Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/744 E. 2022/594 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/744 Esas
KARAR NO: 2022/594
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin—– markasının sahibi olduğunu, ülkenin birçok şehrinde onlarca kampüs ve binlerce öğrencisi ile eğitim öğretim alanında hizmet verdiğini ve—–işlettiğini, verdiği eğitim öğretim hizmetini daha ileriye taşımak ve eğitim sistemini geliştirmek, kurumsal bir şekilde ilerleyebilmek için birçok firma ile sözleşme akdettiğini, hizmet aldığını ve yapılan sözleşmeler kapsamında tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, bu kapsamda dava dışı —–tarihli ve —– süreli —- imzalandığını, iş bu sözleşmelere konu tüm alacakların—- tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkili tarafından temlik alındığını ve müvekkili şirketin —- konu alacağın tarafı haline geldiğini, taraflar arasında akdedilen —sözleşmelerinin, — alan davalı tarafından —- sonu itibari ile feshedildiğinin bildirildiğini, ancak davalı tarafından keşide edilen ve yukarıda noter ve yevmiye numarası bildirilen ihtarnamede belirtilen fesih gerekçelerinin gerçek dışı ve haksız olduğunu, davalı tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı ve haksız olarak sözleşmeyi feshi üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine —- dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe ve borca haksız olarak itiraz edildiğini, davalının itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu,——-başvurduklarını, yapılan görüşme neticesinde anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davalı tarafından haklı gerekçe olmadan taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin feshedilmiş olmasının müvekkili şirket zarara uğrattığını, bahsi geçen ihtarda her ne kadar davalının, yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle olumsuz etkilendiğini ileri sürmüş ise de bu iddianın mesnetsiz ve gerçek dışı olduğu ortada olduğunu, davalı şirketin bu iddiasını kanıtlar nitelikte somut bir delil ibraz edemediğini, davalı kurumun bu süreçte kayıt sayılarında herhangi bir düşüş olmadığını, davalının gerçek dışı iddia ve ithamlarla müvekkilini zor durumda bıraktığını beyan ederek davalının —– sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takibin —— alacak, faiz ve tüm ferileri yönünden devamına, davalının İ.İ.K. md. 67 gereğince %20’den aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu iki adet sözleşmenin birinde yetkili mahkemenin ——– olarak belirlendiğini, ayrıca sözleşmenin tarafı olan davacı şirket merkezinin de—— olduğunu, yetkisiz icra dairesinde yapılmış icra takibi nedeniyle dava koşulları oluşmadığı gibi, itirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkemenin belirleneceğini, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyeceğini, bu nedenle mahkememizin yetkili olmadığını, —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini, davalı ile dava dışı—- imzalamış olduğu franchise sözleşmeleri bulunduğunu, bunlardan birinin —- diğerinin de —okullar için imzalandığını, davacı ise temlik alan sıfatı ile davayı açtığını belirttiğini, ancak dosyaya ibraz edilen — incelendiğinde temlikin —-sözleşmeleri için yapıldığının anlaşılacağını, davalı şirketin —– ilinde herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, bu nedenle —ilindeki——- tarihli sözleşmedeki hak ve alacaklarının temlikini almamış olduğundan davacının bu sözleşme için dava açma hakkı bulunmadığını, ayrıca alacağın temlikinin geçerli sayılabilmesi için devre konu edilebilecek bir alacak bulunması gerektiğini, ancak bu olayda devre konu bir alacak olmadığını, bu nedenle temlik geçerli olmadığından temlik alan sıfatına haiz olmayan davacının da dava açmaya hakkı ve yetkisi olmadığını beyan ederek, —— sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğunu, temlik sözleşmesinin de bu kapsamda olduğunu, öncelikle bu damga vergisinin ödenmesi için davacı yana kesin mehil verilmesini, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddine, davalının haksız icra takibi nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava;dava dış—- davalı arasında —– tarihli ——özleşmeleri uyarınca davacı şirket tarafından bu sözleşmelerdeki tüm hak ve borçların temlik alınmış olması sebebiyle sözleşmenin tarafı haline geldiği iddiası ile sözleşme sürecinde davalı tarafından sözleşme hükümlerine aykırı ve haksız fesih yapıldığı iddiası ile tazminat istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu,
Uyuşmazlığın; davalının yetki itirazının yerinde olup olmadığı, davacı ile dava dışı şirket arasındaki temlikin geçerli olup olmadığı, davacının tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı, davalı tarafından haksız fesih olup olmadığı, davacının talep edebileceği cezai şart varsa tutarının ne olduğu, takip tarihi itibariyle zararın ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
—- dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine —— doğan ———olmak üzere toplam —- Alacak üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerinde takibin durduğu, itirazın yasal sürede yapıldığı, davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Ön inceleme duruşmasında davalının yetki itirazı incelenmiştir. Yapılan incelemede; davalının yasal sürede vermiş olduğu cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, yetki itirazı üzerine davaya konu —- yapılan incelemede; — tarihli sözleşmenin —–yetki şartı konulduğu ve taraflar arasında ihtilaf halinde ihtilafı çözmeye———– mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğu hususunda anlaşmaya varıldığı anlaşılmıştır.
Davalının—– süresinde vermiş olduğu dilekçe ile borca itiraz ettiği ancak icra müdürlüğünün yetkisine herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar icra takibinin yapıldığı yer Ticaret mahkemesi olarak mahkememiz genel yetkili ise de; sözleşmenin HMK’nun yürürlüğe girdiği—– tarihinden sonra düzenlendiği, bu nedenle davalının yetki itirazı ile ilgili HMK’nun 17.maddesinin uygulanması gerektiği kanaatine varılarak davalının yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının yetki itirazının kabulüne, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca; kararın kesinleşmesini müteakip iki hafta içinde taraflarca yazılı olarak talep edilmesi halinde dosyanın yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin yetkili mahkemede nazara alınmasına,
4-Süresinde başvurulmaması halinde dosyanın ele alınarak, davanın açılmamış sayılmasına,
Dair,davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022