Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/674 E. 2023/435 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/674 Esas
KARAR NO:2023/435
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 01/10/2021
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ——- sıralarında — istikametine giden——— durağında indiği ve gitmek istediği yer için hemen otobüs durağı önündeki yaya geçidinden karşıya geçmesi gerektiği, müvekkili bu amaçla yürüyüp yolun—– istikametli kısmını geçtikten sonra, yolun diğer istikametinde tam karşı kaldırıma çıkacağı esnada,—- yönünde seyreden ve farları yanmayan, —— plakalı aracın, müvekkiline çarptığı, kazadan sonra, —- plakalı araç sürücüsü —- kaza yerinde durmadığı ve yoluna devam ettiği, müvekkilinin ise ——– kaldırıldığı ve burada birden fazla ameliyat geçirdiği, kazanın akabinde davalı sürücünün durmayarak yoluna devam etmesi sebebiyle olay yerinde kaza tutanağı düzenlenemediği ve sürücü için alkol ölçümü gibi kontrollerin yapılamadığı, davalı sürücünün ise, —– kapsamında verdiği ifadesinde; ”10 (on) yıldır epilepsi hastası olduğunu ve tedavi gördüğünü, olay anında ——- üzerinde ———– doğru seyir halinde iken, eski orduevine yaklaştığı sırada rahatsızlandığını, yaşadığım olayı hatırlamadığını, kazanın nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğini bilmediğini, ikametine yaklaştığında kendine geldiğinde epilepsinin tuttuğunu anladığını, araçtan indiğinde aracın hasarlı olduğunu gördüğünü demek suretiyle kusurunu kabul ettiği, epilepsi; hastanın beyninde bulunan nöronların ani ve kontrolsüz bir şekilde boşalması yani deşarj olması ve bunun neticesinde de hastanın aniden istemsiz bir şekilde kasılmaya, duyusal değişimler yaşamaya ve bilincini kaybetmeye başladığı, nöbetler şeklinde gelen bir hastalık olduğu ve nöbet geldiğinde hastanın bayılmasına veya şuur kaybı yaşamasına yol açtığı, araç kullanırken aniden meydana gelebilecek bir nöbet ise hem sürücünün hem de yayaların canlarını riske atabileceği, bu nedenle epilepsi hastalığı olan kişilere ehliyet verilirken durum farklı bir şekilde ele alındığı, Ehliyet Yönetmeliğinde———-yılında yapılan değişikliklerle, daha önceden ehliyet alması kesinlikle yasak olan epilepsi hastalarının araç kullanması, bazı şartlara ve doktor raporlarına bağlandığı, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları muayenelerine dair yönetmelik madde 9/2-c1 hükmüne göre, nöbet anında şuurunu kaybeden bir epilepsi hastasının araç kullanması ancak ve ancak 6 aylık periyotlarla muayene edilmeleri ve 5 yıl içerisinde nöbet geçirmediklerini ve antiepilepsik ilaç kullanmadıklarını belgelemeleri halinde durumları nöroloji sağlık kurulunda değerlendirildikten sonra mümkün olabileceği, yine aynı yönetmeliğin m.9/2-c8 hükmüne göre ise, epilepsi tanısı konulan ve araç kullanmalarında sakınca bulunan ya da araç kullanmaları belirli şartlara bağlanan kişiler hakkında 4 üncü maddenin on birinci fıkrası kapsamında bildirimde bulunulması gerektiği, böylece, nöbet de şuur kaybı yaşayan ve direksiyon başında nöbet geçirme ihtimali yüksek olduğu için araç kullanmasında sakınca olan epilepsi hastaları, teşhis konulduğu anda trafik tescil kuruluşuna bildirilerek ehliyetlerine el konulması dahil, gerekli işlemlerin yapılması sağlandığı, somut olayda Savcılık ifadesinde 10 yıldır epilepsi hastası olduğunu, ilaç kullandığını, direksiyon başında iken nöbet geçirdiğini ve şuurunu kaybettiğini imzalı beyanı ile kabul ettiği, davalı taraf tam kusurlu olduğu ve müvekkilin hastanede verdiği ifadesinde, olay anında —– plakalı aracın farlarının yanmadığını da net biçimde beyan ettiği, kazanın saat 21:00 sıralarında olduğu dikkate alınacak olursa, havanın tamamen karardığı O saatte, farları yanmayan bir aracın trafikte seyretmesi, sürücüsünün asli ve tam kusurlu kabul edilmesi için yeterli sebep olduğu, ayrıca, bu kaza sebebiyle—-tarafından yapılan soruşturma neticesinde, —– esas numarasıyla görülmekte olan bir ceza davasının derdest halde olduğu, —- sayılı yazısı üzerine——— tarihli raporda; kişi üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmayan; vücuttaki kemik kırıklarının birden fazla olması nedeniyle skorlama yapıldığında