Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2022/75 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/92 Esas
KARAR NO : 2022/75

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— ile ———- ilişkinin bulunduğunu, ticari ilişkiden doğan—- olduğunu, müvekkili şirket alacağının——– dosyasından —– kabulü için talepte bulunulduğunu, taleplerinin—- kararı ile talep edilen —— kısmının tahsilde tekerrür olmak üzere kabulüne ve —– haksız faiz uygulanması —- kısmının reddedildiğini,—- hukuka aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini, reddedilen kısmın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmeleri, cari hesap ekstresini, fatura suretlerini,—- —– ticari defter-kayıt ve belgelerini, banka kayıtlarını, —– belgesini, —-ödeme—- olarak göstermiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiş, dolayısıyla yasal süresi içinde delil bildirmemiştir.
—- sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabında, ———– iflasına karar verildiği, davacı—– alacak kayıt talebinde bulunduğu, —- olunan—- kısmının reddedildiği — — davacı vekiline — tarihinde tebliğ edildiği, —-edilen — yayınlandığı bildirilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi — tarafından hazırlanan —- davacının müflis— alacağı olduğu, asıl alacak yönünden talebin kabul edildiği, —— yönünden — olarak kaydettirebileceği belirtilmiştir.
Aynı bilirkişiden davaya konu alacağı için TTK 1530.maddesi dikkate alınmaksızın faiz hesabı yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş,— raporda, dosyada davalının temrrüdüne dair belge olmadığı, reddedilen alacağın faiz alacağı olması nedeniyle hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
YARGILAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kayıt kabul davasıdır. Davanın yasal dayanağı İİK’nun 235 maddesidir.
Dava —.sayılı dosyasında davacılar —– yönünden tefrik edilerek ———.sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
Mahkememizin ——–.sayılı dosyasından davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Verilen kararın davacı tarafca istinafı üzerine, —— kayıt kabul davasında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilemeyeceği açıklanmıştır. Ne var ki, —— tarafından yasanın farklı yorumlanması neticesinde bu konuda farklı kararlar çıktığı ve buna dair çelişkilerin giderilmediği, somut olayda, 16/2. fıkranın uygulanması isabetli olacağı, diğer yandan, hak kaybının önüne geçmek ve mahkemeye erişim hakkının ihlalinin önlenmesi bakımından, TBK 158. madde kapsamında, davadan önce dava şartı olarak arabuluculuğa gidilmesinin, düzeltilecek bir yanlışlık olarak değerlendirilmesi —– süreninde tartışılmasında da bir isabetsizlik olmayacağı, ne var ki somut davanın niteliği gereği, özel yasa olan 6325 sayılı yasanın öncelikle uygulanması uygun görülmüştür.— fotokopiden ibaret olan( 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 2.fıkrası gereğince, davacı tarafından,— anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya — tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur ) Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı —- incelenmesinden, davacının—- alacağın —- başvurduğu, arabuluculuk sürecinin ——-olduğu,—- —- yasası gereğince, — başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı, davacının, —tarihinden itibaren —— başvurmuş olduğu, —– tarihinden itibaren ise başvuru tarihinde kalan bakiye —— tarihinde dava açmış olduğuna göre, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğunun kabulü uygun düşeceği, Mahkemece, 6325 sayılı Kanunun 16/2, 18/A maddeleri, 6102 sayılı TTK ‘nın 5/A maddesi— kanunun uygulamasındaki farklılıklar ile diğer yasal düzenlemeler kapsamında, davacının dava şartı olarak — gitmiş olduğu göz önünde bulundurarak, — tutanağın aslı veya onaylanmış bir örneğinin 18/A -2. fıkrası gereğince davacı tarafça dosyaya ibrazı için bir haftalık kesin süre verilerek ve ibraz halinde ise işin esasının incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçeye binaen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinde isabet görülmediği gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile davanın süresinde açıldığına karar verilmiş olduğundan, kaldırma kararı sonrası ön inceleme duruşması yapılarak uyuşmazlığının esasının incelenmesine —-
Davacı şirket, davacı şirketin müflis ——– alacak — talebinde bulunduğu,—– — tanzim olunan— kısmının reddedilmiştir. Davacının başvurusu üzerine asıl alacak yönünden —— başvurusunun kabul edildiği, reddedilen kısmın faiz alacağı olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur.
Davacı vekili dava dilekçesinde faiz talebinin TTK’nın 1530.maddesine dayandırmıştır. Ancak söz konusu madde hükmü mal tedarik ——.sayılı kararına göre “TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz”
Davacının delilleri arasında davacı ile — arasındaki alacağın — sözleşmesinden kaynaklandığına dair dosyada delil yoktur.
— tarafından kabul edilen asıl alacak, mal alım satım sözleşmesinden kaynaklanan faturalardan kaynaklanmaktadır. Mal alım satımına ilişkin dosyada herhangi bir sözleşme olmadığı gibi, faturaların müflis şirkete tebliğ edildiğine veya ihtarname ile muflis şirketin temrrüde düşürüldüğüne dair de dosyada delil yoktur. Söz konusu faturaların müflis şirket kayıtlarında olup olmadığı, kayıtlı ise faturaların hangi tarihlerde kaydedildiği hususları da tespit edilememiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin —– alacak kayıt talebinde bulunduğu, —— tanzim olunan sıra cetvelinde —— reddedildiği, reddedilen kısmın faiz alacağına ilişkin olduğu, alacağın mal alım-satım faturalarından kaynaklandığı, ortada mal alım satımına ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığı, sözleşmenin mal tedarik sözleşmesi olduğuna dair delil bulunmadığından TTK’nın 1530.maddesinin uygulanamayacağı, davacının —– şirketi temerrüde düşürdüğüne dair dosyada delil bulunmadığı, açıklanan nedenlerle davacının faiz alacağına ilişkin reddedilen kısım yönünden talepte bulunamayacağı anlaşılmakla,davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi