Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2023/551 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/132 Esas
KARAR NO: 2023/551
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 18/02/2022
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının sunduğu —— hizmetlerinden faydalandığını, davalının erken tahsilat yapması nedeniyle müvekkilinin fazla ödemek zorunda kaldığı faiz miktarı ile, yine müvekkilinin sözleşmeyi feshinden sonra davalının haksız olarak tahsil ettiği 7.080-TL bedelli faturadan kaynaklanan alacakların tahsili için ——–sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir.

DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak;—– icra dosyası, müvekkiline ait ——– hesabına ait kayıtlar, taraflar arasında imzalanan———cihaz sözleşmesi, —– yevmiye numaralı ihtarnamesi, doğrudan borçlandırma sistemi hesabı kullanım şartlarını düzenleyen protokol, mail kayıtları, faturalar, tarafların ticari defterleri, ——- örneği, bilirkişi, tanık, emsal ücret araştırması ve yemine dayanmıştır.
Davalı yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş, dolayısıyla süresi içinde delil bildirmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
——-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ——— tahsili talebiyle ———- üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacının—- bulunduğu ——- kayıtlar celbedildikten sonra, mali müşavir, bilgisayar mühendisi ve borçlar hukuku alanında nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan 25/08/2022 tarihli raporda;
——–tarafından gönderilen yazının ekinde bulunan davacının hesabından davalının hesabına yapılan ödemeleri gösteren tablonun incelenmesinde; söz konusu tabloda davacıya ait hesap hareketleri ve bakiye bilgileri bulunmadığından, sadece faturalar ve bu faturalara ait tahsilat tutarı ile tahsilatın yapılıp yapılmadığı bilgilerine yer verildiğinden, faturaların ödendiği tarihte davacının hesabında her bir fatura tutarını karşılayacak bakiyenin bulunup bulunmadığı, yeterli bakiye bulunmuyorsa ne kadarının kredi kullanılmak suretiyle ödendiği, kredi kullanımından kaynaklı olarak davacının hesabından banka tarafından tahsil edilen bir faiz tutarının bulunup bulunmadığı, varsa faiz tutarının ne kadar olduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığı,
-Dava dosyasında davacının —-. tarafından davacıya tahakkuk ettirilen ve tahsil edilen bir faiz maliyeti olup olmadığı, varsa toplam tutarının ne kadar olduğuna dair bilgi ile varsa bu faiz tutarları ile —- hesabının tüm hareketlerini gösteren hesap ekstresi bulunmadığı için davacının —– hesabından dolayı banka tarafından davacıya bir faiz tahakkuk ettirilip ettirilmediği, eğer faiz tahakkuk ettirildiyse tutarın ne kadar olduğunun tespit edilemediği,
-Mali inceleme neticesinde davalının “davacıdan erken tahsilat yapıp yapmadığını, yapmışsa davacının fazla faiz ödemesine neden olup olmadığını ve davacının 16/04/2021 tarihli ve 1.052,48TL. bedelli iade faturasından dolayı davalıdan alacak talep edip edemeyeceğini tespit etmenin mümkün olmadığı” beyan edildiğinden borçlar mevzuatına yönelik değerlendirme yapıldığında fesih ihtarnamesinin 26.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla davacının sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığının anlaşılamadığı,
-Davalı tarafından düzenlenen ———-bedelli ———cihaz bedeli ve cezai şart bedeli” ile “1.500TL. bedelli ———cihaz bedeli ve cezai şart bedeli” konu edilmiş olup, taraflar arasında imzalanan ———cihaz sözleşmesine rastlanmadığından sözleşmeye göre TBK m. 179 hükmüne göre ceza koşulu (cezai şart) isteme yönündeki hakkın kapsamının anlaşılamadığı, ceza koşulunun tahsilinin istenip istenmeyeceğine ilişkin bir değerlendirme yapılamadığı, kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi heyetinde yer alan nitelikli hesap uzmanı —— alınan 10/02/2023 tarihli ek raporda;
—— hükmünde davalının, müşteri olan davacıya ihbarda bulunmaksızın uhdesinde bulunan faturaları, cihaz bedellerini ve sair cezai şartları ilgili hesaptan veya——- tahsil edebileceği,
-2.2.6 hükmünde sistemden erken çıkma halinde araç başına —–davacıya fatura edileceği; bu faturaların tahsilatının müşteri davacının hesabından yapılacağı,
-8.2 hükmünde her ne sebeple olursa olsun sözleşmenin süresinden önce feshi durumunda davacı müşterinin her bir kilometre okuyan——-ünitesi için 325-TL+KDV ile kilometre okumayan ———-ünitesi için 225TL.+KDV kullanım ücretini ödeyeceği hususunun düzenlendiği,
-Her ne kadar ——— hükümlerinde kararlaştırılmış ceza koşulu (cezai şart) hükümlerinin TBK m. 179/III hükmüne göre “dönme cezası” olduğu kanaatine varılmış ise de davalı tarafından düzenlenen 30.04.2021 tarihli faturaya konu edilmiş iki farklı ceza koşulunun hangi hükme göre hesaplandığı hususunun uzmanlık alanım kapsamında değerlendirilemediği;
– Kök rapordaki mali incelemede davacının sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı anlaşılamadığından bu hususta salt olarak borçlar mevzuatı açısından da bir değerlendirme yapmak mümkün olmamakla birlikte davacının sözleşmeyi feshetmesi haklı sebebe dayanmıyor ve davalının ceza koşulu talep etme hakkının bulunduğu kabul edilse bile davalının anılan fatura içeriği bakımından alacak hakkına (sözleşmeye göre) sahip olup olmadığı hususunun tespit edilemediği; takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu kanaatine varılmıştır.
