Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/67 E. 2021/422 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/67 Esas
KARAR NO : 2021/422

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …—– İstanbul Anadolu ——- Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, başlatılan takipte davalı-borçlu şiketin haksız ve kötüniyetli olarak 16/12/2020 tarihinde borca itiraz ettiğini iş bu itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin 10/08/2020 – 23/09/2020 tarihleri arasında ürün bedellerine gönderile—- gereğince borçludan alacaklı durumunda olduğunu, arabuluculuk kurumuna başvuru dava şartı yerine getirilmiş olup uzlaşma sağlanamaması dolayısıyla iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, davalı borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı borçlunun takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davalı taraf sipariş ettiği ürünler için gönderdiği bedelin tam karşılığının yerine getirilmediğinden bahisle geri kalan bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Tensip zaptı ile davacı tarafa ticari işletme işletip işletmediği tacir olup olmadığı hususları sorulmuş olup davacı vekili 17.02.2021 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin ticari işletmesinin olmadığı ve esnafta olmadığı beyanında bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ise ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a),(b),(c),(d),(e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da açılan davanın maddede 6. bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
HMK’nin 2. maddesinde ise; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesi getirilmiştir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.HMK 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde DOSYANIN GÖREVLİ ———— NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli — Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı