Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2022/99 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/709 Esas
KARAR NO : 2022/99

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil—- kaçak elektrik kullanımı tespit —- numaralı kaçak —-tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını,— tarihinde — kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edilmiş —- kaçak — tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, iş bu davayı açmadan evvel yapılan tüm sulh görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, ticari davalarda ——— — başvurulmuş ve söz konusu başvuru anlaşamama ile sonuçlandığını,—- Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin huzurdaki davaya ilişkin 42/1 maddesi metninde açıkça görüleceği üzere, belirtilen—- söz konusu kullanım,— olduğunu, dava dilekçesinin ekinde sunulan belirtilen tutanaklarda da ihlal; “Sayaçtan geçmeden ölçümsüz şekilde tüketim yaptığınız tespit edilmiştir.” olarak açıklandığını, müvekkil şirket tarafından davalı adına —-Yönetmeliği’nin “Kaçak Elektrik Enerjisinin Faturalandırılması” başlıklı 44. maddesi gereğince faturalandırma yapılmış ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesi uyarınca icra takibine konu borç tahakkuk ettirildiğini, Davalı/borçlu —–aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için———– ile icra takibi başlatılmış, borçlu ise iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Davalı/borçlunun, takip konusu borcu kabul etmeyip fer’ilerle beraber tüm borca itirazı, hukuka ve hakkaniyete aykırı olmakla beraber müvekkil şirketçe yapılan işlemler, asıl alacağa işletilen ve 6183 sayılı kanun gereği değişecek oranlar üzerinden işletilecek gecikme zammı da dâhil olmak üzere usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlunun haksız itirazının iptali ile alenen kötü niyetli olan borçludan %20’den az olmamak üzere tazminat talep etme gereğinin hasıl olduğunu,—- yapılan takibe yönelik davalı/borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %19,20 yıllık ve 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 Katma Değer Vergisi ile birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki—— kaçak usulsüz —tespit tutanağı kapsamında başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—- dosyası getirtilerek yapılan incelemesinde—- davalı / borçluya tebliğ edildiği davalı/ borçlunun — tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğu itirazın ve takibin süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış—– duruşmasında dava şartlarının incelenmesine geçilmiştir.
——-numaralı kaçak usulsüz — tespit tutanakları incelendiğinde —- davalının —- görülmüştür.
Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154),—-Kanunu (m.31), — Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu —- davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Davalının gerçek kişi tacir olduğuna ve davanın ticari işletme ile alakalı olduğuna dair delil sunulmadığından huzurdaki davanın ticari dava niteliği olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalının tüketici olduğuna dair de bir delil sunulmadığı ve HMK madde ‘ …Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mallarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…’ hükmü uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK321/2 maddesi uyarınca iş yoğunluğu nedeniyle gerekçesi 1 ay içinde yazılacağı üzere;
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli—Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı