Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/915 E. 2022/1002 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/915 Esas
KARAR NO : 2022/1002

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 05.09.2011tarihli —— imzalanmış olduğunu, davalı adına 27.06.2016 vade tarihli,——-numaralı, 143.829,69 TL bedelli elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetlerine ilişkin fatura düzenlenerek gönderildiğini, tarafların arasında imzalanan sözleşmenin 5.2 maddesi gereğince ve yasal mevzuata uygun olarak söz konusu faturanın düzenlenmiş olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine ——sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin yetkisine itiraz ederek, yetkili mahkemenin—–Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, zira ikametgahının —–olduğunu, —– Asliye Ticaret Mahkemesi yetki sınırlarında kaldığını, müvekkili ile davacı şirket arasında 05.09.2011 tarihli ——- imzalanmış olduğunu, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, söz konusu sözleşmenin bitiş tarihi olan 30.06.2016 tarihinde sona ereceğinin ve yenilenmeyeceğinin müvekkili şirket tarafından davacıya ihtarname ile bildirildiğini, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren davacının davaya konu bedellerle ilgili taleplerinin davacı tarafından hiç gündeme getirilme, eğer sözleşme yenilenmiş olsa davacı tarafından bu taleplerde bulunulmayacağını, anılan bedellerin iadesi ile ilgili görüşmelerin olumsuz neticelenmesi sebebiyle taraflarınca davacı aleyhine takip başlatılması nedeniyle 2011 yılından beri bu konuda bir talebi olmayan davacının sözleşmenin sona ermesi ve müvekkili şirket tarafından aleyhine başlatılan takip sonrası işbu haksız davaya konu icra takibini başlattığını, davacı tarafından —— yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek müvekkili tarafından çok daha önce usule uygun bir şekilde ihtarname ile sona erdirilen sözleşmenin fesih edildiğini, bu nedenle de davaya konu cezai şartın ödenmesi gerektiğinin iletildiğini, bu ihtarnameye —– Noterliği’nin 06.06.2016 tarihli, —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verilerek davacının haksız olduğunun, sonra ermiş olan bir sözleşmenin fesih edilemeyeceğinin ve yek bedeli yahut başkaca nam ve isim altında sözleşmede belirtilmeyen hiçbir bedelin talep edilemeyeceğinin davacıya bildirildiğini, ihtarnamenin ardından davacı tarafından feshedilen sözleşme ile ilgili olarak 27.06.2016 tarihinde 143.829,69 TL bedelli bir e-fatura tanzim edilerek müvekkiline gönderildiğini, anılan faturanın ihtarname ekinde davacıya iade edildiğini, davacının davaya konu taleplerinin sözleşmeye aykırı olduğunu, davacının asılsız ve gerçek dışı iddialarını yazılı ve geçerli kanıtları ile ispat etmesi gerektiğini, takipte haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine, davacının takip tutarının % 20’sinden az olmamak kaydı ile haksız takip tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.——Asliye Ticaret Mahkemesine açılan dava bu mahkemenin —– Esas sırasına kaydı yapılarak 10/07/2017 tarih ve—— karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizin —— esas sayılı sırasına kaydı yapılan dosyada 06/02/2018 tarih ve——- karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek yargı yerinin belirlenmesi için dosya —–Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
—– Bölge Adliye Mahkemesi —– Hukuk Dairesinin 17/12/2021 tarih —— karar sayılı ilamı ile yargı yeri olarak mahkememiz belirlendiğinden mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı ile davalı arasında imzalanan elektrik tedarik sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura alacağı sebebiyle başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.Dosya——heyetine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davalının incelenen 2016 yılına ait ticari defterlerini yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre esiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının 2016 yılına ait ticari defterlerinin davacı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği; davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 19.07.2022 tarihinde sunulan dilekçe ekinde—–belgesi formatında; davacı —– 2016 yılına ait elektronik olarak tutulan yevmiye defteri ve defteri kebirinin hesap döneminin ilk ve son ayına ait —– onaylı beratlarının, 2016 ve 2017 yılına ait fiziki olarak tutulan