Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/150 E. 2023/334 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/150 Esas
KARAR NO : 2023/334

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davalı şirket ile olan ticari ilişki çerçevesinde edimlerini ifa etmiş olması karşısında davalı şirketin borcunu ifa etmediğini, müvekkili tarafından müteaddit defa davalı şirketten alacağının ödenmesi talep edilmişse de bir netice alınamadığını, müvekkilinin faturalara ve cari hesaba konu borcun tahsili amacıyla davalı/borçlu aleyhine ——Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve mesnetsiz bir şekilde takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin son olarak davalı şirkete 05.04.2019 tarihli ve —– sıra numaralı fatura ile 10.10.2018 tarihli ve —— sıra numaralı faturaları kestiğini, akabinde müvekkili şirketin davalı şirkete gönderdiği mail ile bakiye alacak konusunda mutabık olup olmadığının sorulduğunu, davalı şirketin ise herhangi bir itiraz yahut çekince koymaksızın mutabık olunduğunu mail ile açıkça belirttiğini, ayrıca davalı şirketin 12.04.2019 tarihinde müvekkili şirkete gönderdiği mail ekinde cari hesabını ilettiğini, bu cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin 6.472,55 TL alacaklı olduğu hususunun sabit olduğunu, esasında davalı şirketin gönderdiği mail ile müvekkili şirketin 6.472,55 TL alacaklı olduğunu açıkça kabul ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin bilcümle talep ve dava hakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla; davalı şirketin ——-Sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin devamına, davaya konu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında konsinye satış sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin hukuki ilişki içerisinde olduğu şirketlerin ürünlerinin pazarlanması için pazar araştırmaları yaptığını, ürünleri satın alacak toptancılar bulmaya çalıştığını ve market, süpermarket, küçük ölçekli dükkanlar gibi doğrudan satışın yapılabileceği pazarlama ağları oluşturduğunu, bu bağlamda da ürün stoğunu Ssağlayarak ürün çeşitliliğini bünyesinde barındırmasına rağmen bu ürünlerin mülkiyetinin geçişini değil de satılarak aldığı fiyat ile satış rakamı arasındaki fark üzerinden kendisine gelir sağlamayı amaç edindiğini, bu amaç çerçevesinde de gerek davacı şirket gerekse hukuk ilişki içinde olduğu şirket ve bireylerle konsinye satış anlaşması çerçevesinde ürün stoğu sağladığını, ürünler satıldıkça satışı yapılan ürünlerin bedellerinin ürün sağlayıcı olan davacıya aktarıldığını, yine stoğu sağlanan ürünlerin ödemelerinin ne zaman ve ne şekilde yapılmış olduğunun stok giriş çıkış kayıtları ile taraflar arasındaki ticari defterler incelendiği zaman da açıkça ortaya çıkacağını, konsinye satış sözleşmesi çerçevesinde satılamayan ürünlerin mal olarak iade alınması gerektiğini, bedelinin talep edilemeyeceğini, taraflar arasındaki bu satış sözleşmesine ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığını, bu hususta sözlü olarak teyitleşildiğini ve teamül olarak da uygulandığını, —– piyasasında konsinye satış şartlarını sözlü olarak karşılıklı alıcı ve satıcının belirlediğinin, konsinye satışın belirli bir zaman sonra satılmayanların geri verilmesi olduğunun ve satılan malın bedeli ödenmemiş ise, malın o günkü değerinden ödenmesinin teamülden olduğunun Oda Meclisi’nin —- Ticaret Odası) 10.02.2000 tarih, —–sayılı kararı ile kabul olunduğunu, ülke ekonomisindeki kötü gidişat neticesinde satışların azalması, pazarlama kanallarının küçülmesi neticesinde ve bazen de konu ürünün piyasada tutulması nedeni ile bir kısım ürünlerin ise satılmadığını, bu kapsamda müvekkili şirketin ürünleri iadeye hazır olduğunun da davacı şirkete defalarca bildirildiğini ve kabul görmediğini, yine iş bu dava sırasında da müvekkili şirketin ürünleri iadeye hazır olduğunu beyan ettiklerini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki konsinye satış anlaşması kapsamında davacının cari hesap alacağına ilişkin başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline ilişkindir.—— vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan —— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 03/07/2019 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 09/07/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının incelenen 2018, 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalının 2018, 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, davalı vekili tarafından inceleme gününde sunulan USB bellek içinde PDF belgesi formatında bulunan, davalının 2018, 2019 yıllarına ait fiziki olarak tutulan yevmiye defterleri ve defteri kebirlerinde yer alan kayıtların bilgisayar çıktılarının incelendiğini, Davacı tarafın icra takibinde talep ettiği cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların, en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu, Davacı tarafın icra takibinde 6.472,57 TL cari/açık hesap bakiyesini talep ettiğinden bu tutarı karşılayacak olan İcra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davacı ——tarafından davalı —— adına düzenlenmiş aşağıdaki tabloda bilgileri yer alan 2 adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturadan 10.10.2018 tarihli,—— numaralı olan fatura ile ilgili davacı tarafından davalı adına aşağıdaki tabloda bilgileri yer alan 1 adet sevk irsaliyesinin düzenlenmiş olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturanın fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, 10.10.2018 tarihli,——numaralı fatura ile ilgili düzenlenmiş 1 adet sevk irsaliyesinin fotokopisinin dava dosyasında bulunmadığı takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturada yazılı olan malların/ hizmetlerin daval işkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan cevap dilekçesinde; “Ülke ekonomisindeki kötü gidişat neticesinde satışların azalması, pazarlama kanallarının küçülmesi neticesinde ve bazen de konu ürünün