Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/781 E. 2023/54 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/781 Esas
KARAR NO: 2023/54
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 10/11/2021
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı ve dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ödenmeyen kredi alacağının tahsili için——dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu, ileri sürerek, ile ipoteğin paraya çevrilmesi sonucu kalan borç miktarının 117.710,20-TL açısından itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının mernis adresine TK’nın 21/2 maddesi uyarınca dava dilekçesi ve tensip zaptı 20.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak;——- Esas sayılı dosyası, Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi, ihtarname, müvekkil Bankanın defter ve kayıtları ile bunlar üzerinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı cevap dilekçesi vermemiş, delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Davaya konu—— sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı ve dava dışı asıl borçlu şirket aleyhine ——-dayanarak 156.095,08-TL asıl alacak ve fer’ileri üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalının vekili aracılığıyla borca itiraz ettiği görülmüştür.
Dava dışı asıl borçlu —–ile davacı banka arasında 28/04/2017 tarihinde 400.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış, davalı da sözleşme 400.000-TL limitle müteselsil kefil olmuştur. İmzalanan ——- doğrultusunda dava dışı asıl borçlu şirkete taksitli kredi kullandırılmış, 12.taksite kısmi ödeme yapılıp sonrasında ödeme yapılmaması üzerine davacı banka; ——– yevmiye numaralı ihtarname ile hesabı kat etmiştir.
Davacı, aynı kredi alacağına ilişkin dava dışı asıl borçlu dava dışı asıl borçlu ——– sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 156.095,08-TL asıl alacak ve fer’ileri üzerinden takip yapılmış, ipotekli taşınmazın satışı sonucu 28/09/2021 tarihinde hazırlanan sıra cetvelinde, ihale bedelinden ——– sırada gösterilen ihale tarihi itibarıyla——- sayılı dosya alacağı olan 325.236,11-TL’nin ödenmesine, kalan tutarın ——-sıradaki alacaklılara ödenmesine karar verilmiş, 13/10/2021 tarihinde 327.478,95-TL——-sıra alacaklısı olan davacı banka vekilinin hesabına ödenmiştir. Dolayısıyla davaya konu kredi borcundan kaynaklanan alacağın tamamı, dava dışı asıl borçlu şirketin ipotekli taşınmazın satışı sonucu ödenmiştir. İşbu dava, söz konusu ödemeden sonra 10/11/2021 tarihinde açılmıştır.
TBK’nın 598/1.maddesine göre, asıl borcun sona ermesiyle kefil borcundan kurtulur. Davaya konu icra takibi, dava dışı asıl borçlunun kredi borcuna davalının kefaletinden kaynaklanmaktadır. Davacı, 28/04/2017 tarihli kredi alacağının tahsili için hem asıl borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, hem de kefil aleyhine işbu davaya konu ilamsız takibi başlatmış olup, her iki takipte asıl alacak tutarı aynıdır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte dosya borcunun tamamı 13/10/2021 tarihinde ödenmiş, böylece kefil olan davalının borcu da ödenerek sona ermiştir. Söz konusu ödemeden sonra açılan işbu davada, davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte yapılan tahsilat hesaptan düşülerek davacının dava tarihi itibariyle bakiye 4.632,99-TL alacağının kaldığı belirtilmişse de, ipotek dosyasından yapılan ödeme kısmi ödeme olmayıp, dosya borcunun tamamının ödenmesi; dolayısıyla kredi borcunun tamamının davadan önce ödenmiş olması dolayısıyla rapora itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/1-h maddesindeki hukuki yarar dava şartı yokluğundan, aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 796,80 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 616,90-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesine göre takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları ———–dosya nolu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde———Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/01/2023