Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/875 E. 2022/48 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/875 Esas
KARAR NO: 2022/48
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından ticari satımdan kaynaklanan ve davalı şirket tarafından ödenmeyen alacakların tahsili amacıyla —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, asıl alacağın davalı şirketten tahsil ve talebi amacıyla başlatılan icra takibinde TTK. 1530. madde uyarınca belirlenen temerrüt faizi oranı talep edildiğini, Davalı şirket tarafından takibe haksız olarak itiraz edilmekle icra takibinin durdurulduğunu, davalıya ait——- üzerinden müvekkil şirkete ait ürünlerin teşhir edilerek nihai tüketiciye arz edildiğini, Ürün bilgilerinin altında ürünün tüketiciye, müvekkil şirket tarafından gönderileceğinin açıkça belirtildiği, bu bağlamda müvekkil şirkete ait ürünlerin tüketicilere davalı şirket tarafından satıldığını, ücretlerin davalı şirket tarafından tahsil edildiğini ve müvekkil şirket tarafından müşteriye gönderilen ürünlerin faturalarının davalı şirkete keşide edildiğini, müvekkil şirkete ait ürünlerin davalı şirket tarafından üzerine kar marjı eklenmek suretiyle nihai tüketiciye satıldığını fakat ürünlerin üretimi ve müşteriye sevkinin müvekkil şirket tarafından doğrudan gerçekleştirildiğini, itirazın iptaline konu icra takibine dayanak yapılan ve müvekkil şirket tarafından davalıya keşide edilen faturalara ilişkin tüm ürünlerin ———- üzerinden alışveriş yapan tüketicilere müvekkil şirket tarafından sevk ve tesliminin yapıldığını, İtirazın iptaline konu icra takibine dayanak yapılan ve müvekkil şirket tarafından davalıya keşide edilen sıralı faturaların ise tüketicinin ürün siparişinin iptal edildiği veya iade edildiğinden bahisle davalı şirket tarafından müvekkil şirkete temel fatura senaryosuyla iade faturası keşide edilmesine mukabil düzenlenmiş faturalar olduğunu, Zira ürün siparişlerinin iptali veya iadesi durumu söz konusu olmamasına ve ürün tüketiciye teslim edilmiş olmasına rağmen davalının gerçeğe aykırı şekilde keşide ettiği söz konusu faturalar müvekkil şirket tarafından kabul edilmediğini, bilindiği üzere —–fatura senaryosuyla düzenlenmiş faturalarda alıcının iptal yetkisine sahip olmadığını, Faturanın sadece gönderici tarafından——– üzerinden iptal edilebileceğini, Alıcının başvuracağı yolların ise iade faturası keserek faturayı muhasebe kayıtlarından çıkarmak olduğunu, Bu bağlamda müvekkil şirketin uyguladığı yöntemin de fiyat farkı gelirleri açıklamasıyla yeniden fatura kesilmesi ve cari hesabın gerçeğe uygun hale getirilmesi işleminden ibaret olduğunu, bu bağlamda müvekkil şirket tarafından keşide edilen esas ürün satış faturaları ve davalı tarafından keşide edilen iade faturalarının, ticari defterlerin incelenmesi halinde açıkça ortaya çıkacağını, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel sebebi davalı şirketin muhasebe kayıtları düzgün tutmamasından ve e-fatura sistemiyle keşide edilen ve sisteme dolayısıyla ticari defterlerine kaydolması gereken faturaların muhasebe servisi tarafından ivedi ve beyan edilmesi gereken sürelerde işlenmemesinden kaynaklandığını, müvekkilinin tahakkuk etmiş ve muaccel hale gelmiş alacağı noktasında hiçbir şüphe bulunmamasına rağmen davalı şirketin kayıtlarını düzgün tutulmuyor olmasından kaynaklı olarak müvekkilimize herhangi bir borcunun olup olmadığı noktasında mutabakat sağlanamadığını, icra takibine davalı vekili tarafından yapılan —- itiraz dilekçesi içeriğinden dahi anlaşılmadığı, Zira davalı vekili borca itiraz etmekle birlikte——– düzgün tutmuyor olmasından kaynaklanabilecek unutma halini ifade ettiğini, davalı şirketin en son—– yevmiye nolu ihtarnamesi ile e-fatura sistemiyle müvekkil şirket tarafından keşide edilen ve sistemine dolayısıyla ticari defterlerine kaydolan/kaydolması gereken tüm alacaklarının güncel tutarlarının işbu ihtarnamenin keşide tarihi olan —- olduğu ve ihtarnamenin tebliğinden başlamak üzere 3 iş günü içerisinde ödenmesi yönünde ihtar edildiğini, İhtarnamenin —- tarihinde davalı şirkete tebliğine ve aradan geçen 5 aylık sürece rağmen davalı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davaya konu——- sayılı dosyası ile ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe haksız olarak itiraz edilmekle icra takibinin durdurulduğunu, izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüyle ———–dosyasına davalı şirket tarafından yapılmış olan haksız tüm itirazların iptali ile icra takibin devamına karar verilmesini, Haksız ve hukuka aykırı itiraz nedeniyle davalı şirketin, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacı vekili—- tarihli dilekçesi ile ; davadan feragat nedeniyle vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili —– tarihli dilekçesi ile : davacının feragat etmesi nedeniyle feragataki kabul ettiklerini davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVACININ DAVASININ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE;
2–Harçlar kanunu gereğince Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte biri olan 26,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 446,84 TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ————- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2022