Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/90 E. 2022/52 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/90 Esas
KARAR NO: 2022/52
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/02/2021
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının işletmesi ——- yapıldığı, sözleşme uyarınca — erişime açılacak bunun karşılığında da toplamda davalı yana —-sorunsuz bir şekilde davalıya ödendiği,—– — kapatılması dolayısıyla davalı yandan beklenen hizmetin alınamadığı, — mücbir sebep haline geldiği ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesini imkansız hale getirdiği belirtilerek, davacının davalıya karşı borcu olmadığı, davalının alacaklı sıfatı bulunmadığından icra takibine konu olan senet ile davalı tarafa verilmiş olan —— senetlerin bedelsizliğine, hükümsüzlüğüne, yapılan icra takibinin iptaline ve karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının —- yayınlarının sözleşme işlemlerini yaptığı, ücret ve fiyat tarifelerinin doğrudan — belirlendiği, davalının aracı bir firma olduğu, —-, kendisini doğuran sözleşmeden bağımsız olduğu, sözleşmeye dayanarak söz konusu senede dayalı takibin durdurulmasını ya da iptalini istemenin mümkün olmadığı, davacının, — salgınını bilerek ve idari kısıtlamaların riskini üstlenerek sözleşmeyi imzaladığı, sözleşme tarihi —olup bu tarihte yaz aylarında hafifletilen idari yasakların yeniden yürürlüğe gireceği yönünde bilgilerin dolaşıma girdiği, çok geçmeden —-idari yasak sürecinin başladığı, basiretli bir tacirin işbu kısıtlamaları öngöremediğini ifade etmek hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dava konusu takibin — vadeli bono olduğu ve pandemi yasaklarının — tarihinde başladığı —– dikkate alındığı takdirde ilgili takibin haklı olduğu, söz konusu ayda —- kullanımın gerçekleştiği göz önüne alınmalı ve takibin haksız ve kötü niyetli olmadığı takdir edilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında ——– işyerinde izlenebilmesi için, davacıdan toplam — —- binaen bedelsiz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Şahsi def’iler, alt ilişkiden, özel bir anlaşmadan veya talep haklarına ilişkin özel durumlardan kaynaklanan ve sadece ilgili kişiye karşı ileri sürülebilen def’ilerdir.—- olup; bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın, alt ilişkinin aslında hiç doğmaması, hükümsüz kalması, sona ermesi gibi herhangi bir sebeple mevcut olmaması anlamına gelmektedir.
Davacının keşideci, davalının lehdar olduğu bonoların, abone sözleşmesi sebebiyle davalıya verildiğine dair taraflar arasında bir ihtilaf olmadığından, dava konusu olayda, bedelsizlik def’ine binaen alt ilişkinin abonelik sözleşmesinden doğduğu anlaşılmaktadır.
—— satıcının ya da sağlayıcının, bir mal veya hizmeti sürekli ya da düzenli aralıklarla aboneye sunduğu, abonenin de belirli veya belirlenebilir bir ücreti peşin olarak veya dönemler halinde ödemeyi taahhüt ettiği sözleşmelerdir.
—– satıcı veya sağlayıcının edim borcunu sözleşme konusu malı teslim etmek veya hizmeti sunmak gibi yapma borçları oluştururken, abonenin edim borcunu, almış olduğu mal veya hizmet karşılığında ödediği bedelden mütevellit para borcu oluşturmaktadır.
—- gereğince —– olmamakta, para da nevi olduğundan, para ödeme borçlarının imkansızlaşamamaktadır. Bu bakımdan belirli bir paranın ödenmesine ilişkin borçlar için mücbir sebeplerin vürudunda dahi ifa imkansızlaşmamakta; ancak kanun ile öngörülen şartların varlığı halinde aşırı ifa güçlüğü meydana gelebilmektedir.
Aşırı ifa güçlüğü, tarafların sözleşmeyi yaptığı sıradaki koşulların, sözleşmenin ifa zamanı geldiğindeki koşullarla örtüşmemesi, sözleşme yapıldıktan sonra ortaya çıkan ve taraflarca öngörülmesi beklenemeyecek olaylar sebebiyle sözleşmenin ifa edilmesinin borçlu bakımından aşırı güç hale gelmesini ifade etmektedir.