Takip Dayanağı 1.052,48-TL İade Faturası Yönünden Değerlendirildiğinde;
Davaya konu takip dayanağı olan ve davacı tarafından davalıya kesilen 1.052,48-TL fatura ise iade faturasıdır. Davacı vekili söz konusu iade faturasını davalının birçok kez kararlaştırılan tahsil tarihine uymayarak müvekkiline ait —— hesabından erken tahsilat yaparak müvekkilinin daha yüksek faiz bedeli ödemesine sebebiyet verdiğini, bu sebeple söz konusu faturanın müvekkiline yansıtılan 1.052,48 TL tutarındaki faiz bedelinin iadesi için düzenlendiğini beyan etmiş, ancak hangi tahsilatların erken yapıldığını, yansıtılan faiz bedelinin hangi tahsilat için hangi miktar olduğu hususlarını somutlaştırmamıştır. Bilirkişi raporunda —- hesabının tüm hareketlerini gösteren hesap ekstresi bulunmadığı için davacının —— hesabından dolayı banka tarafından davacıya bir faiz tahakkuk ettirilip ettirilmediği, eğer faiz tahakkuk ettirildiyse tutarın ne kadar olduğunun tespit edilemediği belirtilmiştir. Davalının davacıdan erken tahsilat yaptığı hususu ispat edilemediğinden, iade faturası yönünden 1.052,48-TL itirazın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Takip Dayanağı 7.080-TL Fatura Yönünden Değerlendirildiğinde;Davaya konu takip dayanağı olan ve davalı tarafından davacıya kesilen 30/04/2021 tarihli fatura bedeli 7.080-TL fatura; 4.500-TL ———-cihaz bedeli ve cezai şart bedeli ve 1.500-TL ———-cihaz bedeli ve cezai şart bedeli alacak kalemleri ve 1.080-TL KDV’den oluşmaktadır. Davacı vekili söz konusu fatura bedelinin davalı tarafından müvekkilinin hesabından tahsil edildiğini ileri sürerek takibe dayanak yapmıştır. Söz konusu faturadaki alacak kalemleri HMK’nın 31.maddesi uyarınca açıklamak üzere davalı vekiline süre verilmiş, davalı vekili tarihli beyan dilekçesinde taraflar arasında akdedilen ——-adet araca ——–tanıma üniteleri monte edildiğini, 6 araca halka, 3 araca anahtarlık takıldığını, —-iptali nedeniyle halka tipi cihazlar ile ilgili 6 araç için 750,00-TL olmak üzere 4.500,00-TL, anahtarlık tipi cihazlar ile ilgili 3 araç için 500,00-TL olmak üzere 1500,00-TL olmak üzere toplamda 9 adet araca monte edilen ——–tanıma ünitesi için 6.000 TL+KDV fatura düzenlendiği bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 19/04/2021 tarihli elektronik posta iletisinde, “Bugün itibari ile ——– tüm ilişiğimiz kesilmiştir.” denilerek, taraflar arasındaki ilişki sonlandırılmıştır. Davacı vekili de dava dilekçesinde 20.04.2021 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini beyan etmiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin ——maddesinde, müşterinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve/veya her ne sebeple olursa olsun sözleşmenin süresinden önce feshi durumunda müşterinin araçlarına monte edilen ——-ünitelerini fesih tarihinden itibaren 15 gün içinde hasarsız ve çalışır halde —- teslim edileceğinin; müşterinin ——cihazlarını teslim etmemesi veya hasarlı olarak teslim etmesi halinde beher ünite başına 750-TL+KDV’i —– 1 ay içinde ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Sözleşmede davalının teslim etmediği herbir cihaz 750-TL talep edebileceği kararlaştırılmış, ancak davalı halka tipi 6 cihaz için 750-TL, anahtarlık tipi 3 cihaz için 500-TL üzerinden fatura düzenlemiştir. Dolayısıyla söz konusu 7.080-TL’lik faturada ———cihaz bedeli ve cezai şart bedeli yazılmışsa da, faturanın cihaz bedeli faturası olduğu anlaşılmıştır.
Süresinden önce sona erdirilen sözleşme sonrasında, davacının araçlarda bulunan cihazları davalıya teslim ettiğine dair dava dilekçesinde bir vakıa ileri sürülmemiş, bir delil de ibraz edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının teslim edilmeyen cihaz bedellerini davacıdan tahsil etmesi taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olup, davacının teslim etmediği cihaz bedeli için davalı tarafından yapılan tahsilatının iadesini istemeye hakkı yoktur. Bu nedenle 7.080-TL’lik fatura yönünden itirazın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 96,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 83,51 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 8.132,48 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —— no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/06/2023