Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/138 E. 2023/859 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/138
KARAR NO : 2023/859

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
—-. İcra Müdürlüğü’nün—–sayılı takip dosyasından, müvekkili şirkete—–yolu ile 01.12.2021 tarihinde –10.01.2022 tarihinde —- ve 11.02.2022 tarihinde —- haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkili şirketin yetkililerinin ve çalışanlarının yabancı uyruklu oldukları için —- yolu ile gelen tebligatlardan haberleri olmadığını, 16.02.2022 tarihinde —–yolu ile kendilerine gönderilen —– haciz ihbarnamesini tesadüfen öğrenen müvekkili şirketin, haciz ihbarnamelerinin kendilerine tebliğ edilmesini gerektirecek nitelikte dosyanın borçlularına herhangi bir borcu olmadığını, müvekkili şirketin dava dışı borçlulardan —alacaklı olduğunu, borçlu şirket hakkında—–İcra Dairesi’nin —-sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin diğer dava dışı borçlu ——. ile hiçbir bağlantısı olmadığını, müvekkili şirketin dosya borçlusu şirketlere borcu olmadığı gibi borçlarını ödeyeceğine dair bir muvafakati ve taahhüdü de olmadığını, müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatılmasını gerektirecek nitelikte takip alacaklısına da herhangi bir borcu olmadığını, açıkladıkları bu nedenlerle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3. maddesinde belirtilen sürede müvekkilinin takip borçlularına borçlu olmadığının tespit edilmesi için işbu davayı açmak zorunluluğu doğduğunu belirterek, yukarıda açıkladıkları nedenlerle, davalarının kabulü ile müvekkilinin davalı şirkete ve dava dışı takip borçluları —– borcu olmadığının tespit edilmesine, iş bu doğrultuda müvekkili şirket lehine takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından, takip borçlularına karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasında mahkememizin görevli olduğu değerlendirilerek davanın esasına girilmiştir.Dosya kapsamından, davalının alacaklı sıfatıyla dava dışı —– aleyhine —–. İcra Müdürlüğünün —–Sayılı icra takibini başlattığı, davalının talebi üzerine İİK m.89 uyarınca davacıya 06.12.2021 tarihinde birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davacının süresinde itirazda bulunmaması üzerine 15/01/2022 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davacı tarafından yine süresinde itiraz edilmediğinden 16/02/2022 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davanın 22/02/2022 tarihinde İİK m.89/3’de belirtilen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit davası İcra İflas Kanunu’nun 89. maddesinde; “Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.” şeklinde düzenlenmiştir.Uyuşmazlık, davacının —– Müdürlüğünün —-Sayılı icra takibinin borçluları —–haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarihler itibariyle borçlu olup olmadığına, bir başka anlatımla takip borçluları—— davacıdan haczi kabil bir alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. Kanun hükmü gereği, ispat yükü davacı üzerindedir.
Yargılama sırasında davacının dava dışı icra takibinin borçluları—– haciz ihtarnamelerinin tebliğ tarihleri ve dava tarihi itibariyle borçlu olup olmadığının tespit edilmesi, davacı ile dava dışı —— arasındaki ticari ve akdi ilişkinin tespit edilmesi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri ve dava tarihi itibariyle davacının —–borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle icra takibinin borçlusu —— borcunun bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle icra takibinin borçlularına borcunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davacının—-İcra Müdürlüğünün —–Sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesi sebebiyle takip borçlusu ve alacaklılarına karşı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE, davacının—- İcra Müdürlüğünün —– Sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesi sebebiyle takip borçlusu ve alacaklılarına karşı borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 15.245,83-TL karar harcına karşılık peşin alınan 80,70-TL ve 3.731,00-TL tamamlama harcı toplamı olan 3.811,70-TL’den mahsubu ile bakiye 11.434,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan 1.631,00-TL yargılama gideri, başvuru harcı olarak alınan 80,70-TL, peşin alınan 80,70-TL ve 3.731,00-TL tamamlama harcı toplamı olan 3.892,40-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 35.477,89-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.