Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/872 E. 2022/923 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/872 Esas
KARAR NO : 2022/923

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan iş makinesi çalıştırma ve bir takım mal tedariki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu, alacağının tahsili için ——sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile 2020 yılında bazı mal ve hizmetlerin sağlanmasına yönelik ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin iyi niyetle takibe konu faturayı kabul ettiğini, ancak davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —— Esas sayılı dosyası, ticari defterler, faturalar, cari —— ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; ——- Esas sayılı dosyası, ticari defterler, banka kayıtları, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir. UYAP sistemi üzerinden celbedilen —–.sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine takip dayanağı 21/01/2021 tarihli ve 563.000-TL bedelli faturaya dayalı olarak, faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili talebiyle 180.474,13-TL asıl alacak, 20.042,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 200.515,65-TL’nin tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 01/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 05/10/2021 tarihinde süresi içinde borca itiraz ettiği görülmüştür.—– müzekkere yazılarak davalı şirketin 2021 yılı —– bildirimleri incelenmesinde; davalının bağlı bulunduğu Vergi Dairesine verdiği —— bildiriminde davacıdan KDV hariç 500.000-TL mal/hizmet aldığını beyan ettiği, dolayısıyla takip dayanağı faturayı bildirdiği görülmüştür. —— Talimat sayılı dosyasına talimat yazılarak, davalının ticari defterlerinin incelenmiş, —— bilirkişi —— tarafından hazırlanan 16/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda, takip dayanağı 563.000,00 TL bedelli faturanın davalı şirketin 2021 yılına ait ticari defterlerinde 21.012021 tarih ve ——- yevmiye numarası ile kayıtlı olduğu; faturaya karşılık, 2021 yılında davalı şirketin davacı tarafa toplamda 173.922,88 TL ödemede bulunduğunu ve işlem yılı sonu itibariyle 389.077,12-TL alacak bulunduğu belirtilmiştir.Davacının ticari defterleri Mahkememizce incelenmiş, —— tarafından hazırlanan 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacı defterlerinde davalı açık hesabında takip dayanağı 563.000-TL tutarlı faturanın faturanın kaydedilmiş olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalı taraftan 563.000-TL tutarında alacaklı gözüktüğü, buna karşılık herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır. İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika’ olarak tanımlanmıştır.TTK 21/1.maddesine göre, “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.27.06.2003 tarihli ——sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, ‘fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir.” denilmiştir.Kural olarak fatura, akdin kurulumuna ilişkin değil, akdin ifası yönelik bir belgedir. Bu nedenle faturaya dayalı alacak davasında faturaya konu akdi ilişkinin ve fatura konusu malın/hizmetin teslim edildiğinin ispatı gerekir. Ancak “Usulüne uygun tutulsun veya tutulmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil eder. Davalının faturaları defterine kaydetmiş olması içeriğine itiraz etmediği ve fatura konusu malı da teslim aldığı anlamına gelir. Bu durumda davalı borcu ödediğini ispatlamalıdır. ——-Davaya konu ilamsız icra takibi 21/01/2021 tarihli ve 563.000-TL bedelli faturaya dayanmakta olup, takip dayanağı fatura hem davacının ve hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır.
Davacının ticari defterlerinde ödeme kaydı olmayıp, davacı kendi ticari defterlerinde davalıdan 563.000-TL alacaklıdır. Ancak davacı taraf, faturanın tamamı üzerinden değil, 180.474,13-TL asıl alacak, 20.042,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 200.515,65-TL üzerinden ilamsız takip başlatmıştır.
Davalının ticari defterlerinde 173.922,88 TL ödeme kaydı mevcut olup, davalı takip tarihi itibariyle kendi ticari defterlerine göre 389.077,12-TL davacıya borçludur. Davalının ticari defterlerinde yer alan ödeme kayıtlarına ilişkin cevap dilekçesinde ödemeye ilişkin bir belge ibraz edilmemiş, ödemeye ilişkin getirtilecek delilden bahsedilmemiş, bilirkişi incelemesi sırasında da defter dayanağı olarak herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmemiştir.Davalı taraf takip dayanağı faturayı ticari defterlerine kaydetmiş ve fatura bedelini ödediğini ispat edememiştir.Ayrıca davalı, bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirdiği ——belgesi ile takibe konu fatura karşılığı hizmet aldığını beyan etmiş olup, bu durum takibe faturada yazılı hizmetin teslim alındığı anlamına gelmektedir.——-Bu nedenlerle davalının takipte asıl alacak miktarına yaptığı itiraz haksız olup, davalının 180.474,13-TL asıl alacak miktarına yaptığı itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde işlemiş faiz talebini TTK’nın 1530.maddesine dayandırmıştır. Ancak söz konusu madde hükmü mal tedarik sözleşmelerine ilişkindir. Nitekim——sayılı kararında da “TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup, icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz” hükmüne yer verilmiştir.Davalının takipten önce TBK’nın 117.maddesi ile ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü ispatlanamamıştır. Bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz yönünden davacının itirazının iptali talebi yerinde görülmemiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili kötü niyet tazminatı talep etmiştir. İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. Davaya konu fatura davalı defterlerinde kayıtlı olup, ayrıca söz konusu fatura——- bildiriminde vergi dairesine bildirildiği için takibe konu asıl alacak likittir. Bu nedenle itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.Davanın reddedilen kısmı olan işlemiş faiz yönünden, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabul karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——– Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 180.474,13-TL asıl alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek reeskont faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 180.474,13-TL’nin %20’si oranında (36.094,82-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 12.328,19 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 2.421,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 9.906,44 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.216,50 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında 1.194,95 TL’si ile 2.421,75 TL peşin harç, 59,30 başvuru harcı toplamı 3.676,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurdukları—— dosya nolu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.188,06 TL’sinin davalıdan, bakiye 131,94 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.