Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/98 E. 2022/507 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/98 Esas
KARAR NO: 2022/507
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 08/02/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, —- tek ortaklı olarak göründüğü davalı ——- ortakları olduklarını, müvekkillerinin, uzun yıllardan beridir ortağı oldukları ancak çoğunluk pay sahibi/sahipleri ortakların yaklaşımı nedeniyle yabancılaştırıldıkları şirketin ekonomik ve mali durumu, egemenlik ilişkileri, çoğunluğu oluşturan ve şirkete hâkim olan pay sahiplerinin elde ettiği menfaatlerin tam olarak anlaşılması ve bu yolla haklarını bilinçli olarak kullanmaları amacıyla her ne kadar bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmuşsalar da söz konusu taleplerine müspet bir karşılık bulamadıklarını, şirketle ilgili kendilerine bilgi verilmemesi üzerine, davalı şirketin —— tarihinde inceleyen müvekkillerinin, kurucu ortak ve rüçhan hakkı sahibi oldukları davalı —–, şirket dışından —— hisse verilmek suretiyle şirkete ortak yapıldığı, yine müyekkillerin hazır bulunmadığı —– ise sermaye artışı kararı alındığı, sermaye artışından sonra yeni ortak ——- sermaye artışından kaynaklı hisselerin tamamını almak suretiyle ortaklıktaki hissesini——– artırdığının tespiti yapıldığını, her iki genel kurul toplantısında tanzim edilen hazirun cetvellerinin, müvekkillerinin hazır bulunmuş gibi tanzim edilse de müvekkillerinin söz konusu —- bulunmadığını, hazirun cetvellerindeki imzalar ile—-altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, müvekkillerinin hazır bulunmadığı ——– ilişkin evrakların, iradeleri dışında gayri resmi şekilde tanzim edildiğini, ——– ilişkin hazirun cetvelinde, şirket sermayesinin tamamını temsil eden ortaklar arasında müvekkillerinin bulunmayışı da dikkate alındığında, nama yazılı hisse senetlerinin de sahte imza kullanılmak suretiyle gayri resmi şekilde devredilmiş olduğu tespitinin yapıldığını, müvekkillerinin bulunmadıkları halde, toplantıda varmış gibi gerçeğe aykırı şekilde hazirun cetveli tanzim edilen—–hisse verilmek suretiyle—— yapıldığını, yine sermayenin arttırılması kararı alınan ——- ise sadece sermayenin artırılması kararı ile yetinilmemesi, ayrıca artırılmasına karar verilen sermaye miktarının tamamına, sadece yeni ortak —– tarafından iştirak edilmesi; 6762 Sayılı TTK’nun 394. (6102 Sayılı TTK’nun 461) maddesinde belirtilen “artırma kararında aksine hüküm olmadıkça her ortağın sermayesi nispetinde esas sermayenin artırılmasına iştirak etmeyi isteme hakkına sahip olduğu” şeklindeki yasal hükümlere açık bir aykırılık oluşturduğunu, davalı şirketin, sermayenin arttırılması kararı alınan ancak müvekkillerinin hazır bulunmadığı genel kurul toplantısı sonrasında, müvekkillerine, “sermayenin arttırılmasına katılma hakkını” kullanabilme olanağı da sağlamadığını, müvekkillerinin bu konudaki haklarının, yasal rüçhan hakkı niteliğinde olup, onların yokluğunda bu haklarının ortadan kaldırılmasının da mümkün olmadığını, müvekkillerinin hazır bulunmadığı bir toplantıda sermaye artırımı dışında rüçhan haklarını da etkileyecek nitelikte karar alınmış olmasının Kanun’un tanıdığı hakkı ortadan kaldırıcı nitelikte bir karar olduğundan, müvekkillerinin, esas sermaye artırımı ile somut ve tek yanlı olarak kullanılabileceği yeni pay alma hakkı hukuka aykırı olarak ihlal edilmiş bulunduğunu, esas sermayenin bir parçası ve aynı zamanda ortaklık sıfatını ifade eden nama yazılı hisselerinin iradeleri dışında gayri resmi şekilde devredildiği tespitini yapan müvekkillerinin, ——– nolu ihtarnamesi ile davalı şirkette haiz oldukları hisselere tekabül eden ancak bugüne kadar ödenmeyen kar paylarının yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, davalı şirketin ise cevaben gönderdiği —– ihtarnamesinde özetle, davacı müvekkillerinin taleplerinn hukuki bir dayanağı olmadığından bahisle kabul etmedikterini ifade ettiklerini, haricen yaptıkları araştırmada davacı müvekkillerinin şirket hisselerinin —— arasındaki ara dönemde iradeleri dışında sahte imza kullanılmak suretiyle el değiştirildiğinin tespiti üzerine, söz konusu hisse devrinin mutlak butlanla hükümsüz ve geçersiz olduğunun tespitine ilişkin olarak——– Tespit Davası açıldığını, davalı şirket kayıtları incelendiğinde, şirket ortaklarını temsilen şirket genel kurul toplantılarında bulunan ve oy kullanan kişiler adına noter onaylı vekâletname ibraz edildiğini, davacı —– temsil ettiğini gösterir noter onaylı hiçbir vekâletnamesi olmayan davacı müvekkili —- tarihli şirket —- bulunmadığını, toplantı tutanağını imzalamadığını beyan ederek; davacıların hissesine tekabül eden ancak bugüne kadar ödenmeyen kar payını, faizi ile birlikte fazlayı talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere, davalı firmanın ——- mutlak butlan nedeniyle geçersiz ve hükümsüz olduğunun tespitini, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle sayın Mahkemenizde açılan işbu davanın—— dosyası ile tensiben birleştirilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;—– butlanına ilişkin ikame edilen davanın muhatabının ilgili şirket olduğunu, davanın, —- yöneltilmesi hatalı olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın müvekkilleri———– bakımından pasif husumet yokluğu sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu ——- üzerinden —– yıl geçtiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde kar payına ilişkin. saklı tutulduğu ifade edilen taleplerin zamanaşımına uğradığını, genel kurul kararlarının iptali için kanunda —– aylık hak düşürücü süre düzenlenmiş olup davacıların süresinde bu davayı açmadıklarını, diğer yandan, davacıların butlan sebebi olarak göstermiş olduğu gerekçeler hiçbir şekilde söz konusu genel kurul kararının butlanını gerektirmemekte olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun fesih davası ve sermaye artırımlarını düzenleyen 456 ve 353 maddeleri uyarınca da genel kurul kararının iptali —– aylık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu davanın ——– aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, genel kurul kararı tescil edildiğini, tescilin düzeltici etkisi nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, davacıların şirkete yabancılaştırıldığı iddiasının hiçbir dayanağı olmadığını, davacı tarafların — olduğunu, davalı —– olmadığını, hisselerin devri tarihinde yürürlükte olan —-ortak olabilmesi için —— nezdinde izin alması gerektiğini ve söz konusu izinlerin resmi olarak şirket yönetimi tarafından alındığını, bu izinlerin alındığı tarih itibariyle davacıların hem şirket ortağı hem de şirket yöneticisi olduğunu, şirketin yöneticisi ve ortağı olan —— olmayan ve ortak olması resmi izinlerin alınmasına bağlı olan ——- şirkete yabancılaştırıldığının iddia edilmesinin hayatın olağan akışına, gerçeklere, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların —-uzun süreçte bilgi alma talebinde bulunduklarına dair en küçük bir delil sunmadıklarını, davacıların——- düzenlenen dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil ettiğini, davacıların hükümsüzlüğünü talep ettikleri —— ———- yetkilendirmek suretiyle katılımı ile gerçekleştirildiğini, buna ek olarak bu toplantıda hükümet komiserinin de hazır bulunduğunu ve toplantı tutanağını