Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2023/767 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/685
KARAR NO : 2023/767

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizden verilen 02/12/2020 tarih ve —–Esas —-sayılı kararı —- Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesi’nin —– karar sayılı, 28/09/2021 tarihli ilamıyla KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp davada yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde . müvekkili şirket tarafından müflis şirket —– olan alacağını tahsil amacıyla 27/09/2019 tarihinde —-.İcra ve İflas müdürlüğünün —– İflas sayılı dosyasına alacak kaydı başvurusu yaptıklarını, bu alacak kaydı başvurularının iflas masasının—–.sırasına kaydedildiğini ve ” başvurucunun alacak kaydı talepleri yargılamayı gerektirdiğinden ve talep ekinde kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilmediği, müflisin ticari kayıtları ve envanterlerinde yer almadığı….” gerekçesi ile alacak kayıtlarının reddedildiğini, taraflar arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı bulunduğunu, dilekçeleri ekinde sundukları ve şirkete ait defter incelemesi yapıldığı takdirde müflis şirketten alacaklarının görüleceğini beyanla fatura alacaklarının ve faizinin (ticari faizden az olmamak üzere) ilgili iflas dosyasında sıra cetveline kaydının ve kabulünün yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DaAVALI İFLAS MASASI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE;

Davanın 15 günlük süreye tabi olup süresinde açılmadığını, sıra cetvelinin—–Gazetesinde 12/12/2019 tarihinde ilan edildiğini, bu davanın 31/01/2020 tarihinde açıldığını, davaya konu alacağın faturaya konu olup, mal ve hizmetin yerine getirilip getirilmediği, bedelin ödenip ödenmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği, dosyaya kesinleşmiş mahkeme kararı da ibraz edilmediğini beyanla açılan davanın süre yönünden reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın esas itibariyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacının kayıt kabul başvuru talebi, masa red kararı ve eki belgeler dosyaya celp edilmiştir.

İflas müdürlüğünün yazı cevabında; Müflis şirketin tasfiyesinin İ.İ.K’nun 219 maddesi gereğince adi tasfiye olarak yapıldığını, masanın kanuni temsilcisinin iflas idare memurları olduğunu, davacının müflis masasına —-Kayıt numarası ile 643.207,06 TL. alacak kayıt talebinde bulunduğunu ve iflas idaresince tanzim olunan sıra cetvelinde talep edilen alacak bedelinin tamamı reddedildiğini, davacının müflis dosyasına tebliğ giderini depo ettiğini, tanzim olunan sıra cetveli ilanı ve alacak hakkındaki kararın alacaklı tarafa 27/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, müflis masasında tanzim edilen sıra cetveli 12/12/2019 tarihli —- gazetesinde yayınlandığını ve —– Gazetesine ise 23/12/2019 tarihinde ayrı ayrı yayınlandığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin—- Esas, —- Karar sayılı kararı ile, yasal 15 günlük süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş olup, bu karar —-Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesi’nin—- Esas—–karar sayılı, 28/09/2021 tarihli ilamı ile; ” somut olayda, davacı alacağını masaya kaydı için başvuruda bulunduğu, davacının başvurusunun —– Sıraya kaydı yapıldığı, talebinin tamamının reddine karar verildiği, ret kararının davacı vekiline 27/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın 27/12/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurduğu, anlaşma sağlanamadığı gerekçesi ile 24/01/2020 tarihinde arabulkuculuk faaliyetinin sona erdiği, kayıt kabul davasının ise 31/01/2020 tarihinde açıldığı, bu şekilde kayıt kabul davasının İİK’nın 235 maddesinde belirtilen 15 günlük yasal sürede açıldığı” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırarak göndermiş olmakla yeniden esasa kaydı yapılmıştır.Kayıt kabul davaları zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olmadığı için davacının kendiliğinden arabuluculuğa başvurmuş olması, bu davanın açılması için belirlenen hak düşürücü süreyi durdurmayacağı ya da kesmeyeceği yönünde mahkememizde kanaat olmakla birlikte, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararı kesin nitelikte olduğundan bu karar uyarınca yargılamaya devam edilmiştir.

Davalı müflis hakkında verilen—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esas,—- Karar sayılı 11/07/2019 tarihli iflas kararının 17/01/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki kira sözleşmesi örneği, kira dönemlerine ilişkin düzenlenen fatura örnekleri, sıra cetveli, davacının iflas masasına başvuru dilekçesi, iflas masası kararı, ilamlar vergi dairesinden BA-BS formları celp ve ibraz edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacının iflas masasına yapmış olduğu kayıt başvuru talebinde; kira alacağı nedeni ile düzenlenen faturalardan dolayı 494.892,00TL asıl alacak ile iflas tarihine kadar işlemiş olan 148.315,06TL faiz toplamı 643.207,06TL alacak kayıt başvurusu yaptığı anlaşılmaktadır.

