Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/864 E. 2022/1005 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/864 Esas
KARAR NO : 2022/1005

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
Mahkememizin verilen —– Karar, 17/12/ 2020 tarihli sayılı, dosyasında “davacının İflasına” dair verilen kararın, —–Hukuk Dairesinin —— Karar sayılı, 10/11/2021 tarihli ilamıyla KALDIRILDIĞI anlaşılmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılarak mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 1978 yılından itibaren —-mevkiinde kurulu 7000 m² kapalı olan modern, çağdaş işletmecilik gereksinimlerini karşılayabilecek niteliklere sahip fabrikasında üretim faaliyetleri yürüttüğünü, faaliyet konusu ürünler için yapılan test ve deneylerin uluslararası düzeyde olduğunu ve uluslararası standartlara uygun olarak üretim yaptığını, —– kendi üretiminin yanı sıra her türlü teknik malzemelerinin satışı ile —– büyük bir pazara sahip olduğunu, üretici ve satıcı firma statüsünü kazandığını, toplam sermayesinin 4.280.000,00 TL, 31/05/2020 tarihi itibariyle borçları toplamının 41.824.905,85 TL olduğunu, şirketin konkordato teklifinin kabulü halinde ise şirketin tüm borçlarının %75’lik kısmını teşkil eden 35.011.204,09 TL’sinin ödenebileceğini, borçlarını vadeler halinde ödemeyi teklif ettiğini, borç ödemesinin konkordato projesinin tasdikini takip eden 6 ay ödemesiz dönemden sonra 4 yıl eşit taksitler halinde yapılacağını, şirketin iflas ettiği varsayımında teminatlı alacaklı haricindekilere alacaklarının yaklaşık % 30 oranında ödeme yapılabileceğinin hesaplandığını, esasen bu oranın oluşacak takip masrafları, vekalet ücreti ve faiz gibi ilaveler ile daha da azalabileceğini, belirterek davacı şirket lehine üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, komiser atanmasını, mal varlığının korunmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, geçici mühlet içerisinde yapılacak inceleme sonucunda bir yıllık kesin mühlet, kesin mühlet içerisinde yapılacak yargılama sonucu da konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Yapılan yargılama sonucunda; davacı şirketin 5 yıl boyunca iflas erteleme tedbirlerinden yararlandığı, bu süreçte duruşmaya katılan bir kısım alacaklıların beyanlarına göre alacaklılarla herhangi bir görüşme yada anlaşma yoluna gitmediği, borca batık olduğu, mali tablolarının tutarsız olduğu, karlılık ön görüsünün somut verilerle ortaya konulmadığı, projesinde ön gördüğü hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığı, konkordato projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı kanaatine varılmakla, konkordatonun tasdiki talebinin reddine, şirket borca batık olması nedeniyle, davacı şirketin 17/12/2020 tarihli —— sayılı kararı ile iflasına karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır—–Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesinin —–Karar sayılı kararı ile;” Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ifade ettiği banka borçlarına, senetli ve senetsiz alacak tutarları ile bunların bir kısmının tahsil edildiğine ilişkin beyanları, satış ve karlılık hedefleri, stoklar yönünden ifade ettiği hususlara ilişkin olarak, komiser heyetinin nihai raporunu ibraz etmesinin ardından da davacı vekili tarafından ayrıntılı olarak itirazlar sunmuş, bu itirazlar tam olarak karşılanmamış, duruşmada komiserin beyanı alınmakla yetinilmiştir. Mahkemece itirazlara ilişkin komiser heyetinden yazılı görüş alınması, gerekirse uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın şirketin iflasına karar verilmesinin hatalı olduğu, İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/son fıkrasında yer alan “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmü gereğince karar verilmeden önce, davacı şirket yetkilisine tebligat çıkartılarak, duruşmada dinlenilmesi yasal zorunluluktur. Somut dosyada, davacı şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin İİK 292/son maddesi uyarınca ihtaratlı tebligat çıkartılmak suretiyle mahkemeye çağrılması, dinlendikten sonra karar verilmesi gerektiğinden, bu usul uygulanmaksızın davacı şirket yönünden iflas kararı verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Tensiben 14/12/2021 tarihinde davacı şirket hakkında mahkememizin —— Esas sayılı dosyasında 16/07/2020 tarihinde verilen konkordato tedbirlerinin yeniden uygulanmasına, İİK.nun 304/2 madde gereğince 1 ay süre ile kesin mühlet verilmesine karar verilerek komiserlere görev tevdi tutanağı düzenlenmiştir.Mahkememizce 17/01/2022 tarihli duruşmada; Son