imzalayarak onayladığını, kaldı ki toplantı gündem tutanağında dahi davacı ——imzasının yer aldığını, yine, —— ilişkin evrakların davacı —- sunulduğunu, tescil ve ilanı talep olunduğunu, davacılar tarafından iptali talep edilen —– gündeminin incelenmesi halinde; bu gündemin davacı —– imzalandığı ve gündem maddelerinin içerisinde ——-ortaklığının görüşüleceği ve yeni yönetim kurulunun seçileceği hususlarının da yer aldığının açıkça görüleceğini, davacıların hazır bulunmadıklarını iddia ettikleri hisse devrine ilişkin —– olarak seçildiklerini ve bu toplantıdan bir gün sonra, —-tarihinde yapılan ——- katıldıklarını, aynı yönetim kurulu toplantısında alınan karar doğrultusunda —– dava konusu şirketin —– seçildiğini ve münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkilendirildiğini, davacıların da imzasının yer aldığı —— şirket hissedarı olduğu ve bu hisselerin pay defterine işlendiğinin tutanak altına alındığını, davacı ———- istifa etmek suretiyle şirketi temsil ve ilzam yetkisini kendi arzusuyla bıraktığını, — seçildiğini, o tarihte yürürlükte bulunan—- göreve başlamalarının anonim şirkette pay sahibi olmalarına bağlı olduğunu, davacıların şirket hissedarlığının, hisselerini müvekkili ——-satmak suretiyle devretmeleri neticesinde sona erdiğini beyan ederek haksız ve hukuka aykırı işbu davanın öncelikle usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; ——kararların mutlak butlan nedeniyle geçersiz ve hükümsüz olduğunun tespiti davası olup, Uyuşmazlığın, davalı şirketin ——- tarihli genel kurulunda alınan kararların mutlak butlanla batıl olup olmadığı, davacı iddialarının butlan sebebi oluşturup oluşturmayacağı, davacılar tarafından daha sonra yapılan hisse devirlerine göre bu davada aktif husumetleri bulunup bulunmadığı, davalının zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı, davalı şahısların pasif husumetleri bulunup bulunmadığı, bu davanın açılması için hakdüşürücü süre olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
—- celp edilmiş ve incelenmiş olup, davacılar — tarafından davalılar—–hükümsüzlüğünün tespiti ile hisselerin iadesi ve davacılar adına tescili talebine ilişkin olduğu, ilgili davada —- toplantısında dışarıdan üçüncü kişi —- isimli kişiye hisse verilmek suretiyle ortak yapıldığı ve ——— sermaye artışı kararı alınarak bu sermaye artışından sonra yeni ortağın sermaye artışından kaynaklı hisselerin tamamını almak suretiyle ortaklıktaki hissesinin —– çıkarttığı, bu genel kurulda davacıların hazır bulunmadığı, genel kurulun yasal hükümlere açıkça aykırılık teşkil ettiği, davacıların iradeleri dışında hisse devirleri yapıldığı iddiası ile hisse devir sözleşmesi ve pay devirlerinin hükümsüzlüğünün tespitini talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Mahkememizde görülmekte olan davada; davacıların davalı şirkete ortak olup olmadıkları, taraf sıfatları, genel kurulun hükümsüzlüğün tespit davasının açma şartlarının olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmesi gereken hususlar olup, bu hususlar —— görülmekte olan dosyada dava konusu edilen hususlar olduğundan, her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından davacının birleştirme talebi yerinde görülerek HMK’nun 166.maddesi gereğince Mahkememizin iş bu dava dosyasının ——- birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin —— sayılı dosyasının———– sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Bu dosyanın esasının birleştirme yönünden şerh verilerek kapatılmasına,
3-Usuli işlemlerin birleştirilen—————dosyası üzerinden yürütülmesine,
Dair,davacı vekilleri ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022