piyasada tutulması nedeni ile bir kısım ürünler ise satılmadığı, bu kapsamda müvekkil şirketin ürünleri iadeye hazır olduğu da davacı şirkete defalarca bildirilmiş ve kabul görmemiştir. Yine iş bu dava sırasında da müvekkil şirketin ürünleri iadeye hazır olduğunu beyan ederiz.” şeklinde beyanda bulunulduğu, davalı vekilinin beyanı ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenizin takdirinde olduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturanın, davalı vekili tarafından inceleme gününde sunulan USB bellek içinde PDF belgesi formatında bulunan davalının 2018, 2019 yıllarına ait fiziki olarak tutulan yevmiye defterleri ve defteri kebirlerinde yer alan kayıtların bilgisayar çıktılarında kayıtlı olduğu, Faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturduğunu” (——) Bu konudaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturanın davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturanın, davalı vekili tarafından inceleme gününde sunulan USB bellek içinde PDF belgesi formatında bulunan, davalının 2018, 2019 yıllarına ait fiziki olarak tutulan yevmiye defterleri ve defteri kebirlerinde yer alan kayıtların bilgisayar çıktılarında kayıtlı olduğu, bu durumun dayanak faturaların davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturaya davalı tarafından itiraz edildiğine dair dava dosyasında bir belge bulunmadığı, davalıya ait 2019 yılına ilişkin yıllık bazda form BA-BS analizi ekran görüntülerine göre; davalının, davacıdan 2019 yılı içinde mal ve/veya hizmet alışı yaptığına dair bağlı olduğu vergi dairesine bir bildirimde bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturadan davalı tarafından BA formu ile ü bulunan 10.10.2018 tarihli—— numaralı faturanın düzenleni yılın 2018 yılı olduğu, dava dosyasında davalının 2018 yılına ait BA bildirim formunun bulunmadığı, bu nedenle bu faturanın davalı tarafından 2018 yılının Ekim ayında bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile p bildirilmediği ile ilgili bir tespit yapılamadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturadan, bildirim sınırı altında olan 05.04.2019 tarihli, ——numaralı, 765,67 TL tutarlı 1 adet faturanın davalı tarafından ilgi bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirilmediği, bu fatura bildirim sınırı altında kaldığı için bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2 adet faturanın davacının 2018, 2019 yıllarına ait ticari defterlerinde ve davalının 2018, 2019 yıllarına ait yevmiye defterleri ve defteri kebirlerinde yer alan kayıtların bilgisayar çıktılarında kayıtlı olduğu, Davacının 2018, 2019 yıllarına ait ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan 05.07.2019 tarihi itibarıyla 6.472,57 TL alacaklı olduğu, İcra dosyasında harç makbuzu bulunmadığı için takibin hangi tarihte başlatıldığının tespit edilemediği, takip talebinin üzerinde 05.07.2019 tarihli icra müdür yardımcısı kaşesinin bulunduğu, dava dosyasında icra takip tarihi ile ilgili bilgi ve belge bulunmadığından, takip talebinin üzerinde bulunan icra müdür yardımcısı kaşesinin tarihi olan 05.07.2019 tarihi itibarıyla alacak durumunun belirlendiğini, Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde “Taraflar arasında konsinye satış sözleşmesi bulunmaktadır.——Taraflar arasındaki bu satış sözleşmesine ilişkin yazılı bir sözleşme olmayıp, bu hususta sözlü olarak teyitleşilmiş ve teamül olarak da uygulanmıştır.” şeklinde beyanda bulunulduğu, Konsinye suretiyle satış hakkında açıklamaların raporun 5 ve 6. sayfalarında yer aldığı, davalı vekili tarafından taraflar arasındaki ticari ilişkinin konsinye satış şeklinde beyanda bulunulduğu, taraflar arasındaki konsinye satış şeklinde işlemediği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın 6.472,57 TL asıl alacak ve 391,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.863,68 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 6.863,68 TL olarak gösterdiği, yönündeki görüş ve kanaatini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile yapılan değerlendirmede; Davacı ile davalı arasında cari hesaba dayalı bir ticari ilişkinin olduğu, davacının cari hesap alacağı sebebiyle, davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,tarafların defterleri üzerinde yapılan incelemede davacıya ait ticari defterlerin (HMK md. 222) sahipleri lehine delil niteliklerinin bulunduğu,davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerine göre, davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 6.472,57 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre, davacıya 6.472,61 TL borçlu olduğu, he ne kadar davalı tarafça taraflar arasında konsinye şeklinde bir satış sözleşmesinin bulunduğu belirtilmişse de, buna ilişkin herhangi bir belgenin sunulamadığı, bu hususu ispatlayamadığı, davalının cevap dilekçesinde ürünleri iadeye hazır olduğunu beyan ettiği, dolayısıyla malların teslim edildiği hususunu da kabul ettiği dolayısıyla kabul edilen mallara ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığı, kendi defterlerine göre de borçlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, alacak likit olduğundan ,asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalının —- İcra Dairesi ——-. sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE 6.472,57 TL, takibin asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına,Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 442,14-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 361,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 6.472,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 391,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 82,90-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 163,60TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 72,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.272,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.199,99-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.