Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/769 E. 2023/676 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/769
KARAR NO : 2023/676

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 06/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde —–poliçe nolu ve 27.12.2019 ile 27.12.2020 vade tarihli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan —– plakalı aracın, 05.08.2020 tarihinde —– davalı sürücü —– sevk ve idaresindeki—–plakalı aracın sebep olması sonucu—-plakalı araç ile çarpışması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında hasar görmüş olduğunu, Müvekkil şirketin sigortalısına 69.000,00 TL sigorta tazminatı ödemesinde bulunduğunu, Meydana gelen kazada —– plakalı araç sürücüsü davalı —– %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusura karşılık gelen 51.750,00 TL zararın rücuen tanzimi amacıyla her 3 davalıya da başvuruda bulunulduğunu ancak taleplerinin reddedildiğini, —–Arabuluculuk Bürosu’na yapılan başvuru neticesinde davalı taraflar ile anlaşmaya varılamadığını, Müvekkil şirketin fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 51.750,00 TL tutarındaki sigorta tazminatının, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, Arabuluculuk ücreti dahil olmak üzere yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava şartı olarak KTK 97 ve 91/1 maddeleri gereğince müvekkil şirkete gerekli belgelerle birlikte yazılı başvuruda bulunması ve talebini kısmen veya tamamen karşılamayan olumsuz cevap almış olması gerekirken, bu şartın yerine getirilmeden işbu davayı açmış olduğunu, Davacı tarafın gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunmuş olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davanın usulen reddinin gerektiğini, Müvekkil şirketin sigortalısı —– plakalı aracın dava konusu kazada kusursuz olduğunu, zira sigortalı aracın oldukça arkasından gelen dava dışı—–plakalı aracın trafik akımından dolayı yavaşlaması üzerine davacı şirketin sigortalısı —– plakalı aracın arkadan bu araca çarpmış olduğunu, dolayısıyla KTK 84/d maddesi uyarınca davacı şirketin sigortalısı aracın %100 kusurlu olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur oranlarının tespitinin ve davacının gerçek zararının tespitinin yapılması gerektiğini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; talep edilen faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olabileceğini, Yukarıda açıklanan sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın usulen, kabul edilmediği taktirde davanın esastan reddinin gerektiğini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı —-. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde —-poliçe nolu Ayrıcalıklı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalı—- ait —– plakalı aracın, 05.08.2020 tarihinde —- davacı —- plakalı araç ile dava dışı —– plakalı aracın çarpışmasına neden olması iddiası ile iki araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin—– plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminatlarını aşan kısım için sorumlu tutulabileceğini, dolayısıyla müvekkil şirketin sorumluluğunun ancak 41.000,00 TL üzerinde kalan hasar talepleri bakımından söz konusu olabileceğini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin İMM teminat limitinin 100.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ayrıca sigortalı araç sürücüsüne karşı rücu haklarının saklı olduğunu, Davaya konu kazaya ilişkin —– nolu hasar dosyasının açılmış olduğunu, ancak olayda sigortalı davalı —- kazaya karışmadığı beyanı üzerine herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, Müvekkil şirketin sigortalısı davalı —–, herhangi bir araca çarpmamış ve kendisine çarpan araç olmadığını beyan ettiğini, kaza tespit tutanağının gıyabında düzenlenmiş olduğunu, sigortalısının tanıklarının dinlenmesini, kazaya ilişkin tüm tutanak, mobese görüntüleri, açılmış ise soruşturma dosyasının celbinin talep etmek suretiyle sigortalılarının işbu kazaya karışıp karışmadığının tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, Davalı sigortalılarının kazaya karışmış olması durumunda kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın %75 kusur isnadının ispata muhtaç olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluk ve kusur durumunun net olmaması nedeniyle müvekkil şirketçe ödeme yapılmamasından sebeple müvekkilin temerrüde düştüğünün kabul edilemeyeceğini, temerrüt tarihi olarak dava tarihinin alınması gerektiğini, Yukarıda açıklanan sebeplerle, haksız ve mesnetsiz