envanter defterlerinin açılış onay sayfalarının, 2016 yılına ait —– ekstresinin, dava konusu faturanın kaydının ve dava konusu faturanın fotokopilerinin bulunduğu, Mahkemenizce belirlenen inceleme gününde davacı vekili tarafından aynı belgelerin—– bellek içinde dava dosyasına sunulduğu, davacının 2016 yılına ait elektronik olarak tutulan yevmiye defteri ve defteri kebirinin yukarıda—— sayfalarda yer alan yasal düzenlemelere uygun şekilde inceleme gününde ibraz edilmediği, ayrıca davacının 2016 yılına ait fiziki olarak tutulan envanter defterinin de inceleme gününde ibraz edilmediği, dolayısıyla davacının 2016 yılına ait elektronik olarak tutulan yevmiye defteri ve defteri kebi fiziki olarak tutulan envanter defterinin davacı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgenin davacı ——tarafından davalı ——adına düzenlenmiş 143.829,69 TL turarında 1 adet e-Fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın fotokopisinin dava dosyasında bulunduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturada yazılı – olan malların/hizmetlerin davalıya teslimine ilişkin davacı tarafından dava dosyasına bir kısım belgeler sunulduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturada yazılı olan malların/hizmetlerin davalıya teslim edilip edilmediğinin, teslim edildi ise ne kadarının teslim edildiğinin ve teslim edilen malların/hizmetlerin bedelinin ne kadar olduğunun tespitinin uzmanlık alanı dışında kaldığı, bu konunun bilirkişi raporunun “Teknik Yönden İnceleme, Tespit ve Değerlendirmeler” başlıklı bölümünde elektrik mühendisi bilirkişi tarafından değerlendirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet e faturanın davalı tarafa e fatura uygulaması üzerinden elektronik ortamda iletilmesine ilişkin sistem yanıtlarının dava dosyasında bulunmadığı, davalı vekili tarafından 14.11.2016 tarihli cevap dilekçesinin A.6 numaralı maddesinde bahsedilen icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturanın davalı tarafından teslim alındığının anlaşıldığı, faturanın iade edilmesine ilişkin ihtarnamenin dava dosyasında bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 20.06.2016 tarihli, ——numaralı, 143.829,69 TL tutarlı 1 adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine —– formu ile bildirilmediği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 2016 yılına ait 1 adet faturanın davalının 2016 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının 2016 yılına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davalının davacıdan ticari defter kayıtlarına göre, 30.06.2016 takip tarihi itibarıyla 0,12 TL alacaklı olduğu, Davacı tarafın 143.829,69 TL asıl alacak ve 647,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 144.476,92 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 144.476,92 TL olarak gösterdiğini,Teknik Açıdan Değerlendirme : Dava konusu faturanın, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda satışı yapılan elektrik enerjisine karşılık tahakkuk ettirilmiş bir fatura olmadığı, dolayısıyla satışı yapılmış ancak bedeli tahsil edilememiş bir mal, hizmet veya ürün olmayıp, davacının piyasa maliyetlerini yansıttığı bir fatura bedeli olduğu, davacının söz konusu fauranın düzenlenmesine dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin ilgili maddelerinin bu tip ikili anlaşmalarda tedarikçinin değişen piyasa koşulları sebebiyle oluşan zararını telafi etmeye yönelik konulmuş bir hüküm olduğu, taraflar arasında tüketime karşılık olarak düzenlendiği anlaşılan son fatura olan 26.07.2016 tarihli faturada da sözleşmenin bu hükmüne göre, günümüzde yapılan ikili anlaşmalarda da sık karşılaşıldığı şekilde —–bedelinin faturaya tahakkuk kalemi olarak zaten eklendiği, ancak davacının beyan ettiği şekilde, dava konusu faturadaki diğer tahakkuk kalemleri sözleşmenin amir hükmü uyarınca faturaya eklenmişse, taraflar arasındaki normal dönem faturalarında da bu tahakkuk kalemlerinin faturaya eklenmesi gerektiği, ancak bu bedellerin normal dönem faturalarında zaten bulunmadığı halde sözleşmede herhangi bir açık karşılığı olmayan şekilde yeni ve toplu bir fatura olarak tahakkuk ettirilmesinin geçerli olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafın dava konusu faturada tahakkuk kalemi olarak verilen bedellerin yansıtılmasına dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin ilgili maddelerinin, piyasa maliyetlerinin tedarikçi