şahısta saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarını Agır(6) derecede etkileyecek nitelikte olduğu…” şeklinde tespit yapıldığı, davacının emekli olup, kazadan önce kendisine ait balıkçı teknesi ile balıkçılık yaptığı, kazadan dolayı teknesini satmak zorunda kaldığı, açıklanan gerekçeler muvacehesinde, fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 10.000,00 TL Kesin (sürekli) ve Geçici Maluliyet Sebebiyle Maddi Tazminat, 5.000,00 TL Kazadan Kaynaklanan Eczane, Medikal, Yol-Bakım Gibi Masraflar Mukabilinde Maddi Tazminat olmak üzere toplam 15.000 TL tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen; 100.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 2 nolu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahkeme masrafları ve ücret-i vekaletin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalılar —– cevap dilekçesinde özetle ; Davacı yanın müvekkilinin 12.03.2020 günü — yönünde, yaya kaldırımında iken, davalılardan——- plaka sayılı aracıyla çarpması sonucu yaralandığından, davalının epilepsi hastası olduğu için de, tam kusurlu olduğundan eldeki davayı ikame ettiği, müvekkilinin tarafına anlattığına göre, olayın yaya kaldırımında olmadığını, hatta çok hafif bir ses geldiğini, dönüp bakmadığını bir yayaya çarpmış olsaydı bunu fark edeceğini dolayısıyla da bir kaza olmadığı içinde yoluna devam ettiğini, ancak daha sonra araçta sağ yanda hasar olduğunu görünce kendisinin karakola giderek araştırma yaparak durumu öğrendiğini beyan ettiği, davacının iddiasında bulunan hususların buranın işlek bir yer olduğundan kameranın bulunup bulunmadığının, araştırılması yapılmadan, çözümü mümkün olmadığı, bu itibarla bunun için —– sorulması gerektiği, dolayısıyla da gerçek kusurun ortaya çıkacağı, davacı vekili zorunlu olana maluliyet durumunun tespitini istediği, bunun için ———- şeklindeki açıklamadaki bu tedavinin devam ettiği ancak bu tedavinin hangi amaçtan dolayı açıklamasının yapılmadığı, ayakla ilgili olup olmadı da ortaya çıkması gerektiği, kazanç durumu içinde emekli olduğu ve balıkçılık yaptığı ve bununla kazanç temin edip etmediği, açıklanmadığı gibi, belge de sunulmadığı, emekli olan birinin Sağlık hizmetlerine, ilaca ulaşması gibi durumlarda bazen hiç para ödemediği gibi, bazen de buna dair ödeme maaşından kesildiği, bu kazadan dolayı yapılan kesintilerinde ne olduğunun da açıklanarak, bunun için maaş ekstresinin sunulması gerektiği istenen manevi tazminatın fahiş olduğu, izah edildiği gibi; tam kusurlu beyanına dayanan ve fahiş manevi tazminat istemiyle açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin, davacı uhdesinde bırakılarak, avukatlık ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——–Vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirkete yapılan başvuruya istinaden—- hasar dosyası açılmışsa da, ibrazı zorunlu evraklardan, eksik olduğundan yeterli değerlendirme yapılamadığı, dolayısıyla müvekkil şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılması mümkün olmadığı ve bu nedenle dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber; davaya konu kazaya karışan—- plaka sayılı aracın, müvekkil —— tarihleri arasında sigortalı olduğu, müvekkil şirketin ——gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, davacı vekili müvekkili ——- daimi sakatlığının bulunduğunu iddiası ile müvekkil şirketten sakatlık tazminatı talep etmektedir. ancak;———–kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması ve bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, ayrıca sağlık kurulu raporları da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, bu yönleriyle de davacı vekilinin beyanlarını kabul etmedikleri, başvurucu vekili müvekkilinin daimi sakatlığının bulunduğu iddiası ile müvekkil şirketten sakatlık tazminatı talep ettiği, başvurucunun iddia ettiği kalıcı sakatlığının tespiti için rapor alınması halinde, hazırlanacak raporda trafik sigortası genel şartları gereği özürlülük oranının dikkate alınması ve yönetmeliğe uygun olarak tanzim edilmesi gerektiği, müvekkil şirketin geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri tazminatından ve tedavi giderlerinden herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacının, bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olması halinde, bu kurum tarafından yapılan ödemelerin, müvekkili şirketten talep edilemeyeceğinden dolayı mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun tespiti gerektiği, başvurucu yanın, gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesi gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, gelir durumuna ilişkin olarak somut belge ve delil sunulamaması halinde yasal asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün, dava tarihinde muaccel hale geldi bu sebeple Mahkemece faize hükmedilmesi halinde, hükmedilecek faizin, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğu, arz edilen nedenlerle; aleyhlerine açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile Davalı sigorta şirketine —- bulunan —– plakalı aracın davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının uğradığı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.000 TL sürekli ve 3.000 geçici işgöremezlik ,3.000 TL bakıcı gideri 2.000 TL tedavi giderinin davalılardan tahsili ile 100.000 TL manevi tazminatın davalılar —- tahsili talebine yöneliktir. ———– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır. Dosya Trafik Bilirkişisine tevdi edilerek aldırılan 22/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Dosya kapsamına ve ——– sunulan Bilirkişi Raporunda ve taraf ifadelerinde, dava konusu trafik kazası yerinde, yayanın taşıt yolunda hangi istikametten hangi istikamete geçtiği konusunda farklı görüşler belirtildiği, buna karşılık, olayın meydana geliş izahatına bakıldığında, sürücü —– kaza esnasında ——istikametine seyir halinde olduğunu beyan ettiği dolayısıyla, öncelikle trafik kazasının —— istikametinde meydana geldiğinin anlaşıldığı, Yaya —- alınan ifadesinde ——— istikametinde otobüsle gelip —– durağında indim yolun karşısına geçtim kaldırıma geçmek üzereydim ki o arada sağ tarafımdan plakasını hatırlamadığı karanlıkta farları da yanmayan bir binek aracın sol bacağına çarptığı şeklinde beyanda bulunduğu, olay yerinde yapılan 2——tarihinde yapılan incelemede, her iki istikametteki,—– isimli —— duraklarının karşılıklı olmadığı,—— istikametindeki durağın, —- ayırımının bulunduğu —– nolu trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa 70 metre mesafede olduğu, deniz tarafındaki —– durağının ise,—– istikametinde —–nolu trafik ışıklarının bulunduğu — yol ayırımı kavşağına yakın olduğunun görüldüğü, yaya —- ifadesine göre, aracın kendisine sağ taraftan çarptığına göre, —— tarafındaki —– durağında otobüsten inerek, karşıdan karşıya geçerken, bölünmüş yolun —- tarafında yaya kaldırımına geçişini tamamlarken ——- plakalı aracın kendisine çarptığının anlaşıldığı, ancak,——— sunulan Bilirkişi Raporunda, kazanın, ———-ayırımının bulunduğu——– bulunan — istikametindeki ——– meydana geldiği anlatılmış olsada, kazanın meydana geliş şekli, aracın istikameti, yayaya sağ tarafından çarpması, en önemlisi karşıdan karşıya geçtiği belirtilen yayanın araçtan indiği diğer istikametteki —- istikametindeki ———- yaklaşık 4 elektrik direği mesafesinde olması nedeniyle, kazanın—- istikametindeki ——-durağı önünde değil,—- sahil belediye otobüs durağının karşısında —– istikametinde meydana geldiğinin anlaşıldığı,
Dava konusu trafik kazası, 12.03.2020 tarihinde saat 21.00 sıralarında meydana gelmiş olduğu, —- yapılan incelemede, Temmuz 2020 tarihinde yapılan çekimde kaza yerinde yaya geçidi olduğu Olay yerinde yapılan 28.03.2022 tarihinde yapılan incelemede, deniz tarafındaki —— Durağında inenlerin, —– istikametine geçmeleri için, trafik işaret levhaları ile ve yatay olarak yere çizilen çizgilerle belirlenerek kontrol altına alınan yaya geçidi bulunduğu ve ayrıca yaya geçidine her iki istikamette de araçların yaklaşım istikametinde yaya geçidi trafik tehlike uyarı işaret levhası olduğu, ayrıca trafik kazasının, meydana geldiği yerin ——- bulvarı diğer adıyla sahil yolunun meskun mahal olmakla birlikte yüksek standartlı transit yol olduğu ve hız limitinin otomobiller için 70 Km. olarak belirlendiği, yolun 3 şerit gidiş ve 3 şerit geliş olmak üzere, bölünmüş yol olduğu, zeminin asfalt olduğu ve düz ve