Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/113 E. 2023/306 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/113 Esas
KARAR NO : 2023/306

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/08/2017 tarihinde davalıya 15.000.000TL’yi işlem açıklamasını ” borç olarak verilen ” şeklinde belirterek EFT yaparak borç olarak gönderdiğini, müvekkili davalıdan verdiği iddia edilen borcu istese de davalının her defasında borcunu ödeyeceğini söylediğini ancak borcunu ödemediğini, müvekkili tarafından davalı borçluya ihtarname gönderildiğini ve borcun muaccel hale geldiğini, akabinde müvekkilinin ——. İcra Dairesi’nin ——Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine başladığını ancak davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının sürekli sermaye – şirket bölünmesine gittiğini ve sermayeyi farklı şirketlere aktardığını, borç miktarı yüksek olduğundan davalının taşınız, taşınmaz mal varlığı ile banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmadığı takdirde davalının mallarını kaçıracağını ve müvekkilinin alacağının tahsil imkanının ortadan kalkacağını, bu nedenlerle müvekkilinin telafisi mümkün olmayacak zarara uğramaması için davalının taşınır ve taşınmaz mallarına ve banka hesaplarına alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulüne, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına, davalının icra takibine etmiş olduğu itirazın kötü niyetli olduğunu ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı ——-. Arasında 31/05/2016 tarihli taşınmaz vaadi sözleşmesi, 29/08/2016 tarihli taşınmaz gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve 29/08/2016 tarihli taahhütname akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen 31/05/2016 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği müvekkilin yapımını ve satışını üstlendiği —– adı ile bilinen projede yer alan —– ve —– bloklarından oluşan —-grubunun, ——- 140.000.000.00USD bedel mukabilinde satışı konusunda anlaştıklarını, akabinde müvekkili şirketin yüklenici konumunda olduğu, dava dışı —– İle dava dışı——arasında Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedildiği iddia edilen sözleşmede ödemelerin —— tarafından belirlenen tarihlerde gerçekleştirilmesinin hüküm altına alındığını ve davacının borç olarak gönderdiğini iddia ettiği tutarın dava dışı şirketin sözleşme gereğince ödemesi gereken bedel olduğunu ve dekontta bulunan ” borç ” ibaresinin mevcut borcun ödenmesine ilişkin olarak yazıldığını, sözleşme uyarınca yapılması gereken ödemelerin dava dışı ——yerine davacı tarafından ödendiğini, davacı ve dava dışı şirket arasında organik bağ olduğunu, daha önce —- tarafından ödenen bir bedel ile davacı şirketin şube kodunun bile aynı olduğunu, müvekkilinin davacı ve dava dışı —–ve dava dışı —— aleyhine icra takiplerinde bulunduğunu, davacı tarafından gönderilen paranın takibe dayanak ihtarnamede belirtildiği iddia edilen taraflar arasındaki ticari iş varlığından doğduğunu ve ödendiğini, ayrıca dekont tarihinin 24/08/2017 tarihli olduğunu ve sözleşmede belirlenen ödeme planı içerisinde yapılan bir ödeme olduğunu, sözleşmeye taraf dava dışı —- 29/05/2017 tarihinde sözleşme kapsamında 15.000.000,00TL ödeme gerçekleştirdiğini ve dekontlar incelendiğinde davacının 24/08/2017 tarihli ödemesinde davacı ile aynı şube kodu ile ödeme yaptığını, hatta kullanıcı kodları, terminal kodlarının da aynı olduğunu, yapılan ödemenin ticari ilişki kapsamında ödenen bir bedel olduğunu ve davacının belirttiği nitelikte olmadığını, davacının takip dosyası için aynı zamanda icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açtığını, davacı tarafın bu davada icra inkar tazminatı talep edemeyeceği gibi kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, itirazın iptali davasında muacceliyet şartı sağlanmadığından ve davacının kısmi dava açamayacağından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının alacağın ’20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ödünç olarak verilen paranın tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Dava konusu —-. İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı icra dosyası celp edilmiş, incelendiğinde davacı şirketin borçlu şirket aleyhine 15.000.000,00TL asıl alacak ve 10.245.719,18TL işlemiş temerrüt faizi toplamı 25.245.719,18TL alacak yönünden takip başlattığı, borçlu davalı şirketin borca yasal süre içerisinde itiraz ettiği, bu davanın yasal 1 yıllık sürede açıldığı anlaşılmıştır. Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacının incelenen 2016 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, envanter defterinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, yevmiye defteri ve defteri kebirinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmadığını, davacının incelenen 2017, 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresinde yaptırılmış olduğunu , yevmiye defterleri ve envanter defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu , bu iki defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, defteri kebirlerin yazdırılmamış (boş) olduğu, defteri kebirler yazdırılmadığı için diğer defter kayıtları ile birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediğini, davacının incelenen 2019, 2020, 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, davacının incelenen 2022 yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, incelemenin yapıldığı tarihte yevmiye defteri ve defteri kebirin—– döneminin kapanış onaylarının yaptırılmış olması gerektiğini, bu defterlerin kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğunu, incelemenin yapıldığı tarihte envanter defterinin yazdırılma süresinin henüz dolmamış olduğunu ve bu nedenle envanter defterinin yazdırılmamış olduğunu, yevmiye defteri ve defteri kebirin incelenen 1, 2, 3, ve 4, aylarına ait bölümlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, bu defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, davalının 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarına ait ticari defterlerinin davalı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediğini, icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgenin, davacı—– nezdinde bulunan—– numaralı hesabından, davalı —– nezdinde bulunan —– numaralı hesabına “borç olarak verilen” açıklaması ile 24.08.2017 tarihinde gönderilen 15.000.000,00 TL havaleye ilişkin 1 adet banka dekontu olduğunu, davacı —– vekili tarafından davalı —– Noterliği’nin 05.11.2019 tarih ve—— yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilmiş olduğunu, ihtarnamede “İhtar eden şirket ile yürütmekte olduğunuz ticari
iş gereği tutulan cari hesap katedilmiş olup, cari hesap ekstresinde yazılı borç tutarı ödeninceye kadar ihtar eden şirketle aranızdaki ticari ilişki dondurulmuştur. Cari hesaptan kaynaklanan
22.523.729,17 TL tutarındaki borcunuzu 3 gün içerisinde ihtar eden şirketi ödemenizi, aksi takdirde cari hesaptan kaynaklanan borcunuz için yasal yollara başvurulacağı, TTK 18. md. 2 ve 3. fıkralarına delaleten siz sayın muhataba ihtar ederiz.” açıklamalarına yer verildiği, söz konusu
ihtarnamenin davacı tarafa 07.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu,
icra takibine konu alacağın dayanağı olan 24.08.2017 tarihli 15.000.000,00 TL
havaleye ilişkin banka dekontunun davacının 2017 yılına ait yevmiye defterinde kayıtlı
olduğunu,davacının 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021, 2022 (1, 2, 3, 4. aylarına ait bölümleri)
yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına
göre takip tarihi itibarıyla —– Alıcılar hesabından dolayı 15.000.000,00 TL ve —– Verilen
Sipariş Avansları hesabından dolayı 20.000.000,00 TL olmak üzere toplam 35.000.000,00 TL
alacaklı olduğunu,davacı tarafın 15.000.000,00 TL asıl alacak ve 10.245.719,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.245.719,18 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediğini, harca esas dava değerini 15.000.000,00 TL olarak gösterdiğini,mahkememizin 17.02.2022 tarihli tensip tutanağında —— numaralı ara karar ile “Davaya konu icra takip talebinde; 15.000.000,00 TL. Asıl alacak, 10.245.719,18 TL. İşlemiş faiz toplamı 25.245.719,18 TL. Alacak için takip yapıldığı, itirazın iptali dava dilekçesinde asıl alacak ve işlemiş faiz ayrımı yapılmaksızın takibe itirazın tümden iptaline karar verilmesinin talep edildiği, bu durumda dava değerinin takibin toplam miktarı olan 25.245.719,18 TL. olacağı ve bu dava değerine göre alınması gereken harcın 431.133,77 TL. olduğu, icra dosyasına yatırılmış olan 126.228,60 TL. icra harcı ve 129.933,90 TL. dava açarken yatırılan peşin harcın mahsubu ile
bakiye 174.971,20 TL. harcın yatırılması için davacı tarafa 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi
halde Harçlar kanunun 28-30 maddeleri uyarınca işlem yapılacağının ihtarına,” şeklinde karar
verildiğini, söz konusu ara karar üzerine davacı vekili tarafından 22.02.2022 tarihinde 174.971,20 TL eksik harcın tamamlandığını, belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Dosyanın görevli mali müşavir bilirkişiye ek rapor düzenlenmek üzere tevdi edildiği ve bilirkişi ek raporunda özetle;
davacı tarafın 04.01.2022 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde, 15.000.000,00
TL asıl alacağa takip öncesi için 10.245.719,18 TL işlemiş faiz talep ettiğini, asıl alacağa takip
tarihinden itibaren yıllık % 15,75 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasını istediğini,
