Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/122 Esas
KARAR NO : 2022/118
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firma tarafından dava dışı sigortalı —- kayıtlı ——— tarihleri arasında geçerli olmak üzere ——– tanzim edildiğini, —– meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında; davalının hatalı sulama yapması nedeniyle müvekkili firma tarafından ——— hakimiyetinde seyir halinde bulunan araç kayarak hasarlandığını, trafik kazasının oluş şekli ve kazaya sebep olan — kusuru hakkında; maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağında “Sürücü—sevk ve idaresindeki—– plaka sayılı aracı ile —-istikametine seyir halindeyken—- ——– mevkiine geldiğinde —–içerisinde orta —- —- yarısının orta —- yarısının da yola dönük suladığı ve yolun su olduğundan, yolunda keskin viraj olması sebebiyle aracının sudan dolayı kayarak refüje ve kayması sonucu dönerek kaldırımlara vurması sonucu maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda—–2918 sayılı K.T.K.’nin “52/1-B” aracın hızını, aracın yol ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğini, bu kazada ayrıca yolun bakım ve onarımından sorumlu yetkili kuruluşların da kusurlu olduğu yapılan kaza yeri incelemesi ve sürücü beyanı sonucu kanaate varıldığını, —–, ilgili kaza hakkında rücu oranı %75 olarak tespit edilmiş olduğu görüldüğünden, ödenen hasar bedelinin %75’i üzerinden davalının sorumluluğu bulunduğunu, sigortalı —– tacir olduğundan ve hasarlanan araç ticari araç niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu sebeple yapılmış olan haksız itirazların iptali ile, takibin devamına ve davalı borçlunun, haksız itirazları nedeniyle de İİK md. 67/f.2 hükmü gereğince, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava kasko sigortacısı olan davacının, sigortalısına ödediği paranın davalıdan rücuen tazmini amacıyla başlattığı icra takibine, davalının itirazı üzerine açılmış itirazın iptali davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı T.T.K’nun 4. Maddesi uyarınca T.T.K.’nunda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile T.T.K.’nun 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının — sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde karar verilmiştir.
—- sistemi üzerinden yapılan — sorgulamasına göre; davacının haklarına ——olduğunu ileri sürdüğü dava dışı sigortalı —–, davacı vekilinin iddiasının aksine potansiyel mükellef olup, tacir değildir.
Yine dava—- kamu tüzel kişisi olup tacir değildir.
Davacının sigortalısı olan gerçek kişi tacir olmadığı gibi, kamu tüzel kişisi olan davalı —-tacir değildir. Bu nedenle ortada mutlak veya nispi ticari dava yoktur. Bu durumda haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.HMK 138.maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.—-kararında görevsizlik nedeniyle davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmiş, ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli — Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.