Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/88 E. 2021/559 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/88 Esas
KARAR NO : 2021/559

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- tarihinde —— —– —–sözleşmesi ile kiraladığını, davaya konu——-tesliminden itibaren birçok defa arızalandığını ve müvekkilinin makineyi almasına sebep olan özelliklerin de çalışmadığını ve kullanılamadığını, makinanın defalarca arızalanması ve davalı firma tarafından hiçbir çözüm yaratılmaması üzerine müvekkilinin davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini, onca arıza kaydına ve arızaların tüketim kaynaklı olmasına rağmen davalı firmanın sorunu çözmek yerine kendi kusurunu müvekkiline atfetmeye çalışarak iyiniyetli olmadığını gösterdiğini, davalı firmaya yapılan arıza bildirimi sonrasında—- üzerinde incelemeler yapıldığını, yapılan incelemeler sonrasında tutulan raporlarda makinada gözlenen arızaların davalı firma yetkilileri tarafından raporlandığını, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili Yargıtay içtihatlarının da davalı firmanın sorumlu olduğunu yönünde olduğunu bu nedenle dava konusu —- öncelikle ayıpları ve kusurları ile —- onarılıp onarılamayacağının, — ise onarma maliyetinin tespitine, iş makinesinin onarılması mümkün ise davalı firma tarafından — kapsamında tüm onarım işlemlerinin yapılmasına ve onarım masraflarının karşılanmasına, —onarılmasının mümkün olmaması halinde ayıpsız misli ile değiştirilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ihtilaf olduğunu, görevsizlik kararı veren İstanbul Anadolu —.Tüketici Mahkemesinin — esas ve — karar sayılı kararında davacı tarafın tüketici olarak kabul edilemeyeceği, aksine ticari alım satımdan kaynaklı ayıplı mal nedeniyle ticari uyuşmazlık sayıldığını ve dolayısıyla ticari iş nedeniyle davacı tarafın tacir olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığını, bu durumda davacı tarafın tüketici değil tacir olduğunu, ayıplı olarak temin ettiğini iddia ettiği — tüketici değil tacir sıfatı ile ticari nitelikteki iş için alındığını, bu nedenle ihtilaf konusu—- işlemin tacirler arası alım satıma ilişkin olduğundan, işbu davada mahkememizin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek, görevsizlik kararı verilmesini, ayrıca yetki sözleşmesine göre davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin —-Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında akdedilen —– tarihli —- Hizmetler Sözleşmesinin 7. Maddesine göre —Adliye Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılınmasının kararlaştırıldığını bu nedenle davanın usulden reddi ile yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan 30/10/2017 tarihli sözleşme ile ——— ayıplı olduğu iddiası ile; —- onarılması, onarılmasının mümkün olmaması halinde onarma masraflarının tahsili, onarımın davalı tarafça sağlanması, mümkün değil ise ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebine ilişkin alacak davasıdır.—–
Davalı cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği yetki itirazında bulunmuştur.
Davanın 29/06/2021 tarihli celsesinde mahkememizce ilk itirazlar incelemeye alınmış taraflar arasında imzalanmış olan — Sözleşmesi” başlıklı sözleşme incelenmiş sözleşmenin —taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıklarda —-Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının belirlendiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK.nin yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri belirtilmiştir. HMK’nın 17. maddesine göre taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Tarafların tacir oldukları ve aralarında yetki sözleşmesi imzaladıkları anlaşıldığından davalının yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile HMK 6, 20. 114, 114/1-ç,115/1-2 maddeleri gereğince MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
2-Karar kesinleştikten sonra ve talep halinde HMK 20.maddesi gereğince iki hafta süre içerisinde dosyanın yetkili — Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı