Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 E. 2023/987 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/76 Esas

KARAR NO: 2023/987

DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 01/02/2021
KARAR TARİHİ: 14/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Davalı yanca müvekkil şirket aleyhinde ——— Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takip neticesinde müvekkile ait ——- ve ——- plakalı araçlar kaydına yakalama konduğunu, müvekkilinin söz konusu takipten aracın yakalanması neticesinde haberdar olduğunu, davalı yanca takibe dayanak gösterilen alacağın müvekkili ile davalı arasında 12.09.2017 başlangıç tarihli sözleşme konusu stokerden kaynaklandığını, ancak davalı yanca söz konusu malın ayıplı olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı yan tarafından sözleşmeye konu malın ayıplı olduğu ihbarının müvekkile yapıldığında müvekkili tarafından arızanın giderilerek gerekli işlemlerin yapılmış olduğunu, buna ilişkin servis formu düzenlendiğini, daha sonrasında herhangi bir yasal dayanağı olmaksızın ayıp beyanında bulunan davalı yan ile bir çok defa daha iletişim kurulduğunu, şikayetlerinin giderildiğini, konuyla ilgili tanıklarının da bulunduğunu, bahse konu sözleşmeye herhangi bir şekilde aykırı davranmayan müvekkili hakkında başlatılan takibin dayanağının bulunmadığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak başlatmış olduğu takip ile müvekkilinin haksız olarak icra tehdidi altında bırakıldığını, yoğun çalışma hayatı içerisinde söz konusu icra takibinden haberdar olmadığını, nihayetinde şirkete ait araçlardan birinin yakalanması neticesinde takipten haberdar olduğunu, davalının haksız şekilde icra takibine girişmiş olduğunu, borcu olmadığı bir hususta icra tehdidi altında bırakıldığını, davalı tarafından yapılan bu işlemlerin hukuka aykırı kötü niyetle yapıldığını, ne icra tarihinde ne de şu an müvekkilin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, bu husus mahkemece yargılama neticesinde kesinlik kazanacak olmakla bu aşamada ticari faaliyetini devam ettiremeyen ve haksız haciz tehdidi altında kalan müvekkilin araçları üzerindeki yakalama ve haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, mahkemece gerekli görülmesi halinde icra dosya borcunun tamamının icra veznesine teminat mektubu ya da nakit şekilde depo edilmek ve yine %15 teminatın mahkeme veznesine yatırılmak sureti ile icra takibinin ivedi olarak durdurulması ve müvekkile ait araçlar üzerindeki yakalama kaydının kaldırılmasını söz konusu araçlar için talep edilen satış işlemlerinin durdurulmasını talep ettiklerini, bu sebeplerle icra dosyasına borcun tamamı miktarında teminat mektubu ya da nakit paranın depo edilmesi ve mahkemeniz veznesine %15 teminat yatırılması hususunda hazır olduğumuzun kabulü ile öncelikle——– Esas sayılı takibin müvekkilin araçları ve hacizli başkaca mallar hakkında satış işlemi yapılmayarak durdurulmasına, yapılacak yargılama neticesinde davalı yana borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline, kötü niyetli davalı aleyhinde takip miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili ile davacı arasında 12.09.2017 tarihinde imzalanan mal satış sözleşmesi ile toplam KDV dahil 14.160.-TL bedel karşılığı, bir adet 500000 kcal/saat kapasiteli kazana uygun stokerin imal edip montajının yapılarak çalışır halde müvekkiline ait ——— fabrikaya teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen ödeme koşullarına uygun olarak mal bedelinin 4.000.-TL sini 15.09.2017 tarihinde banka havalesi ile 10.160.-TL sinin ise çek ile ödediğini, ödemeye rağmen satış sözleşmesine konu malın sözleşmede belirtilen niteliklere uygun olarak imal edilip sözleşmede belirtilen 30 günlük süre içinde müvekkiline teslim edilmediğini, davacı tarafından bir kaç defa sözleşme konusu mal fabrikaya getirilmişse de çalıştırılamadığı için geri götürüldüğünü, halen müvekkiline teslim edilmiş bir mal bulunmadığını, mal bedeli ödenmiş olmasına rağmen malın teslim edilmemesi üzerine ———- Noterliğinin 23.11.2018 tarih ve ———- yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşme konusu malın süresi içinde teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin fesh edildiğini, mal bedeli olan ve ödenen 14.160.-TLnin ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içinde iadesi, aksi durumda yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davacının sözleşme adresinde bulunmadığı için ihtarname tebliğ edilemediğini, ihtarnamenin iade edilmesi sebebiyle davacının mal kaçırmasını önlemek ve müvekkilimin alacağını tahsil etmek için——— esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleşmesi üzerine davacı borçlunun menkul gayrımenkul malları üzerine haciz talep edildiğini, haciz talebinin icra müdürlüğü tarafından uygulandığını, dosya borcunun ödenmemesi ve davacının hacizlerin kaldırılması talebi üzerine davacı adına kayıtlı iki adet aracın yakalanması için talepte bulunulduğu ve araçlardan bir tanesinin yakalanarak otoparka çekildiğini, davacı vekilinin dilekçesinde davacı asilin takipten ancak aracın yakalandığında haberdar olduğu yönündeki beyanlarının doğru olmadığını, davacının İcra takibi sonrasında icra takibini ve hacizlerin varlığını öğrendiğini, 05.03.2020 tarihinde ——— muhabere numarası ile icra müdürlüğüne gönderdiği talep ile