Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/913 E. 2022/928 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/913 Esas
KARAR NO : 2022/928

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden satın aldığı ürün bedellerini ödememesi üzerine, alacağının tahsili için ————-dosyası ile başlatılan ilamsız icra takip başlatıldığını, takibin açıldığı gün davalının müvekkilinin ——— yaptığını, takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya yaptıkları ödemeler yönünden takas mahsup talebinde bulunduklarını, salt fatura tebliğinin yeterli olmadığını, davacının hizmetin yapıldığını kesin delillerle ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; ———- sayılı dosyasının ———— olarak düzenlenmiş olan ———— tutanakları, icra takibi açıldıktan sonra————– haricen ödemeye ilişkin—————- dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; ———dosyası,——— incelemesi ve yemine dayanmıştır.
Davacı vekiline tensip zaptı ile takibe konu cari hesaba konu faturaları sunmak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekili takip dayanağı cari hesaba konu—– ibraz etmiştir.
——sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine faturaya cari hesap alacağının tahsili talebiyle —— asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin —– tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ——— tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesi mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan——- raporunda;
-Davacının ticari defterlerine göre, takip tarihinde davalı tarafından ———- davalıdan ————alacaklı gözüktüğü,
-Takip dayanağı 7 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacı şirketin açık hesabına takip tarihi itibariyle —— borç bakiyesinin bulunduğu, ——— davalıdan “————–” açıklaması ile ticari defterlere kayıt yapılarak açık hesap bakiyesini sıfırlanmış olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı vekiline davalının ticari defterine kayıtlı faturalar yönünden yemin hakkı hatırlatılmış, ancak verilen kesin sürede davacı davalıya yemin teklif etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İcra takibinin yapıldığı gün, davalı tarafından davacıya ——— ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin icra dosyasına bildirildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Ancak davacı vekili dava dilekçesinde söz konusu ödemeden bahsetmesine rağmen, netice-i talep bölümünde itirazın tamamının iptalini talep etmiştir. Ön inceleme duruşmasında HMK’nın 31.maddesi uyarınca davacı vekilinden; takibin tamamınına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını mı, yoksa —————– asıl alacak miktarına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını mı talep ettiği sorumuş, davacı——– tamamının iptalini talep ediyoruz” şeklinde beyan ve talepte bulunmuştur. Takipten sonra davadan önce yapılan ödeme yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, takibe konu alacağın ——— kısmı yönünden hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu alacak 7 adet faturaya davalı, açık hesap alacağıdır. Faturanın tanımı, Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika’ olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, ‘Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
Kural olarak fatura, akdin kurulumuna ilişkin değil, akdin ifası yönelik bir belgedir. Bu nedenle faturaya dayalı alacak davasında faturaya konu akdi ilişkinin ve fatura konusu malın teslim edildiğinin ispatı gerekir. Ancak “usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil eder. Davalının faturaları defterine kaydetmiş olması içeriğine itiraz etmediği ve fatura konusu malı da teslim aldığı anlamına gelir. Bu durumda davalı borcu ödediğini ispatlamalıdır.————-
Gerek davacı şirketin ve gerekse davalı şirketin ticari defterlerine göre, takip tarihinde yapılan ödeme sonrası, davacı davalıdan 83.159,67-TL alacaklıdır.
İtirazın iptaline konu faturaların davalının defterlerine işlemiş olması, davalının fatura içeriğine itiraz etmediği ve faturaya konu malları teslim aldığı anlamına gelmektedir. “Satış faturalarının davalı-alıcının defterinde kayıtlı olması halinde bu kayıtlar aleyhe delil olarak kabul edileceğinden ayrıca teslimin kanıtlanmasına ihtiyaç yoktur.” ——–
Davalı taraf, takip tarihi itibariyle defterlerindeki ticari defterine işlediği fatura bedellerini ödediğini ispatlayamamıştır. Davalı taraf takipten sonra davaya konu faturalardan kaynaklanan ve kendi defterlerinde kayıtlı 83.159,67-TL borcunu, “———– açıklaması ile tahsilat” açıklaması ile ticari defterlere kayıt yapılarak açık hesap bakiyesini sıfırlanmış, ancak ——- işlemine ilişkin herhangi———-dayanağı belge ibraz edilmemiş, dolayısıyla defterlere kayıtlı borcun ödendiği ispat edilememiştir. Davalı taraf yemin hakkı hatırlatılmasına rağmen, davalı vekili verilen kesin süre içinde yemin hakkını kullanmamıştır. Bu nedenle davalının icra takibinde asıl alacağa yapmış olduğu itirazı haksız olduğundan ——— asıl alacağa yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili ise cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talep etmiştir. Davalı vekili de cevap dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştr.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir.
İtirazın iptaline karar verilen——– davalının ticari defterlerine kayıtlı olduğundan alacak likit, alacağın ödendiği ispatlanamadığı için davalının itirazı haksızdır. Bu nedenle davacı lehine —–asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Davanın reddedilen kısmı ise takip sonrası ödeme nedeniyle hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddedilmiş, olup takip tarihi itibariyle davacı takip yapmakta haklıdır. Ancak dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu nedenle şartları oluşmadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE
1——- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, takipten sonra davadan önce ödenen 30.000-TL’lik alacak yönünden; HMK’nın 115/1-h ve 115/2 maddesi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine,
2——- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —– alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı —–%20’si oranında (16.691,93-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 5.680,64 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 1.781,44 TL peşin harç, 151,04 TL tamamlama harcı toplamı 1.932,48 TL’den mahsubu ile bakiye 3.748,16 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.303,00 TL yargılama gideri ile 1.781,44 TL peşin harç, 151,04 TL tamamlama harcı, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 3.294,78 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.421,29 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan dosyada yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan————-ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- 7/2.maddesine göre takdir olunan 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları———- neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 970,05 TL’sinin davalıdan, 349,95 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.