alınan komiser raporu ile davacı şirketin konkordato projesinin yeterli ve inandırıcı olmadığı tespit edilmiş olmakla birlikte davacı vekilinin 10/01/2022 tarihli dilekçesi ile iflas sürecinde şirketin faaliyetine devam ettiğini, bazı ipotekli taşınmazların satıldığını, banka borçlarından ödenenler olduğunu beyan ettiği görülmekle ve şirketin mali tabloları ve öz varlığı yönünden yapılan son tespitlerin üzerinden 1 yılı aşkın zaman geçmiş olduğu nazara alındığında, şirketin rayiç değer raporları yeniden alınarak mevcut mal varlığına göre halen borca batık olup olmadığı yönünden komiser heyetinden ek rapor alınmasına ve kesin mühlet süresinin 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Ara karar uyarınca rayiç bedellerle ilgili teknik bilirkişi raporu alındığı, komiser heyetinin rayiç özvarlık durumunu tespit eden raporunu sundukları, davacı vekilinin dün tarihli revize projesi sunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce 17/03/2022 tarihli duruşmada; komiser heyetinin 14/03/2022 tarihli raporuna beyan için davacı tarafa 2 hafta kesin süre verildiği, davacı vekilinin sunduğu revize projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı, konkordato tasdik şartları taşıyıp taşımadığı hususunda komiser heyetinden ek rapor alınmasına karar verilerek kesin mühlet süresinin 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkememizce 16/05/2022 tarihli duruşmada; komiser heyeti tarafından düzenlenen raporda sadece mali verilerin tespit edildiği, konkordato sürecinin ve şartlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde tartışılmadığı, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, komiser heyetinden —– çıkartılmasına, yerine—— atanmasına, alacaklılar toplantısı da yapılmak suretiyle konkordato şartlarının mevcut olup olmadığı hususunda hüküm kurmaya elverişli şekilde komiser raporu alınmasına, Kesin mühletin 5 aylık süreci geçmiş olduğundan İstinaf mahkemesinin kaldırma kararındaki hususların değerlendirilebilmesi açısından davacı şirkete 5 ay daha kesin mühlet verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkememizce 17/10/2022 tarihli duruşmada; Davacı şirkete 1 yıllık kesin mühlet süresinden kalan 2 aylık kesin mühlet verildiği, davacı şirket vekiline 60.464,60 TL. Konkordato tasdik harcını yatırması, davacı şirket vekiline İİK 305/1.d bendi uyarınca 2 adet işçi alacağı için 162.755,95 TL. ve 8.851,72 TL. toplamı 171.607,67 TL. üzerinden nakdi yada kesin ve süresiz teminat mektubu sunulması suretiyle teminat şartının yerine getirilmesi hususunda kesin süre verilmiştir.Davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde konkordato tasdik harcının yatırıldığı anlaşılmıştır. İİK.nun 305/1.d maddesi uyarınca belirlenen teminat yönünden işçi alacağı olan şahısların teminat hakkında feragat ettiklerine ilişkin mahkememize dilekçe sundukları görülmekle, teminat yatırılmasına gerek kalmadığı kanaatine varılmıştır.Davacı şirket yetkililerinden —– 29/06/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, diğer şirket yetkilisi —— duruşmaya davet edilerek son duruşmada beyanı alınmıştır.Dosya kapsamına göre; borçlu şirketin 31.08.2022 tarihli rayiç değer bilançosuna göre özvarlık tutarının 13.310.012,46 TL olarak hesaplanmış olup şirketin borca batık durumda olmadığı, 06.10.2022 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısı ile iltihak süresi içerisinde nisaba dahil toplam 140 adet alacaklının 81’inin (%57,86 ) ve toplam 26.636.385,68 TL alacak tutarından 14.160.641,79 TL’ye (%53,16) denk gelen kısmın kabul yönünde beyanda bulunduğu ve bu nedenle alacaklılar toplantısında çoğunluğun sağlanması şartının sağlandığı, konkordato tasdiki durumunda alacaklıların alacaklarının tamamını tahsil etme imkanlarının bulunduğu ancak iflas durumunda alacaklılara en fazla %61,08 oranında ödeme yapılabileceği ve bu nedenle konkordato kapsamında ödenmesi teklif edilen tutarın iflas durumunda alacaklıların eline geçecek tutardan daha yüksek olduğu, şirketin ödemeyi teklif ettiği tutarın şirketin sağlamayı öngördüğü ile malvarlığı ile ödemeyi teklif ettiği borç tutarının orantılı olduğu, borçlu şirketinİİK m.305/1.d bendi uyarınca işçi ——- lehine 162.755,95 TL ve işçi —— lehine 8.851,72 TL göstermesi gereken teminat yönünden bu kişilerin feragat beyanında bulundukları, İİK m. 305/1.e bendi uyarınca tasdik aşamasında ödenmesi gereken harç tutarının 60.464,60 TL olarak ödendiği, davacı şirketin konkordato tasdik şartlarının gerçekleştiği kanaatine varılarak tasdik talebinin kabulüne karar