Müflis—– hakkında yürütülen—-İcra ve İflas Dairesi’nin —-İflas dosyasına davacı—– vekili Av. —- tarafından 27.09.2019 tarihinde—– kayıt numarası ile 643.207,06 TL alacak kayıt talebinde bulunduğu, davacı vekilinin alacak kayıt dilekçesi ekinde yer alan faiz hesap tablosuna göre bu alacağın 494.892.00 TL’si asıl alacak, 148.315,06 TL’si ise iflas tarihine kadar işlemiş temerrüt faiz olarak istendiği, İflas idaresi tarafından alacağın tümünün reddedildiği anlaşılmıştır. reddedilmiştir.
Davacı taraf açmış olduğu Sıra Cetveline İtiraz (Kayıt Kabul) dava iflas idaresince reddedilen faturaya dayalı kira alacağı olan 494.892,00 TL alacağının ve faizinin tamamının kabulü ile sıra cetveline kaydının yapılması talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf, dava konusu alacağını davacı tarafından müflis adına düzenlenmiş 13 adet kira dönemine ilişkin 13 adet faturaya dayandırmaktadır.
Dava konusu alacağın dayanağı olan 2017 ve 2018 yıllarına ait 10 adet faturanın tamamının müflis tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği tespit edilmiştir.Dava konusu alacağın dayanağı olan 2019 yılına ait 3 adet faturadan 2 adet faturanın müflis tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, 1 adet faturanın ise bildirilmediği tespit edilmiştir. Vergi dairesi tarafından gönderilen BA formu ekran görüntüleri aylık bazda olmayıp bazda olduğu için bildirimi yapılmayan 1 adet faturanın hangi aya ilişkin fatura olduğu tespit edilememiştir.
—-. İcra ve İflas Dairesi’nde bulunan 31.12.2018 tarihli mizanına göre müflisin davacıya 31.12.2018 tarihi itibarıyla 368.694,00 TL borçlu olduğu, 02.10.2019 tarihli mizanına göre i: n davacıya 02.10.2019 tarihi itibarıyla 434.892,00 TL borçlu olduğu, 02.10.2019 tarihli bakiye ile 2018 yılı bakiyesi arasında 66.198,00 TL fark bulunduğu, bu farkın 2019 yılında davacı tarafından müflis adına düzenlenmiş 3 adet faturadan kaynaklandığı, dolayısıyla dava konusu alacağın dayanağı olan 2019 yılına ait 3 adet faturanın müflisin 02.10.2019 tarihli mizanında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

Davacı ile davalı müflis arasında 01/04/2014 tarihinde başlayan 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu, davacının incelenen kayıtlarına göre; 04/01/2018 tarihi ile 04/03/2019 tarihleri arasında düzenlenmiş 12 adet kira faturasından dolayı müflisten iflas tarihi itibari ile 322.317,00TL alacaklı göründüğü anlaşılmaktadır. Davalı müflisin incelenen kayıtlarına göre ise; dava konusu alacağın dayanağı olan 494.892,00TL tutarlı 13 adet faturanın tamamının müflisin ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, müflis tarafından 2018 yılı içerisinde 60.000,00TL tutarlı ödeme yapıldığı ve bu ödeme düşüldükten sonra müflisin davacıya 434.892,00TL borcu bulunduğu anlaşılmaktadır.Bilirkişi raporuna göre; Dava konusu alacağın dayanağı olan 13 adet faturanın örneklerinin dosyaya sunulduğu, bu faturalardan 2017 ve 2018 yıllarına ait olan 10 adet faturanın tamamının müflis tarafından ilgili aylarda bağlı bulunduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, yine dava konusu olan 2019 yılına ait 3 adet faturadan 2 adet faturanın müflis tarafından ilgili aylarda bağlı bulunduğu vergi dairesine BA formu ile bildirildiği, 1 adet faturanın ise bildirilmediği, vergi dairesi tarafından gönderilen BA formlarının ekran görüntüleri aylık bazda olmayıp, yıllık bazda olduğu için bildirimi yapılmayan 1 adet faturanın hangi aya ilişkin fatura olduğu hususunun tespit edilemediği anlaşılmıştır.Davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre; iflas tarihi itibari ile müflisten 322.317,00TL alacaklı göründüğü, müflisin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre ise, davacıya 434.892,00TL borçlu göründüğü anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defter ve kayıtları usulüne uygun tutulmasa bile kendi aleyhine delil niteliği taşıdığından ve davalı müflisin iflas tarihi itibari ile kendi kayıtlarına göre davacıya 434.892,00TL borçlu göründüğü anlaşılmakla, davacının bu miktarda alacağı bulunduğu, her bir fatura yönünden temerrüt tarihinden itibaren yapılan hesaplamaya göre davalının iflas tarihine kadar toplam 85.455,40TL işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmakla, faizi ile birlikte davacının müflisten iflas tarihi itibari ile toplam 520.347,40TL alacağı bulunduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kKISMEN KABULU ile 520.347,40 TL. davacı alacağının müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar harcının peşin alınan 54,40TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45TL davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 4.500,00 TL bilirkişi gideri ve 509,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 5.009,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmına isabet eden 4.057,69 TL’si ile 108,80TL harç gideri olmak üzere toplam 4.166,49TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 17.900,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.