Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/7 E. 2021/479 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/7 Esas
KARAR NO: 2021/479
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma tarafından —- dosyası ile konkordato davası açıldığını ve davadan verilen karar ile firmanın konkordatosu tasdik edildiğini, müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının —kabul edilmediğini, bu bağlamda,—-bu miktara da işleyecek olan faiz bulunduğunu, müvekkil Bankanın söz konusu bu alacağı için huzurdaki davanın açılma zorunluluğu doğduğunu belirterek —- dosyası tasdik kararı kapsamında çekişmeli hale dönüştüğü tespit edilen —– alacağı açısından öncelikle İİK Md 308/b-2 kapsamında söz konusu konkordato kararı kesinleşinceye kadar mahkemenizce belirlenen bir hesaba depo edilerek nemalandırılmasını; çekişmeli hale dönen alacağın kabulüne karar verilerek söz konusu alacağın tasdik edilen proje kapsamında değerlendirmeye alınmasını, tüm yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun reddedilen alacağa ilişkin çekişmeli alacak davası olduğunu, çekişmeli alacaklar hakkında açılan davanın konkordato prosedürü ile arasındaki sıkı ilişkisi ve bu dava ile korunan menfaat dengesi dikkate alındığında, bu davaların arabulucuya başvuru zorunluluğuna tabi olmadığını, bu dava ile hem davanın taraflarının hem de konkordato hükümlerine tabi olan bütün alacaklıların menfaati dengelendiğini, aynı zamanda bu durumun, çekişmeli alacak davasının kabulüne ilişkin kararın konkordato projesini doğrudan doğruya etkilemesinin doğal bir sonucu olduğunu, çekişmeli alacak davasının reddi kararının da diğer alacaklıların menfaatini doğrudan doğruya etkilediğini, —– sayılı dosyasında yer alan müzekkere cevabında, konkordato projesinin tasdik kararı ——– tarihlerinde ilan edildiğinin bildirildiğini, dolayısıyla İcra İflas Kanunu (İİK) 308/b maddesinde öngörülen bir (1) aylık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin dikkate alınması gerektiğini, eğer bu süre geçtikten sonra işbu dava ikame edilmişse dava reddedilmesi gerektiğini, davacı lehine üçüncü kişi tarafından teminat ipoteği tesis edildiğini, ipoteğin üçüncü kişi tarafından verildiğinden davacı şirket açısından rehinli borç mahiyetinde olmadığını, ipotek karşılığı davacı şirketin taksitli kredi kullandığını, müvekkili şirket ortaklarından —-tarafından üçüncü kişi sıfatıyla müvekkili şirketin kullanmış olduğu krediye teminat olarak —-tesis edildiğini beyan ederek davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK. na eklenen 5/a maddesi uyarınca ticari davalarda arabuluculuk şartı getirilmiştir.
Kanunun genel gerekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlıkların açılabilecek dava türlerinden bağlantısız olarak arabuluculuk kapsamında kalmasının amaçlandığı belirtilmektedir. Madde gerekçesinde ise konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinde, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesi amaçlanmaktadır ifadesi kullanılmıştır.
Madde gerekçesi taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesinin amaçlandığına dikkat çekmekte, uyuşmazlık bazında bir değerlendirme yapmaktadır. Uyuşmazlığın taraflarının davacı ve davalı olmasına ilişkin bir ayrım gözetmemektedir. Madde metninde de “alacak ve tazminat davaları” tabirinden kaçınılarak “… konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava ” anlatımı kullanılmıştır.
Kanuna göre; arabuluculuk dava şartı sonradan tamamlanabilen bir dava şartı değildir. Bu nedenle davacı tarafın sonradan sunduğu anlaşma sağlanamadığına ilişkin arabuluculuk tutanağı ile dava şartı gerçekleşmiş olmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/a maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurmadan dava açılmış olması nedeniyle HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca özel dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcına karşılık peşin alınan 54,40 TL. ile 7.789,14 TL. Tamamlama harcı 7.789,14 TL. toplamı 7.843,54 TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 7.789,14 TL. Harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2021