Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/663 E. 2022/512 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/663 Esas
KARAR NO : 2022/512

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı—- alacağının tahsili için ——-sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile davalı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde;—. sayılı icra dosyası ve içeriği,——yapıldığına ilişkin yazışmalarımız, —- temerrüdüne ilişkin yazışmalar, takip dayanağı fatura mailler, keşif, bilirkişi, tanık ve yemin delillerine dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; — sayılı dosyası, ödeme belgeleri, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemin delillerine dayanmıştır.
—-.sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 21.240,00-TL’lik faturaya dayanarak,—– işlemiş faiz olmak üzere toplam — tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 27/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 26/01/2021 tarihli itiraz dilekçesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
— Dairesinden, davalının—– bildirimlerinin birer sureti celbedilmiş, incelenmesinde; davalının —dönemi —— bildiriminde, davalıdan—hariç mal/hizmet aldığını —dairesine beyan ettiği görülmüştür.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacı taraf — yılına ait ticari defterlerini ibraz etmiş, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Mali müşavir bilirkişi —- tarafından hazırlanan —- tarihli raporda; icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu —-ile bildirildiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın davacının 2019 yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 2019 yılına ait ticari defterlerinin ve —— yevmiye defteri ve defteri kebirinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla—— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Takibe konu alacak fatura alacağıdır. Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari——–olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, ‘”Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, —— veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
—– tarihli ——-sayılı ——- Birleştirme Kararında, ‘fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Takibe konu fatura, faturaya konu mal veya hizmetin teslim edildiğini, faturadan dolayı davacının alacaklı olduğunu göstermez. Ancak davalı şirket, davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan takip dayanağı faturayı, bağlı bulunduğu —–bildirdirmiş, dolayısıyla —— belgesi ile takibe konu fatura karşılığı hizmet aldığını —— beyan etmiştir. Bu durum faturada yazılı mal/hizmetin ——-
Davaya konu fatura davacı şirketin —–yılı ticari defterlerinde kayıtlıdır. Bilirkişi raporuna göre davacının 2019 yılı yılı ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olup, birbirini doğrulamaktadır.
Davalı,—– bildirdiği davaya konu takip dayanağı fatura bedelinin davacıya ödendiğine dair vakıa ileri sürmemiş, ödemeye ilişkin delil de bildirmemiştir. Bu nedenlerle davalının fatura bedeli 21.240,00-TL asıl alacak miktarına yaptığı itiraz haksız olup; asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulmuştur. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında ödeme günü kararlaştırılan bir sözleşme bulunmadığı, davalıyıa temerrüte düşürecek bir ihtarname de çekilmediği için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için işlemiş temerrüt faizi talebinde bulunamaz. Bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili cevap dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir.
Davalı, takibe konu faturayı bağlı bulunduğu —- bildirmiş olup, fatura bedeli asıl alacak yönünden alacak likit, davalının itirazı haksız olduğundan, —- asıl alacak miktarının yüzde yirmisi oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu, davalı tarafça ispatlamadığı, dosya kapsamından da anlaşılamadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu icra dosyasında, davcı takip talebinde faiz oranı ve türü belirtmeksizin faiz talep etmiş olup, talep yasal faize ilişkindir. Bu nedenle itirazın iptaline karar verilen asıl alacak yönünden takip sonrası yasal faize karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1—– Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun;—– alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 21.240,00-TL’nin %20’si oranında (4.248,00-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 1.450,90 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 416,60 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.034,30 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.050,00 TL yargılama gideri ile 416,60 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 1.525,90 TL’nin davanın red ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.328,59 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı lehine karar tarihindeki—- uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— göre takdir olunan 3.154,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları—-görüşmeler neticesinde belirlenen 1.360,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında 1.184,14 TL’nin davalıdan, 175,86 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.