verilmiştir.Davacı şirketin konkordato kaynağı olarak büyük oranda gayrimenkul satışlarını öngördüğü, projenin vadedildiği şekilde yerine getirilebilmesi için gayrimenkul satışları ve satışlardan elde edilen gelirlerin konkordatoya tabi borçların ödenmesinde kullanılması, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesinin sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirleri kapsamında, gayrimenkul satışları ile elde edilen gelirin gerçekten borçların ödenmesinde kullanılmasının denetimi büyük önem arz ettiğinden İİK m. 306/1I uyarınca, borçlu Şirket gayrimenkullerinin tamamının satışının atanan kayyım onayına tabi tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;—–sicil numarasında kayıtlı —– ŞİRKETİ’nin konkordato tasdik talebinin KABULÜNE,
2-Davacının konkordatoya tabi toplam 26.766.170,18 TL. olan konkordato borçlarını 2023 yılı Eylül ayından başlamak üzere 48 ay vadede belirlelen eşit taksitler halinde ödenmesine,
3-Tüm alacakların ve taksitlerin bu ödeme planına göre izlenmesine, konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, İİK’nun 308/c maddesi gereğince derhal bağlayıcı hale gelmesine,
4- Kesin mühletin sona ermesine,
5-Kesin mühlet kararı ile doğan ve İİK’nun 294-295-296 ve 297.maddelerinde düzenlenen tüm sonuçların ve mühlet boyunca verilen tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına,
6-Konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine,
7-İİK’nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun infazının sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olmak üzere konkordato komiseri mali müşavir—— derhal göreve başlamak üzere kayyum olarak görevlendirilmesine,
8-Kayyum tarafından borçlunun işletme faaliyet durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda her iki ayda bir mahkememize rapor sunulmasına,
9-Kayyum için aylık 2.500,00 TL ücret takdirine, derhal görev tevdii tutanağı düzenlenmesine, göreve başlama tarihinden itibaren aylık olarak ödenecek ücretin davacı şirket tarafından ödenmesine,
10-İtiraza uğrayan, çekişmeli halen gelen alacaklılar yönünden teminat alınmamış olmakla birlikte bu alacaklıların genel mahkemelerde dava açmakta ve takip yapmakta muhtariyetlerine, aynı şekilde hiç başvuru yapmamış olan alacaklılar yönünden de genel mahkemelerde dava açmakta ve takip yapmakta muhtariyetlerine,
11-İİK’nun 306/son maddesi göndermesiyle hüküm fıkrasının İİK’nun 288.maddesi uyarınca İLANINA,
12-Geçici mühlet tarihi olan 16/07/2020 tarihinden sonra doğan alacaklar konkordato kapsamında olmadığından bu alacaklar yönünden takip ve dava yapılmasına engel bir durum olmadığı hususunda keyfiyetin alacaklılara İHTARINA,
13-Bu kararla İİK’nun 308/ç maddesi uyarınca konkordato taraflar için bağlayıcı hale geldiğinden geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine, şu kadar ki; bu hükmün İİK’nun 308/c maddesinin 3.fıkrası kapsamında yer alan alacaklılar için konulan hacizler yönünden uygulanamayacağına,
14-Şirketin konkordato kaynağı olarak göstermiş olduğu gayrimenkullerin satışları ile elde edilen gelirin borçların ödenmesinde kullanılmasının denetimi yönünden İİK.nun 306/2 maddesi uyarınca borçlu şirket gayrimenkullerinin tümü hakkında satış yapılması halinde bu satışın mahkememizce atanan kayyım onayına tabi tutulmasına, bu konuda gayrimenkul kayıtlarına şerh düşülmesi için ilgili tapu müdürlülerine müzekkere yazılmasına ve elde edilen gelirin kayyım onayı olmaksızın işlem yapılamayacak bir banka hesabına aktarılmasına,
15-İİK’nun 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi halinde borçlunun İİK’nun 308.maddesi gereğince iflasına karar verilebileceği hususu nazara alınarak borçlu tarafından yatırılan iflas avansının bu aşamada iadesine yer olmadığına, iflas avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra davacı borçlu şirkete iadesine,
16-Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacılar tarafından peşin alınarak yatırılan 54,40 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
17-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
18-Kullanılmayan gider avansının ve iflas avansının ödeme planı süresi sona erdikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili, davacı şirket yetkilisi —– ve konkordato komiseri——ile bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzlerine karşı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 308/a madde hükmü uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın konkordato talep eden davacı/borçluya tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.