eğimsiz olduğu, trafik işaret ve levhalarının bulunduğu,—- plakalı aracın sürücüsü ——– Karayolları Trafik Kanununun, 47.maddesinin c) ve d) fıkraları ile 52.maddesinin a) ve b) fıkralarını ve 74.maddesi ile 81.maddesinin d) fıkrasını ihlal ederek; Araç ile seyir halindeyken, Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara ve Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak, yaya geçitlerine yaklaşırken hızını azaltmak, kullandıkları aracının hızını, aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak ve ani gelişebilecek trafik olgusu içindeki olaylara karşı dikkatli ve tedbirli olmak, Karayolları Trafik Kanununun 68.maddesinin b) fıkrasına göre, yaya geçitlerinden ve kavşak giriş çıkışlarından karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara ilk geçiş hakkını vermek zorunda olduğu halde; sevk ve idaresindeki —– sıralarında,—– istikametine seyir halindeyken, ——geldiğinde, bu sırada otobüsle gelip —— durağında otobüsten indikten sonra karşıdan karşıya geçip kaldırıma çıkmak üzere olan yaya —– sol bacağından çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, kazanın meydana geldiği yaya geçidinde, karşıdan karşıya geçen yayaya, geçiş önceliği hakkını vermediği, aracı ile dikkatli ve tedbirli seyretmesi gerekirken, uyulması zorunlu olan emredici kurallara aykırı davranış göstermek suretiyle, dikkatsizlik, tedbirsizlik neticesi, özen yükümlülüğüne uymayarak, yaya ——- çarptığı ve ayrıca kazanın meydana gelmesine direk etkisi olmasa da, karıştığı kazayı; yetkili ve görevli memurlara bildirmediği ve görevliler gelinceye kadar veya görevlilerin iznini almadan kaza yerinden ayrıldığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, % 75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğu, Yaya ——- Karayolları Trafik Kanununun, 68.maddesinin c) fıkrası ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, 95.maddesinin d) fıkrasını, 138. maddesinin b) fıkrasının 3.bendinin alt bendini ihlal ederek; Yayalar yolu kullanırken; Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olarak Karayolları Trafik Kanununda ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk ve yükümlülüklere uymak, yaya geçitlerinde kurallara uyarak karşıdan karşıya geçerken, yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızını kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunda karşıdan karşıya geçmek, mecburi hallerde taşıt yolu üzerinde bulunduğunda da, trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmamak zorunda olduğu halde; —- sıralarında, ——-durağında indikten sonra karşıdan karşıya geçip kaldırıma çıkmak üzereyken, bu sırada sevk ve idaresindeki —— plakalı aracı ile—— istikametine seyir halindeyken, kendisine sol bacağından çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, kendisinin yaya geçidinde, karşıdan karşıya geçişlerde geçiş önceliği hakkı olmakla birlikte, kendi güvenliğini sağlamadan, kavşakta aracın kendisine geçiş hakkını vereceğinden emin olmadan dikkatsiz ve tedbirsiz olarak kavşakta karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı, taşıt yoluna girmeden önce yaklaşmakta olan aracın uzaklığını ve hızını dikkate almadığı, kazaya karışan araç güvenle duramayacak kadar yaklaşmış olduğu için, aracın geçmesini beklemesi gerektiği halde, dikkatsiz ve tedbirsiz olarak, kendi güvenliğini sağlamadan, can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde özensiz ve dikkatsiz hareket etmesi sonucu ——– plakalı aracın kendisine çarpmasıyla kazaya karıştığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, % 25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya —- gönderilerek aldırılan raporda özetle ; Mevcut belgelere göre —– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması —— sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre, Kas İskelet Sistemi, Alt Ekstremiteye ait Yaralanmalarda Özürlülük, Tablo 3.10’a göre; %7, Tablo 3.11’e göre %2 ve %2, Balthazard yöntemi ile toplandığında %10,68 olduğu, Tablo 3.2’ye göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) haftaya kadar uzayabileceği, kişinin geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğini belirten raporu mahkememize gönderilmiştir.
