Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/670 E. 2021/740 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/670 Esas
KARAR NO : 2021/740

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

—– Esas —– Karar sayılı Görevsizlik kararına istinaden mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket, —- müvekkilinin —- ancak davalı şirketin, söz konusu kredi borcunu vadesi gelmesine rağmen ödemediğini,—-, davalı şirkette ortak sıfatına sahip ve ayrıca genel kredi sözleşmesinde —- ödendiğini, müvekkilinin işbu ödeme nedeniyle kefil sıfatıyla, davalı şirketten rücu alacağı doğmuş olup davalı ———, müvekkilinin şirket borcuna istinaden kefaleten ödemiş olduğu tutarı müvekkiline ödemediğini, buna ilişki müvekkili tarafından ihtarname ile davalı şirketten davaya konu ödemeyi talep ettiğini ancak davalı şirket tarafından ödemenin gerçekleşmediğini, müvekkilinin daval—- rücuen tazmin alacağı bulunduğunu, davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı —— Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerçek ———- davalı konumunda bulunan müvekkili şirketin —— olduğunu, davacının şirket ortağı ve davalının şirket olduğu dikkate aındığında davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu bu nedenle görev itirazlarının olduğunu, davacı—- davalı müvekkil şirketten alacaklı olduğunu iddia etmekteyse de göndermiş olduğu tutarın şirket kredi borcu ödemesine sarf edildiği, davacının şirket ortaklığından kaynaklı şirket nezdinde ki tüm hak ve borçları ile birlikte ele alınması gerektiğini, alacak talebini ve iddiayı kabul anlamında olmamak kaydı ile davacının talep ettiği takip öncesi için——- işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı gibi kötü niyet tazminatı talebinin de haklı ve hukuka uygun olmadığını belirterek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesine, dosyanın görevli ve yetkili —————sayılı dosya ile birleştirilmesine, mahkemece yargılamaya devam olunması halinde ise açılan davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
————- dosyasında görülen dava itirazın iptali olup, ———- kararı ile Görevsizlik kararı verildiği, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın taraflara tebliğ edildiği, —– tarihinde kesinleşerek mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
İNCELENME VEGEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile 6098 sayılı TBK 596 çerçevesinde kefilin asıl borçluya rücu hakkına ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—- tarhli kararında’ …Somut olayda taraflardan ——diğeri ise o şirketteki ortaklığı kapsamındaki iddia ettiği işlemden kaynaklı talep eden olup, bu kapsamdaki ilişkiler 6102 sayılı Yasada mündemiç olup TTK 4.maddesi uyarınca dava ticari dava niteliğindendir. Aynı yasanın 5/1 maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.(———davada —-Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur’ görevsizlik kararı verilmiştir.
Ticarî davalar; mutlak ticarî davalar, nispi ticarî davalar ve yalnızca bir ticarî işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticarî nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere ———
Bir davanın ticarî dava sayılmasına bağlanan en önemli sonuç, o davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi ve buna bağlı olarak özel birtakım usul kurallarına tabi olmasıdır. Hangi iş ve uyuşmazlıkların ticarî dava sayıldığı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) ve ——–sınırlı olarak belirtilmiştir————
Mutlak ticarî davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticarî işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticarî sayılan davalardır. Mutlak ticarî davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde —–sayılmıştır. Bunlar yanında —– gibi —– bulunmaktadır.———- —- için taraflarının ——– işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticarî dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticarî dava sayılan davalardır.
Nispi ——- davalar, her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticarî nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticarî dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticarî dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticarî işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça,—- olması veya ———–diğer taraf için de —- davanın ticarî dava olması için yeterli değildir. Ticarî iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan —-iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiştir.
—— davalar, yalnızca bir tarafın ticarî işletmesini ilgilendiren —-davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticarî dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticarî davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticarî nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticarî işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olay kefilin asıl borçluya rücusuna ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dava kanunda sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olduğuna dair dosyada bir kayıt olmadığından nisbi ticari dava da değildir. Dosyada davacının tacir olduğunu gösterir bir kayıt yoktur bir an için davacının tacir olduğu düşünülse dahi davanın nisbi sayılabilmesi için her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan —- yönüyle de nisbi ticari dava olmayacağından davaya bakmaya mahkememiz görevli değildir.
Bu kapsamda HMK 21/c ve 22. Maddeleri uyarınca yargı yerinin belirlenmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK 114, 115. Maddelerine göre DAVANIN USULDEN REDDİNE, ——-
2-Kararın taraflarca İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın ilgili İstanbul Bölge Adliye Hukuk Dairesine RE’SEN gönderilmesine,
3-Harç ve yargı giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair,dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar verildi