talebin reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı sürücü —–cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasında olayın gıyabında tutulmuş olan trafik kazası tespit tutanağında anlatıldığı gibi gerçekleşmemiş olduğunu, tutanaktaki iddiaların müsebbibi olan kişilerin hayal mahsulü olduğunu, Olay günü ve saatinde sevk ve idaresindeki —–plakalı aracı ile kurallara uygun bir şekilde seyir halinde olduğunu, arkasında hafif ticari bir acın bulunduğunu, onunda arkasında sonradan öğrenmiş olduğu ayni inşaat şirketine ait beton mikseri ve beton pompası aracının seyir halinde olduğunu, “U” dönüşü yapılmasına engel olmayan yol üzerinde kurallara uygun şekilde “U” dönüşü yaptığını, arkasında seyreden hafif ticari aracın uygun takip mesafesini koruması nedeniyle sorun yaşamadığını, ancak hafif ticari aracın arkasında yüksek süratli olarak seyretmekte olan iki iş makinesinin takip mesafesini sağlamadan dip dibe seyretmekte olduğunu, Yoluna düz şekilde devam ettiğini ve yaşanan kazadan haberdar olmadığını, ertesi gün polisin kendisini araması üzerine kazayı öğrenmiş olduğunu, Polis merkezinde izlemiş olduğu mobese görüntülerine ve polis memurunun ifadelerine göre iş makinelerinin takip mesafesine uymadığını, süratli seyretmekte olduğunu, bu araçların kendisinin oldukça gerisinde (300-400 m) seyrettiğini, yakın olmuş olsalar kaza sesini mutlaka duyacak olduğunu, ancak bir şey duymadığını, Kazaya karışan araçlara ilişkin kaza yeri fotoğraflarının dosyaya eklenmemiş olduğunu, sadece tamir fotoğraflarının bulunduğunu, kendi arkasında, kazaya karışan araçların önünde seyreden hafif ticari aracı gıyabında hazırlanan tutanağa dahi geçirmemiş olduklarını, Yukarıda açıklanan sebeplerle, kazaya karışan araçlarla illiyet bağının kurulamayacağını, gıyabında hazırlanan kaza tutanağını kabul etmediğini, bu tutanağa itibar edilemeyeceğini, haksız ve mesnetsiz talebin reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Mahkememizce 09/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ve Talimat ile 09/04/2023 tarihinde alınan bilirkişi raporundan alınmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin halefiyete göre davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde halefiyet usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tanzim edilen bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiş olup düzenleme ile birlikte somut olayda değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan —— plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasar bedelinin sigortalıya ödendiğinden bahisle rücuen alacak istemine ilişkin dava açılmıştır.Mahkememizce tarafların kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla dosya makine mühendisi ve maddi hesap uzmanından oluşan bilirkişi kuruluna tevdii olunmuş işbu kurul tarafından tanzim olunan 09/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının sigortalısı —- plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Trafik kaza tutanağı ile işbu bilirkişi kurulu raporu arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya —– Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak alanında uzman Karayolları fen heyetinde bulunan üç kişiden oluşan bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim olunarak dosyaya sunulan 10/04/2023 tarihli raporda yine davacının sigortalısı—– plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.Davacı vekili tarafından yeni bir rapor alınması talebi içermeyen bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi dosya arasına sunulmuştur. Usulüne uygun olarak mahkememizce alınan 09/08/2022 tarihli ve 10/04/2023 tarihli bilirkişi raporlarının denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu, birbirleriyle aynı doğrultuda olduğu ve çelişki barındırmadığı, davacı vekilinin itirazlarının dosyanın esasına bir katkı sağlamadığı anlaşılmakla somut olayda davacının sigortalısı—- plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde dolayısıyla davacının sigortalısı—- plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu dikkate alındığında ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda davacı sigorta şirketinin davalılara rücu etme hakkı olmadığından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 883,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 703,87-TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6—–Arabuluculuk Bürosu—–dosya nolu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.360,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.