davacı tarafın 15.000.000,00 TL asıl alacak ve 10.245.719,18 TL işlemiş faiz olmak üzere
toplam 25.245.719,18TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından
itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın
iptaline karar verilmesini istediğini, harca esas dava değerini 15.000.000,00 TL olarak gösterdiğini,
mahkememizin 17.02.2022 tarihli tensip tutanağında —– numaralı ara karar ile “Davaya konu
icra takip talebinde; 15.000.000,00 TL. Asıl alacak, 10.245.719,18 TL. İşlemiş faiz toplamı
25.245.719,18 TL. Alacak için takip yapıldığı, itirazın iptali dava dilekçesinde asıl alacak ve işlemiş
faiz ayrımı yapılmaksızın takibe itirazın tümden iptaline karar verilmesinin talep edildiği, bu
durumda dava değerinin takibin toplam miktarı olan 25.245.719,18 TL. olacağı ve bu dava
değerine göre alınması gereken harcın 431.133,77 TL. olduğu, icra dosyasına yatırılmış olan
126.228,60 TL. icra harcı ve 129.933,90 TL. dava açarken yatırılan peşin harcın mahsubu ile
bakiye 174.971,20 TL. harcın yatırılması için davacı tarafa 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi
halde Harçlar kanunun 28-30 maddeleri uyarınca işlem yapılacağının ihtarına,” şeklinde karar
verildiği” söz konusu ara karar üzerine davacı vekili tarafından 22.02.2022 tarihinde 174.971,20 TL eksik harcın tamamlandığını,mahkememizce davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının 15.000.000,00 TL asıl alacağına takip öncesi için talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 4.704.246,58 TL olduğunu, mahkememizce davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 15,75 ve 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen,——kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faiz oranına göre
belirlenen, ticari işlerde istenebilecek değişen faiz oranları üzerinden ticari temerrüt faizi
uygulanabileceğini, belirten ek raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede davacının davalıya 24/08/2017 tarihinde 15.000.000 TL EFT gönderdiği, EFT işlemi yaparken açıklama kısmına “borç olarak verilen” ibaresini eklediği, davacının işbu bedeli davalıdan talep etmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle —-. Noterliği’nin——yevmiye numaralı 05/10/2019 tarihli ihtarnamesiyle 15.000.000 Tl bedeli talep ettiği, ihtarın sonuçsuz kalması üzerine davalı aleyhine —-. İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açtığı, hükme esas alınan ve denetime elverişli 16.09.2022 tarihli kök ve20.02.2023 tarihli ek bilirkişi raporuna göre davacının davalıya gönderdiği havaleye ilişkin bir adet banka dekontunu davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihi olan 07/11/2019 tarihine Borçlar Kanununun 392. Maddesine göre, 6 hafta eklenmek suretiyle tespit edilen 19/12/2019 tarihi ile takip tarihi olan 04/01/2022 tarihleri arasındaki işlemiş faiz miktarının 4.704.246,58 TL olduğu, davacının davaya konu bedeli banka havalesiyle yolladığı, açıklama kısmında bu bedelin borç olarak gönderildiğini şerh düştüğü, dolayısıyla işbu bedel ve işlemiş olan faizin talep hakkının olduğu, davalının ödeme olgusunu ispatlayamadığı, kaldı ki davalının verilen süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği, HMK’nın 222/3. maddesinde şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğinin belirtildiği,davalının defterlerini ibraz etmemesi karşısında davacının, usulüne uygun defter kayıtlarıyla da davacının davaya konu alacağı talep edebileceği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen kabulü ile, davalının —–.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasında takibe itirazının iptali ile takibin 15.000.000 TL. Asıl alacak, 4.704.246,58 TL. İşlemiş faiz toplamı 19.704.246,58 TL. üzerinden devamına, takipten itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
2-Alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.345.997.10TL harçtan, peşin alınan 129.933,90 TL peşin harç ve 174.971,20TL tamamlama harcı toplamları 304.905,10TL’nin mahsubu ile bakiye 1.041.072,00TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 3.500TL bilirkişi gideri ve 241,75 TL posta gideri toplamı 3.741,75 TL’nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 2.918,56 TL yargılama gideri ve 80,70 TL başvurma harcı ile 304.905,10TL peşin ve tamamlama harcı toplamları 307.904,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranı nazara alınarak; 1.216,80 TL’sinin davalıdan, 343,20 TL’sinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
7-Davacı yararına, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 435.042,47TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine, davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 293.414,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.