Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1054 E. 2023/870 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1054
KARAR NO : 2023/870

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2022
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Müvekkili ve davalı arasında 5.121,127 USD tutarlı, —-metre Gri Boyalı Kumaş ürün konulu ticari alım-satım ilişkisi kurulduğunu, faturanın USD cinsinden düzenlenmiş olduğunu, vergi usul kanunu gereği müvekkili tarafından düzenlenen faturada Türk lirası karşılığının belirtildiğini, faturanın kesildiği tarihteki döviz kurunun taraflar tarafından belirlenmediğini, —-döviz kurunun esas alındığını, bu sebeple fiili ödeme tarihindeki ödemenin de döviz cinsinden yapılması gerektiğini, davalı şirketin kabulü ve tarafların anlaşmasıyla faturada İşbu faturada kur farkı talep edilmektedir. Vadesinde oluşacak kur farkları tahsil edilecektir şerhi düşüldüğünü, fatura altına düşülen şerhe binaen davalı şirketin 13.07.2022 tarihinde yapmış olduğu ödeme—– belirlemiş olduğu dolar kuru baz alınarak hesaplanmasına rağmen (ödemenin gerçekletşiği günkü kur: 17,2912 TL) yapılan ödeme USD cinsine çevrildiğinde davalı tarafın 1.072,00 USD eksik ödeme yaptığının anlaşıldığını, yapılan anlaşma gereği davalı tarafın bunu bilip onaylamasına rağmen borca haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, 07.11.2022 tarihinde davalı tarafın mail adresine gönderilen mesajda olayın açıklanmış olduğunu ayrıca davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye dönüş sağlanmadığını, bunun üzerine dönüş yapan davalı tarafın ise 07.11.2022 tarihinde borcu ikrar ederek ödeme için ek süre talep etmiş olmalarına karşın ödeme emrine haksız bir şekilde itiraz etttiklerini, davalının borçlu bulunduğu miktarı ödemeyerek icra takibine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak salt takibi durdurmak ve müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını önlemek amacıyla itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak adına kayıtlı menkul, gayrimenkul mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine, davalarının kabulüne, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu,
Davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının cari hesap alacağından kaynaklanan—– Fatura numaralı 5.121,127 USD tutarlı fatura alacağından kalan ve kur farkından kaynaklanan 1.072,00 USD bakiye alacağı sebebiyle başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
—– Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan —–. İcra Dairesinin —–Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 10/11/2022 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 14/11/2022 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacının incelenen 2022 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, eksiksiz ve usulüne uygun olarak açılış ve kapanış onaylarının kanuna göre el tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalının ticari defterle incelenemediği, davacının ticari defter kayıtları ile davalının ticari defter kayıtlar karşılaştırılamadığı, davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığı, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtların davacının ticari defter kayıtlarına aykırı olup olmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığı, davalıya ait 2022 yılına ilişkin Form BA Görüntüleme Ekranında bulunan tablonun incelenmesinde; davacının isminin bulunduğu satırda icra takibine konu alacağın dayanağı olan davacı tarafından düzenlenen 1 adet e- Arşiv Faturaya ilişkin bilgilerin yer aldığı, “Veri Kaynağı” sütununda “E-Belge” açıklamasının bulunduğu, bu açıklamadan icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet e-Arşiv Faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine ba formu ile bildirmediği, ilgili satırdaki verinin gelir idaresi başkanlığının sisteminden alındığının anlaşılmakta olduğu, bu faturaların 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden sonra düzenlenen e-Arşiv Fatura olduğu için bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 2022 yılına ait 1 adet faturanın davacının 2022 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura ile ilgili 70.000,00 TL ödeme kaydı bulunduğu, Davacının 2022 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre; davacının davalıdan 10.11.2022 takip tarihi itibarıyla 9.728,51 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para ile gerçekleştirildiğinin ve davacının davalıdan olan alacağının yabancı para alacağı olduğunun mahkemece kabul edilmesi durumunda; davacının davalı adına USD bedelli olarak düzenlemiş olduğu faturaya karşılık davalının USD olarak yaptığı ödemelerin alacaktan mahsup edilmesi, Türk Lirası olarak yaptığı ödemelerin ödeme tarihindeki —–kuruna göre yabancı paraya çevrilip alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan faturada faturanın düzenlenme tarihinden bir gün önceki —– döviz satış kurunun kullanılmış olduğu, bu nedenle davalı tarafından davacıya Türk Lirası olarak yapılan ödemeler yabancı paraya çevrilirken ödeme yapılan tarihten bir gün önceki ——döviz satış kurunun kullanılması gerektiği, açıklanan nedenle taraflar arasındaki ilişkinin yabancı para açısından değerlendirildiği, davacıya ait davalının USD hesap hareketlerini gösteren 01.01.2022 – 31.12.2022 tarihleri arası cari/açık hesabının dökümünün raporun 7. sayfasında “a) Davacı —— Cari/Açık Hesabının Yabancı Para Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı bölümde yer aldığı, davacının 2022 yılına ait ticari defterlerinin ve davacı tarafından davalı adına yabancı para olarak düzenlenmiş faturanın incelenmesinde; davacının davalıdan icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturadan dolayı 10.11.2022 takip tarihi itibarıyla 1.072,97 USD alacaklı olduğu, Davacı tarafın 10.11.2022 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde, 20.000,16 TL asıl alacak ve 496,69 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.496,85 TL asıl alacağının tahsilini talep ettiği, davacı tarafın yabancı para olan alacağının takip tarihindeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini istemiş olduğu, seçimlik hakkını bu yönde kullandığını, Davacının 1.072,97 USD olan yabancı para alacağının 10.11.2022 takip tarihindeki ——efektif satış kuruna göre Türk parasına çevrildiğinde (1.072,97 USD X 18,6406 TL) 20.000,80 TL olacağı, davacı taraf davalı taraf aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde asıl alacak olarak 20.000,16 TL talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesinin göz önünde bulundurulmasının gerekeceği, bu konudaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın icra takibinde 496,69 TL ihtarname giderini takip tutarına dahil ederek talep ettiği, davacının 2022 yılına ait ticari defterlerinde davalının hesabına 28.09.2022 tarihinde—— Bedeli açıklaması ile 525,00 TL tutarında borç kaydı yapıldığı, dava dosyasında ihtarname giderine ilişkin makbuz bulunmadığı, davacının icra takibinde takip tutarına dahil ederek talep etmiş olduğu ihtarname gideri konusunda hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın 20.000,16 TL asıl alacak, 1.682,48 TL işlemiş faiz ve 496,69 TL ihtaname masrafi olmak üzere toplam 22.179,33 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 22.179,33 TL olarak gösterdiği yönündeki görüş ve kanaatini bildirir raporunu mahkememize sunmuştur.Dava dilekçesi ,bilirkişi raporu dosyaya celbedilen belgeler ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;Dava, cari hesapta kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu,kur farkı alacağının istenebilmesi için, taraflar arasında kur farkının ödeneceğine ilişkin bir sözleşmenin veya dövize endeksli bir ticari ilişkinin bulunması gerektiği (Yargıtay —-HD’nin 10/04/2018 tarihli —- sayılı kararı; 19/12/2017 tarihli —–sayılı kararı),davacının kur farkı alacağına ilişkin herhangi bir sözleşme sunamadığı gibi taraflar arasında buna ilişkin bir teamül oluştuğuna,döviz endeksli bir ilişkinin olduğuna dair bir kaydın da olmadığı gözetilerek davacının kur farkı alacağı talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1,98-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6- Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —– Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 3.120,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.