Dosya Aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; 12.03.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacı —- işgöremezlik zararının, —– plakalı araç sürücüsünün % 75 kusur oranı üzerinden; Geçici tam işgöremezlik zararı : 3.730,93TL, sürekli kısmi işgöremezlik zararı 1.84.002.67 TL, Toplam : 87.733,60 TL. Hesaplandığı, davacının (1) aylık bakıcı giderinin, —- plakalı araç sürücüsünün % 75 kusur oranı üzerinden 2.207,25 TL. Hesaplandığı, 12.03.2020 kaza tarihi itibariyle ——- başına sakatlanma teminat limitinin 410.000,00 TL, sağlık gideri teminat limitinin 410.000,00 TL olduğu, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, KTK.99/1 madde uyarınca, sigorta şirketine gerekli evraklarla başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerektiği, hasar dosyasındaki davacı tarafın başvuru dilekçesinin, sigorta şirketi tarafından 02.07.2021 tarihinde teslim alındığı, sigorta şirketinin 08.07.2021 tarihli yazısında ise eksik belgelerin ibrazının talep edildiğinin görüldüğü, buna göre sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdirin mahkemeye ait olduğununu belirten raporunu mahkememize sunmuştur. Toplanan deliller, dava dilekçesi, —– aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı ile bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı — sevk ve idaresindeki, diğer davalı —-ait ve davalı sigorta şirketine —- plakalı aracın seyir halinde iken yaya olan davacıya çarptığı——- Yönetmeliğe göre hazırlanan rapora göre, davacının %6 oranında maluliyetinin oluştuğu,iyileşme sürecinin 9 aya kadar uzayabileceği ve bu sürenin 1 ayında bakıcı ihtiyacının olacağının belirlendiği, denetime elverişli 20.04.2022 tarihli kusur raporuna göre, davalı sürücü ——— meydana gelen kazada %75 oranında kusurlu olduğu, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davacının 3.730,93 TL geçici işgöremezlik zararı, 84.002,67TL sürekli işgöremezlik zararı ve 1 aylık bakıcı gelirinin 2.207,25 TL olduğunun belirlendiği, davacının 21.02.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle, sürekli işgöremezlik tazminatına yönelik talebini 84.02,67 TL’ye yükselttiği, geçici işgöremezlik tazminatına yönelik talebini ise 3.730,93 TL’ye yükselttiği, aynı zamanda, 2.207,25 TL bakıcı gideri talebinde bulunduğu, neticeten toplam 89.940,85 TL tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davanın bu miktar bakımından kısmen kabulüne, karar verilmiştir.Manevi tazminat davası yönünden ise Davacının manevi tazminat talebi Türk Borçlar Kanunu ‘ MADDE 56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ‘ ve ‘ …Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——- çerçevesinde davacı ve davalıların ekonomik durum , kusur oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü nazara alınmak suretiyle davacı için 30.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Maddi tazminat bakımından ;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE 3.730,93 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 84.002,67 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 2.207,25 TL bakım gideri olmak üzere toplam 89.940,85 TL tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden diğer davalılar bakımından 12.03.2020 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte müştereken ve müteselsilen (Sigorta şirketi bakımından poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacı tarafa verilmesine,
a-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 6.143,86-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 662,79-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.481,07-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
b-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 14.391,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 392,79-TL Peşin/nisbi Harcı, 270,00-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 722,09TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ,
e-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 270,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.870,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.829,32-TL lik kısmanın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Manevi Tazminat Bakımından
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 30.000 TL tazminatının kaza tarihi olan 12.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
a-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 2.049,30-TL harcın davalılar —— müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
b-Manevi tazminat yönünden Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13 İkinci Kısım İkinci Bölüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar ———–alınarak davacıya verilmesine,
c-Manevi tazminat yönünden Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-10-2) göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan; 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 116,85-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.716,85-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 515,06-TL lik kısmanın davalılar ———- müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
e- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara İADESİNE,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——– dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 924,00 TL’lik kısmın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 396,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2023