dosyada işlem yapılmadığından araçlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiğini, davacı borçlunun icra takibinin varlığından araçların yakalanmasından çok önce 05.03.2020 tarihinde haberdar olduğunu, haberdar olmasına rağmen borcunu ödemediği gibi herhangi bir dava da ikame etmediklerini, davacının kötü niyetli olduğunu, Davacının sözleşme konusu malı süresi içinde imal ederek müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bedelini ödediği ve davacının teslim etmediği malı 2020 yılı içinde diğer kalorifer işleri ile birlikte bir başkasına yaptırmış sözleşme bedelinden daha fazla bir bedel ödemek zorunda kaldığını, aslında müvekkilinin zararının icra takibinden talep edilenden daha fazla olduğunu, buna rağmen müvekkilinin yalnızca ödediği bedeli talep ettiğini, bu sebeplerle usul ve yasalara aykırı davanın reddine, haksız dava ikamesi sebebiyle davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafın ——— esas sayılı dosyasında borçlu olup olmadığı ayrıca davaya konu stoker ‘ın hatalı olarak imal edilip edilmediği, ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, imalat hatası mı yoksa kullanıcı hatasından mı kaynaklandığı, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, davaya konu stokerın teslim edilip edilmediği hususlarına ilişkindir.———- Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak keşif yapılarak aldırılan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Keşif mahallinde tarafıma gösterilen 500.000 kcal/h lik kazana uygun olarak dosya içindeki sözleşme gereği davacı tarafından imal edilen kuru tip stoker sisteminin; a) Kumanda panosu ve bunker dışındaki parçalarının keşif mahallindeki kazan dairesinde atıl ve demonte vaziyette, bunker (silo) parçasının sisteme akuple edilmiş olarak halen çalışır vaziyette, kumanda panosunun da sisteme akuple edilmiş olarak halen çalışır vaziyette bulunduklarını tespit ettiğini, bununla birlikte stoker sistemi komple çalışır bir durumda olmadığından gizli veya açık ayıplı olup olmadığı ile bir ayıp var ise de bunun üretimden mi yoksa kullanıcı hatasından mı kaynaklandığı hususlarında bir tespit yapılabilmesi mümkün olmadığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur.——– Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak aldırılan 25/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle ; Stokerin mevcut hali ile yanı çalışamaz durumdaki hali ile açık ya da gizli ayıplı olmadığı, imalat hatasından kaynaklanmadığı, memnuyetsizliğin yada sistemin kısmen sökülmüş olmasının kullanıcı hatasından kaynaklanmış olabileceği ki bunlar sistem çalışırken gerekli yakıt yüksekliğinin sağlanamaması gerekli temizliklerin yapılmaması besleme ve bekleme zamanlarının ayarsızlığı yakıtın ıslak veya rutubetli olması helezonun iç kısmında kömürün içindeki taş veya metal parçası gibi yabancı sert bir maddeden dolayı sıkışma meydana gelmesi yakıtın eklenmeden kullanılması gibi nedenlerden biri veya bir kaçı olabileceğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.——— Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak keşif yapılarak aldırılan 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ;Stokere ait bir parça bulunmadığından ayıplı olup olmadığına dair bir tespit yapılamadığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur. Tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;davacı taraf ile davalı taraf arasında stoker satışına ilişkin sözleşme imzalandığı,stokerda meydana gelen arızaların davalının bildirimi üzerine davacı tarafça giderildiği,ancak buna rağmen kendi aleyhlerine takip başlatıldığı ve sözkonusu takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti talebiyle,davacı tarafça mahkememizde menfi tespit davası ikame edildiği,daha sonra menfi tespit talebinin ödeme sebebiyle istirdat talebine dönüştüğü ,menfi tespit talepli açılan davalarda ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu,bu doğrultuda dava konusu stoker üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına yönelik ara karar oluşturulduğu,mahkememizce stokerın bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılarak rapor aldırıldığı ancak 25.03.2022 tarihli raporun denetime elverişli olmadığı,bunun üzerine yeniden başka bir bilirkişiden rapor aldırıldığı ancak keşif günü stoker’ın hazır edilmediği,ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu,davalının stoker’ın ayıplı olduğunu bu ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığını mevcut verilerle ispatlayamadığı, bu durumda davalının davacı aleyhine takip yapma hakkının olmadığı dolayısıyla davacı tarafça ödenen bedelin istirdatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE
22.733,71 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ;
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.552,94-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 433,47-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.119,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 373,47-TL Peşin/nisbi Harcı, 60,00-TL Tamamlama Harcı, 419,90-TL Keşif Harcı, 1.409,00-TL Tebligat, Bilirkişi ücreti, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.321,67TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var karar kesinleştikten sonra istek halinde ve yatıran taraflara iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2023