için zarara yol açması halinde abonelere tahakkuk kalemi yansıtılabileceğine dair bir hüküm olduğu ve paylaşılan dönem faturasında da —— bedelinin sözleşmenin bu maddesine uygun olarak tahakkuk ettirildiği, ancak geçmişe dönük zaten dönem faturalarında tahsil edilen —— bedeli de dahil olmak üzere piyasa maliyetlerinin aboneden toplu olarak üstelik sözleşme yasal olarak sona ermişken tahsil edilebileceğine dair ne sözleşmede ne de Yasal mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığı, ilgili Kurumlardan alınan bilgilendirme yazılarında da söz konusu bedellerin aboneye yansıtılabileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı için normal dönem faturasında tahakkuk ettirilmemiş maliyet kalemlerinin üstelik sözleşme sona ermişken toplu olarak tahakkuk ettirilmesinin herhangi bir yasal dayanağının da olmadığı, bu sebeple davacı tarafından bir cezai koşul olarak düzenlendiği izlenimi veren dava konusu faturanın geçerli olarak kabul edilemeyeceği, Dava konusu faturada ödenmeyen alacak olarak toplam fatura bedeline eklenen 1.486,87.-TL nin davalı tarafından dönem faturalarından ödenmeyenler veya eksik ödemeler varsa talep edilebileceği, ancak mali değerlendirme kısmında yapılan açıklamalara göre 30.06.2016 tarihi itibariyle bir alacak görünmediği için faturadaki bu bedelin de talep edilemeyeceğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 21/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; davacı ile davalı arasında imzalanan tedarik sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı sebebiyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, ancak dava konusu faturanın, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda satışı yapılan elektrik enerjisine karşılık tahakkuk ettirilmiş bir fatura olmadığı, dolayısıyla satışı yapılmış ancak bedeli tahsil edilememiş bir mal, hizmet veya ürün olmayıp, davacının piyasa maliyetlerini yansıttığı bir fatura bedeli olduğu, davacının söz konusu fauranın düzenlenmesine dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin ilgili maddelerinin bu tip ikili anlaşmalarda tedarikçinin değişen piyasa koşulları sebebiyle oluşan zararını telafi etmeye yönelik konulmuş bir hüküm olduğu, taraflar arasında tüketime karşılık olarak düzenlendiği anlaşılan son fatura olan 26.07.2016 tarihli faturada da sözleşmenin bu hükmüne göre, günümüzde yapılan ikili anlaşmalarda da sık karşılaşıldığı şekilde——- bedelinin faturaya tahakkuk kalemi olarak zaten eklendiği, ancak davacının beyan ettiği şekilde, dava konusu faturadaki diğer tahakkuk kalemleri sözleşmenin amir hükmü uyarınca faturaya eklenmişse, taraflar arasındaki normal dönem faturalarında da bu tahakkuk kalemlerinin faturaya eklenmesi gerektiği, ancak bu bedellerin normal dönem faturalarında zaten bulunmadığı halde sözleşmede herhangi bir açık karşılığı olmayan şekilde yeni ve toplu bir fatura olarak tahakkuk ettirilmesinin geçerli olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafın dava konusu faturada tahakkuk kalemi olarak verilen bedellerin yansıtılmasına dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin ilgili maddelerinin, piyasa maliyetlerinin tedarikçi için zarara yol açması halinde abonelere tahakkuk kalemi yansıtılabileceğine dair bir hüküm olduğu ve paylaşılan dönem faturasında da —— bedelinin sözleşmenin bu maddesine uygun olarak tahakkuk ettirildiği, ancak geçmişe dönük zaten dönem faturalarında tahsil edilen —— bedeli de dahil olmak üzere piyasa maliyetlerinin aboneden toplu olarak üstelik sözleşme yasal olarak sona ermişken tahsil edilebileceğine dair ne sözleşmede ne de Yasal mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığı, ilgili Kurumlardan alınan bilgilendirme yazılarında da söz konusu bedellerin aboneye yansıtılabileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı için normal dönem faturasında tahakkuk ettirilmemiş maliyet kalemlerinin üstelik sözleşme sona ermişken toplu olarak tahakkuk ettirilmesinin herhangi bir yasal dayanağının da olmadığı, bu sebeple davacı tarafından bir cezai koşul olarak düzenlendiği izlenimi veren dava konusu faturanın geçerli olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından davalıdan davaya konu takip sebebiyle sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.664,23-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden ——- nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.