 3’de belirtilen nitelikleri sağlayan yani —- sözleşmenin tarafını oluşturması halinde işlem — kapsamında sayılmaktadır. Bu hükümler dikkate alındığında, sigortacının kendi âkidi olan tüketici niteliğindeki sigorta ettirene aralarındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücu davasında görevli mahkemenin — yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşen olaylarda artık Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmaktadır.
‘Somut olayda; davacı vekili, müvekkili —- KTK’nı— meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında ehliyetsiz sürücü idaresinde bulunan aracın diğer bir sürücü idaresinde bulunan araca çarpması sonucu zarar verdiğini, oluşan zararın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, aracın ehliyetsiz sürücüye kullandırıldığı ve davalıların asli kusurlu olduğu iddiası ile rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılarca itirazda bulunulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş olup dava, 6502 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra 26.01.2015 tarihinde açılmıştır. Davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesi mevcuttur. Davalı 6502 sayılı Kanun’un 3/1-(k) maddesi uyarınca “tüketici” olup, sigorta sözleşmeleri aynı Kanun’un 3/1-(l) maddesi kapsamında — sözleşmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlık, 6502 Sayılı Kanun’un 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesi tarafından çözümlenmelidir. —– ‘
Dava konusu poliçe incelendiğinde sigortacının davacı davalının ise sigorta ettiren olduğu sigorta başlangıcının — olduğu davanın — açıldığı görülmüştür. Dava 6502 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra sonra açıldığı ve davanın ticari dava olmadığı anlaşıldığından görevli mahkememe tüketici mahkemeleri olduğu sonucuna varılarak karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK.’ nun 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nun 21. maddesi gereğince,mahkememizce verilen işbu kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde — ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle görevli mahkemenin tayini (—) için dosyanın —-gönderilmesine,
3- HMK’nun 20. maddesi gereği,— Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine dair merci kararı verilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurularak dosyanın görevli — gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.