Bu bakımdan, ifa imkansızlığından farklı olarak edim imkansızlaşmakla birlikte, sözleşmenin kurulduğu andan sonra meydana gelen beklenmeyen haller sebebiyle, borçlunun edimi sözleşmenin kurulduğu haliyle ifa etmesi aşırı bir fedakarlığa dönüşebilmektedir. Aşırı ifa güçlüğünün kabulü için de; borçluya isnat edilemeyen öngörülemez nitelikte yeni ve olağanüstü bir durumun ortaya çıkması, bu koşullar altında borçlunun ifayı gerçekleştirmesinin beklenememesi, sözleşmede rizikonun açıkça üstlenilmemesi ve borcun tam ifa ile sona ermemesi gerekmektedir.
Dünyada ilk kez—– tarihi itibariyle pandemik bir hastalık ilan edilmiştir.
—– tarihinde tespit edilmiş, bu tarihten itibaren de hızla yayılım göstererek sosyal ve ekonomik hayatı ciddi boyutta etkilemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme — tarihinde imzalanmış olup ilgili dönemde pandemi devam etmekle birlikte, —-yayılma hızını önlemek, kalabalık ortamların oluşmasının önüne geçmek maksadıyla bireylerin toplu şekilde ve yakın mesafede bulunduğu alanlarda yürütülen faaliyetler geçici süreyle durdurulmuş, —-tarihine kadar da izin verilmemiştir.
Dava konusu olay bakımından, —– bir durum olduğu, taraflar arasında sözleşme kurulduğu sırada —- mevcut olsa da, kapanma kararının sözleşme kurulduktan sonra meydana geldiği, kapanma sebebiyle, işletmesini çalıştıramadığı halde, davacının —– kaynaklanan borcunu ödemesinin kendisi için aşırı fedakarlık olacağı, taraflar arasındaki sözleşmede açık olarak pandemi durumuna ilişkin bir yükümlülük bulunmadığı,
Davacı tacir olmakla birlikte, kendisi gibi kafe sahiplerinin, pandemi kapsamında işletmelerinin kapanabileceğini öngöremeyeceği, anlaşılmakta olup;
Bu bakımdan, aşırı ifanın, olağanüstü durum, yenilik, ifanın beklenilmemesi, rizikonun üstlenilmesi ve öngörülemezlik şartının da gerçekleştiği görülmektedir.
Aşırı ifa güçlüğü halinin bulunduğu durumda, ilk başta sözleşmenin, bedel indirimi, vade uzatımı, askıya alınması gibi, sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması yoluna gidilmesi gerekmektedir; bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşme sona erdirilebilecektir.
Bununla beraber, sözleşme uyarlansa ya da taraflar arasındaki sözleşme sürekli olduğundan fesh edilse dahi, hakkaniyet ölçüsü dikkate alınarak, bir tarafın yükümlülükleri hafifletirken diğer taraf bu durumdan zarar göreceğinden, fedakarlığın denkleştirilmesiyle, zarar gören taraf için, denkleştirme bedelinin dikkate alınması gerekmektedir.
Senetlerin bağlı olduğu alt ilişki —tarihli ödeme sözleşmesi ile o sözleşmenin bağlı olduğu belirtilen —- boyunca, maçların davacının işletmesinde yayınlanması için tarafların toplam — üzerinden anlaştığı görülmektedir.
Dosyadan yaptırılan bilirkişi incelemesinde, — süresince, kapanmanın olmadığı ve davacının hizmetten yararlandığı ——– olduğu, günlük birim fiyat üzerinden kapanmanın olmadığı hizmet süresi boyunca, toplam — bedelinin tahakkuk edeceği, kapanmanın ise sözleşme sonuna kadar — sürdüğü, davacının sözleşmeden yararlanamadığı kısmın, günlük birim fiyat üzerinden —-ttiği, tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında —- ödenmiş olup; ilgili tutar, kapanmanın olmadığı, hizmetin verildiği — tespit edilen —-düşüktür.
Hizmet verilen süre için bakiye kalan— — ödenmesi halinde, takibe konulan, — bonoya ilişkin tutarın da davalı sağlayıcıya ödenmesi gerektiği, bu bakımdan, süresi içerisinde ödenmemesi sebebiyle kambiyo evrakının takibe konulduğu —-ödeme için de davalı sağlayıcının tahsil ettiği tutarları, hizmet süresi ve denkleştirici adalet ilkesi bakımından, davacı aboneye iade etmemesi gerektiği anlaşılmıştır.
Kalan taksitler açısından ise henüz ödenmediği anlaşılan——güçlüğü sebebiyle, davacı abonenin, davalı sağlayıcıya borcu kalmadığı takdir edildiğinden, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; —–senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, aşan talebin ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 1.878,53-TL karar harcına karşılık peşin alınan 528,94-TL’den mahsubu ile bakiye 1.349,59-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan 834,00-TL yargılama gideri ile 528,94-TL peşin harç toplamı 1.362,94-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022